Kültür Sanat ve Genç

Kültür Sanat ve Gençlik Merkezi (KSGM) tarafından oluşturulan etkinlik takvimi kapsamında, dünya savaş tarihi açısından büyük önem taşıyan ve Mustafa Kemal komutasındaki Türk ordu birliklerinin dünyayı şaşırtan, cesaret ve kahramanlıklarının sergilendiği Çanakkale Zaferi, tarih söyleşisiyle anlatıldı.
TÜRKLERİN ÇANAKKALE İÇİN VERECEK CEVAPLARI VARDI
Geçtiğimiz Cumartesi günü 15.00'de Belediye Kültür Sanat ve Gençlik Merkezinin çok amaçlı salonunda düzenlenen programın konuşmacısı Tarihçi Yazar Irmak Akçay, savaşın 18 Mart günü güneşli, ılık ve rüzgarsız bir sabahla başladığını belirterek, "Deniz sakindi. Müttefikler saldırı için bütün koşulların uygun olduğuna inanıyorlardı. Önce geçitteki tabyalar, bombardımanla ezilecek, akşama da mayın tarayıcıları rahat rahat kanalı temizleyeceklerdi. Bir gün sonra ise ittifak donanması Marmara denizini geçip İstanbul'a yol alacaktı. Akdeniz Filosu Komutanı Robeck, sabaha karşı 04.00'te donanmaya 'Hazır ol' emrini verdi. Askerler çağın en modern zırhlılarında savaş yerlerini aldılar. Komutanlar güvertede, Bozcaada'da demirlendikleri yerden hareket ettiler. Bu gelen Akdeniz'de o güne dek görülmüş en kuvvetli deniz kuvvetiydi. Saat 10.30'da tam 10 savaş gemisi iki sıra halinde boğaza girdi. Zırhlılar boğazın iki yakasındaki Türk tabyalarını şiddetle bombalamaya başladılar. Çanakkale bir anda yangın yerine dönmüştü. Düşman zırhlıları 14 kilometreden uzak oldukları için Türkler ateş açamıyorlardı. Sonunda uzun süre ateş etmemekle askerin maneviyatının kırılacağı dikkate alınarak, mesafeye bakılmaksızın ateş emri verildi. Saat 13.45'te boğazın tam ortasında büyük bir patlama oldu. Fransız zırhlısının cephaneliği isabet almıştı. Koca gemi 2 dakika içinde yana yatıp devriliverdi. Zırhlılarda tam bir şaşkınlık yaşanırken kıyıdaki Türk tabyalarında zafer naraları atılıyordu. Hemen ardından İngilizlerin hiç beklemedikleri o feci sürpriz geldi. İngiliz donanmasının en gözde zırhlılarından biri, Türk mayın gemisi Nusret'in bir gece önce döşediği mayınlardan birine çarptı ve korkunç bir patlamayla yana yattı. Savaşı güvenli bir geminin güvertesinden izleyen İngiliz General Jean Hamilton şaşkına dönüştü. İşte bu İngilizler için ilk kurban ve ilk şaşkınlıktı. Ama son olmadı. Nusret'in mayınları o gün iki geminin daha sonunu hazırladı. Saat 18.00 sıralarında dünyanın en büyük donanması, 3 büyük gemisini Çanakkale Boğazının derinliklerine terk ederek geri çekildi. Türklerin Çanakkale için verecekleri bir cevapları vardı. Onlar topraklarını savunmak için, bu kör dövüşüne canlarını koymuşlardı. Ama göz göre göre ölüme sürüklenen yüz binlerce müttefik askeri için, bu savaşın anlamını çözmek oldukça zordur. Çanakkale denizden geçilememişti. O halde karadan denenecekti" dedi.
TOPRAĞA OLUK OLUK KAN AKTI
İmam Hatip Lisesi 11-D sınıfı öğrencisi Ali İhsan Güzel'in de neyle eşlik ettiği söyleşi de, tam 8,5 ay yaşamlarında daha önce birbirlerini hiç görmemiş 20 yaşlarındaki 1 milyon gencin kıyasıya bir ölüm kalım savaşına girdiğini ifade eden Akçay, "Topla, tüfekle olmazsa süngüyle, taşla hatta yumrukla. Ya ölecek yada öldüreceklerdi. Tam 1 milyon genç hayatlarının baharını 1915 baharında söndürdüler. Dilleri farklıydı. Ama aynı çığlıkları atıyor, aynı duaları tekrarlıyor, ölürken aynı sesleri çıkarıyorlardı. Artık sadece süngüler konuşuyor. Toprağa oluk oluk kan akıyordu. Ölenler gömülmeden yenileri geliyor, cesetleri çiğneyerek saldırıyorlar, her saldırı da ölü sayısı daha artıyordu. Gelibolu yarımadasında en sıcak yaz 1915 Ağustos'un da yaşandı. İki tarafta kayıp verdikten sonra siperlerine çekilmiş ve son öldürücü darbe için yığınağa başlamışlardı. İki tarafta da 250'şer bin asker, bu savaşa son verecek o son borazan sesine kulak kabartmıştı. Ağustos kapıyı çaldığında 500 bin asker karşıdaki düşmanı temizlemek için son taarruz emrine hazır hale gelmişti. 100 binlerin oynadığı bu oyunda zafer, son tetikte ayakta kalabilenin olacaktı. Ve son taarruz 6 Ağustos gecesi başladı. Sonunda boğazı geçemeyeceklerini anlayınca 1915 Aralık ayında gizlice çekip gittiler. 8,5 ay süren savaşta Türkler ve müttefikler 250'şer bin şehit vermişlerdi. Savaşan toplam 1 milyon gencin yarısı tarihin bu en kanlı savaşında Çanakkale'de can verdiler. Bu arada Türkiye en genç beyinlerini, en yetenekli subaylarını 1895'liler kuşağının bütün aydınlarını Gelibolu'da yitirdi. Çanakkale ile 1. Dünya Savaşının seyri değişti. Boğazların açılamaması yüzünden savaş en az 2 yıl daha uzadı ve kayıp 2 kat arttı. Kimi tarihçilere göre, Çanakkale Savaşının dünya tarihine etkisi daha da kalıcı oldu. Müttefikler Ruslarla buluşamayınca Çarlık yıkıldı ve Rusya yeni bir rejime geçti Dünyayı çift kutupluluğa götüren yeni bir düzenin de yolu açılmış oldu" diye konuştu.

 

Editör: TE Bilişim