CHP İlçe Sekreteri Yasemin Soydan’ın kendisi hakkında ki açıklamalarını değerlendiren Aile Hayatını İyileştirme Derneği (AHİD) Başkanı Naci Köseoğlu, sert tepki gösterdi. Köseoğlu, “Bu ülkede kadın haklarından ve kadınlar arasında ki eşitlikten bahsetmeye en son hakkı ve yüzü olan zihniyetin CHP zihniyeti olduğunu, bu millet çok iyi bilmektedir. 28 Şubat sürecinde sırf başörtülü olduğu için üniversite kapılarından genç kızlarımızı kovan, istikballeriyle oynayan, psikolojilerini bozan, okuma haklarını ellerinden alan, memuriyetten atıp kamu kurumlarında ki görevlerine son veren, eşleri tesettürlü diye subay ve astsubaylarımızı TSK'dan uzaklaştıran, tesettürlü kadın ve kızlarımızı toplumdan tecrit eden zihniyet CHP zihniyetidir.
Konu hakkında açıklama yapan AHİD Başkanı Naci Köseoğlu, “Aile Bakanlığının aile yapısına zarar veren bir uygulamasını eleştirmek için yapmış olduğumuz basın açıklamasına cevap CHP İlçe Başkanlığından geldi, bu da bizim basın açıklamamızın ne kadar isabetli olduğunu göstermektedir. Basın açıklamamızın muhatabı olmadığı halde; bize cevap verme lüzumu hisseden CHP sekreteri sayın bayan yaptığı basın açıklamasıyla 'ev hanımlarını' ne kadar aşağılayıp hor gördüğünü ortaya koymuştur. Aynen aktarıyorum: "...aksi halde çalışan kadının evinin daha düzenli, çocuklarının daha ahlaklı ve terbiyeli olduklarından da haberdar olurdu." Diyor sayın sekreter. Bu cümlenin mefhumu muhalifinden de anlaşılıyor ki; 'çalışmayan kadınlar evlerinde düzensiz, pasak ve çocuklarını da düşük ahlaklı, eksik terbiyeli olarak yetiştiriyorlar' bu cümle bile bu zavallı bayanın ne kadar modern, feminist, batı kültürünün etkisi altında kaldığını ve İslâmî ölçüler içinde aile hayatını sürdüren dindar ailelerden habersiz olduğunu gösterdiği gibi; bütün gücünü, zamanını ve enerjisini yuvasını çekip çevirmek, çocuklarının fiziki ve ruhi ihtiyaçlarını (edep, ilim, ahlak, terbiye vs.) karşılaşmak için harcıyan Müslüman Anadolu kadınını ve onun için en kutsal meslek olan annelik ve ev hanımlığını hor ve hakir görerek aşağıladığını göstermektedir. Bu zavallı bayana göre çalışan bir bayan olmak şeref ölçüsüyken, ev hanımı olmak basit ve aşağılık bir durumdur. Ve yine sayın CHP sekreteri bayan teşvik uygulamasının sadece 7 ilde değil tüm illerde bütün kadınlara eşit uygulanmasından bahsediyor. Bu ülkede kadın haklarından ve kadınlar arasında ki eşitlikten bahsetmeye en son hakkı ve yüzü olan zihniyetin CHP zihniyeti olduğunu, bu millet çok iyi bilmektedir. 28 Şubat sürecinde sırf baş örtülü olduğu için üniversite kapılarından genç kızlarımızı kovan, istikballeriyle oynayan, psikolojilerini bozan, okuma haklarını ellerinden alan, memuriyetten atıp kamu kurumlarında ki görevlerine son veren, eşleri tesettürlü diye subay ve astsubaylarımızı TSK'dan uzaklaştıran, tesettürlü kadın ve kızlarımızı toplumdan tecrit eden zihniyet CHP zihniyetidir. Eğer bu bayan adaletten, kadınlara eşit davranmaktan, bu milletin uğruna canını verdiği bin yıllık inancından ve değerlerinden bahsetmesinde samimi ise borozanlığını yaptığı partiden derhal istifa etmelidir” diye konuştu.
Köseoğlu konuşmasını şöyle sürdürdü; “CHP sekreteri bayan "Allah Kur'an da kadın ve erkeği niçin yarattığını söylemiştir" derken öbür yandan kadını sadece kocasına itaat eden, doğurgan statüsüne soktuğumuzu eleştiriyor. Kur'an da tarif edilen mümin kadının özelliklerinden bî haber olduğunu tahmin ettiğim bu bayanın Hz Peygamber'in şu hadislerinden de habersiz olduğu gayet açıktır: "Kadın beş vakit namazını kılar, Ramazan orucunu tutar, namusunu korur ve kocasına itaat ederse, ona; Cennet'in hangi kapısından dilersen oradan gir! Denilir!" (Taberani). Ebu Umâme (r.a.) anlatıyor: "Bir kadın, iki çocuğu ile beraber Resulullah'ın (s.a.v) yanına geldi. Kadın, bir çocuğunu taşımış, diğer çocuğunun da elinden tutup çeker vaziyette idi. Resulullah (s.a.v) kadının çocuklarına olan bu şefkat ve düşkünlüğünü görünce şöyle buyurdu: "Kadınlar çocuklarını karınlarında taşırlar, doğururlar, çok merhametlidirler, kocalarına da eziyet etmezlerse namazlarını kılanları Cennete girer." (Taberani). Biz CHP zihniyetinin çağdaş kadın derken nasıl bir kadın portresi çizdiğini biliyoruz. Kur'an ve sünnet referanslı bir düşünce 'bağnazlıksa' bütün Müslümanlar gibi bende bu bağnazlıkla gurur duyarım. Ancak gerçek bağnazlık; bu Müslüman milletin bin yıllık inancından ve manevi değerlerinden, İslâmî aile yapısından uzak (hatta düşman olup) batılı modern ve feminist zihniyete sahip olarak Müslüman mahallesinde salyangoz satmaktır. Derneğimizin faaliyetlerine gelince; kurulduğu günden beri huzurlu ve mutlu yuvalar oluşturup, salih ve sağlıklı nesiller yetiştirmek amacıyla anne babalara ve evlenecek gençlere, diriliş ve direniş kalemiz olan aileyi korumayı amaçlayan yüzlerce seminer vermiştir. Bu yıl da 4 Ekim'de başlayıp Kasım'ın sonuna kadar devam edecek olan evlilik okulu seminerlerine tüm CHP ilçe yönetimini davet ediyoruz.”

Editör: TE Bilişim