Saygı duruşu ve İstiklal marşının okunması ile başlayan törende 1. sınıf öğrenciler birlikte Çanakkale ile ilgili bir şiir seslendirdiler. Yine tüm sınıflardan öğrenciler bireysel olarak Çanakkale Zaferi konulu şiirlerini seslendirdiler. 4. sınıf öğrencileri ise piyes, koro ve oratoryo çalışmaları ile izleyenlere duygu dolu anlar yaşattılar.

BEDRİN ASLANLARININ KÜKREDİĞİ ATEŞTEN BİR İMTİHANDIR ÇANAKKALE

Törende günün anlam ve önemine ilişkin bir konuşma yapan Özel Devrim Kosova İlkokulu Müdürü Özer Yılmaz, “Bugün burada bir daha dönmemek üzere gidenlerin, tarihin yazdığı en gerçek, en şerefli kahramanları yad etmek, Çanakkale Şehitlerini hatırlamak üzere toplanmış bulunuyoruz. Tarih boyunca hiçbir millete nasip olmayan ve yüce Türk milletinin kahraman evlatlarınca verilen bir büyük mücadelenin adıdır Çanakkale. Şairin ifadesiyle, Bedrin aslanlarının kükrediği ateşten bir imtihandır Çanakkale. Kınalı kuzuların gül bahçesine girercesine şahadete atıldığı bir yerdir Çanakkale. Çanakkale, öyle bir mücadeledir ki, asırlardır yorgun düşmüş bir milletin, varlığını, bağımsızlığını devam ettirme savaşıdır. Böyle bir başarı sadece işgalcilerin güç ve gururunu değil, milletimizin makûs talihini de yenmiştir. Çanakkale Zaferinde ilk taarruzu gerçekleştiren Nusret mayın gemisidir. Türk askeri, düşman güçlerine “Çanakkale geçilmez” dedirtmiştir” dedi.

DİYETİ AĞIR ÖDENMİŞ BİR TOPRAKTIR

Müdür Özer Yılmaz konuşmasını şöyle sürdürdü: “Çanakkale´de 103 yıl önce, 100 binlerce vatan evladı, bu vatanın bedelini ödemek üzere Çanakkale´ye çağrılmıştır. Amacımız geçmişteki savaşların zaferleriyle mutlu olmak değil, eğer amaç vatan savunmasıysa, eğer amaç hürriyet davasıysa, bir ölüm kalım mücadelesiyle, buna savaş diyemezsiniz ve bunu anlatmak boynumuzun borcudur. Çünkü; vatan dediğimiz bu toprak, diyeti ağır ödenmiş bir topraktır. Çanakkale´yi, Çanakkale yapan gelenler değil, Çanakkale´yi Çanakkale yapan, gelenleri karşılayan asil ruhtur. O öyle bir ruhtur ki, çelik ve barut; inancın, imanın ve azmin karşısında yenik düşmüştür. O öyle bir ruhtur ki, ben esir yaşamaktansa, özgür ölmeyi yeğlerim diyen insanların ruhudur. Davaları büyüktü, vatan davasıydı.”

VATAN DEMEK, NE DEMEK?

“Şimdi soruyum sizlere, vatan demek, ne demek? Şu anda üzerine bastığınız kara toprak mı? Ya da sınıflarınız da sınırları haritalara çizilmiş her gün gördüğünüz coğrafya parçası mı? Ben diyorum ki, değil. Birileri, bizden önce giden birileri, o coğrafya parçasını vatan yaptılar. Coğrafya parçası başka bir şeydir ama toprak kanla yoğrulmuşsa, canla ödenmişse bedeli, artık adı vatandır. Ben diyorum ki vatan; özgürlük, hürriyet vatan. Her gün eve gidiyorsunuz, buradan çıkıyorsunuz özgürce çantanız sırtınızda bir taşa vuruyorsunuz ayağınızı, ıslık çalıyorsunuz. Belki şakalaşıyorsunuz arkadaşlarınızla, kimse önünüze çıkıp ‘Dur yürüme bu yoldan´ demiyor. Sonra evinize varıyorsunuz, ne rahat, en özgür, en huzurlu olduğunuz yer, başımı sokacak bir evim olsun, başka bir şey istemem. Ben de diyorum ki, vatanım, evimin evidir. Ben özgürlük istiyorum, bu bayrağın altında konuşuyorsam, şu an ve hepiniz ciğerlerinize bu nefesi çekiyorsanız bir bir, unutmayın gençler birileri nefesini kaybettiği içindir. Biz bu özgürlüğü yaşıyoruz ve o yüzden ve o yüzden nerden geldiğinizi, ne yapmamız gerektiğini iyi bilmemiz gerekiyor.”

ÖZGÜRLÜK SÖMÜRGEYİ YENMİŞTİR

“Çanakkale öyle bir yer ki, yokluk varlığı yenmiştir, maneviyat maddiyatı yenmiştir. Ve çocuklar, özgürlük sömürgeyi yenmiştir. Esaretin zincirini kırmıştır. Ve o gidenler, o yüz binler, canlarını hiç düşünmeden bu toprağa verdiler. Ben diyorum ki, şu an bizi izliyorlar ve buradalar, yanımızdalar ve onların taşıdığı o asil ruh, biliyorum ki gençler, bizim damarlarımızda. O ruhun kıpırdanışlarını hissediyorum, onlar ölmediler, onlara ölü demeyiniz. Çanakkale Zaferi zor şartlar altında binlerce şehit verilerek kazanılmış mukaddes bir zafer olarak tarihteki yerini almıştır. Bizlere böyle bir zaferin gururunu yaşatan şehit ve gazilerimizi şükranla anıyorum. Şehitlerimizin ruhları şad olsun. Sözlerimi onlara verilecek en güzel hediyeyi veciz bir şekilde dile getiren milli şairimizin şu iki dizesi ile noktalamak istiyorum: ‘Ey şehit oğlu şehit, isteme benden makber; Sana aguşunu açmış duruyor Peygamber…´ Mekânları cennet olsun, hepsine selam olsun, ruhları şad olsun.”

Özer Yılmaz´ın konuşması sırasında Malazgirt Şehitleri, Çanakkale Şehitleri, Sakarya Şehitleri, Kıbrıs Şehitleri, Güneydoğu Şehitleri, Mustafa Kemal Atatürk seslenişleri sonrasında öğrenciler bir ağızdan “burada” diyerek Çanakkale ruhunun kurumda hala canlı olduğunu gösterdiler. KURUM BÜLTENİ

Editör: TE Bilişim