Paşa kızı, kendisi de bir yetim olan babasının, tüm yetim çocuklara babalık yaptığını, hatta bu çocukların arasında çok sayıda Ermenin de bulunduğunu söyledi.

İnegöl’ün turizm merkezi Oylat’ta tatilini geçiren Timsal Karabekir Yıldıran, Gündüzlü Mahallesi İlk ve Ortaokulunda düzenlenen 23 Nisan kutlamalarına katıldı. Mahalle sakinlerinden ve öğrencilerden büyük ilgi gören Timsal Karabekir Yıldıran, kutlamalar sırasında öğrencilere de seslendi.

BUGÜNÜ MİLLETÇE BÜYÜK BİR COŞKUYLA KUTLAMAKTAYIZ

Okul bahçesinde düzenlenen törende konuşan okul Müdürü Gürkan Yılmaz, “Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin açıldığı ve Türk halkının var olma veya yok olma savaşları içinde egemenliğini ilan ettiği tarih olan 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı kutlama programımızı onurlandıran Timsal Karabekir Yıldıran hanımefendiye çok teşekkür ediyoruz. Dünyada çocuklarına bayram hediye eden ve bu bayramı bütün dünya ile paylaşan ilk ve tek ülke Türkiye’dir. Bugünü milletçe büyük bir coşkuyla kutlamaktayız. Günümüzün büyükleri, sonraki kuşaklara daha iyi Türkiye bırakmak durumunda ve sorumluluğundadır. Bu, ülkemize ve yarının büyükleri çocuklarımıza olan en temel görevimizdir. Küçük hanımlar, küçük beyler, sizler hepiniz geleceğin bir gülü, yıldızı, bir mutluluk parıltısısınız. Memleketi asıl aydınlığa boğacak sizsiniz. Kendinizin ne kadar mühim, kıymetli olduğunuzu düşünerek ona göre çalışınız. Sizlerden çok şeyler bekliyoruz. Sevginin, kardeşliğin, hoşgörünün ve başarının hakim olduğu bir dünyada el ele yaşamak ümidiyle, Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramınız Kutlu Olsun” dedi.

23 NİSAN, TARİHİMİZİN DÖNÜM NOKTALARINDAN BİRİDİR

Müdür Gürkan Yılmaz’ın ardından öğrencilere hitap eden, Selçuklu ailesi olan Karabekiroğulları’ndan Kazım Karabekir Paşa’nın kızı Timsal Karabekir Yıldıran, “23 Nisan, tarihimizin dönüm noktalarından biridir. Milletimiz, egemenliğini, yurdumuzu ele geçirmek isteyen düşmanlara ve bunlarla işbirliği yapanlara karşı savaşarak kazanmıştır. Bu nedenle egemenliğimiz, ulusal varlığımızın başında gelir. Bizler bu günde çocuklarımıza, kendilerine emanet edilen değerleri ve emanetlerin büyüklüğünü anlatmalıyız” ifadelerinde bulundu.

TÜRKİYE CUMHURİYETİ, GÖZYAŞI İLE KANLA KURULDU

Programın ardından soruları yanıtlayan Paşa kızı, “Allah Türk’ün kurtulmasını istemiş, bu ilahi kadroyu göndermiş. Onlar altın bir tepside Türkiye Cumhuriyetini bizlere emanet ettiler. Her Türk evladının Türkiye Cumhuriyetine hizmet etmesi borcudur, görevidir, ibadetidir. Bu vatana sahip çıkacağız. Bunlar sevinç gözyaşları, biz bu vatanın sahibiyiz. Bayrağımız dünya durdukça yücelecektir” diye konuştu.

Babası Karabekir Paşa hakkında da konuşan Timsal Karabekir Yıldıran, "Ben babamı ne yüceltebilirim, ne aşağıya alabilirim. O yerini kendi bulmuş bir insan. Okullara gidip babamı ve dolayısıyla babamın yaşadıklarını, Türkiye Cumhuriyetinin kuruluşunu anlatmaya çalışıyorum. Demek istediğim, Türkiye Cumhuriyeti çok zor şartlarda, gözyaşı ile kanla kuruldu. Bunu çok kolay harcamayalım" dedi.

ATATÜRK’Ü VE KARABEKİR’İ SİYASETE ALET ETMESİNLER

Yıldıran, “İstiklal Savaşı’nın olmazsa olmaz iki isminden biri Gazi Mustafa Kemal ve babamdır. Fikirlerimi değiştirmem. Hiç kimse bu iki kahramanı birbirine düşman göstermeye kalkmasın. Onlar vatanı bize emanet etti. Babam, Atatürk’ün karşısına geçip ‘Emrindeyim Paşam’ dedi. Bu cümleyle İstiklal Harbi başladı. Erzurum Kongresi öncesinde Padişah tarafından Atatürk’ün tutuklaması için babama görev tebliğ edildi. Kazım Paşa’nın cevabı ‘Ben Mustafa Kemal’i tutuklamam’ oldu. Babamın İstiklal Mahkemesinde yargılanması acı bir olay. Fikir ayrılıkları olabilir. Ancak Atatürk’le düşman olduğu anlamına gelmez. Siyaset çevreleri Mustafa Kemal ve babamı rahat bıraksın" diye konuştu.

HOŞGÖRÜNÜN BELGESİ

Timsal Karabekir, babası Kazım Karabekir'e, Ermeni yetim çocuk ve gençler tarafından 1922 yılında verilen teşekkür yazısının hikayesini de şöyle anlattı; “Anadolu'daki Ermenilere gösterilen hoşgörü, soykırım yalanının başlatıldığı 1915'ten sonra, Kurtuluş Savaşı sırasında da devam etti. Kendisi de bir yetim olan babam, tüm yetimlere babalık yapmıştı. Bu çocuklar arasında çok sayıda Ermeni de vardı. Trabzon'da Amerikalılar tarafından kurulan yetimhanedeki o Ermeni küçükler, Kazım Paşa'dan ve Türk askerlerinden gördükleri şefkat sebebiyle teşekkür yazısı sundu. 1910'lu yıllarda Ermeni çetecilerin yaptığı zulmün en yakın tanıklarından Kazım Karabekir, her şeye rağmen Ermenilere kol kanat germişti, çünkü onun ve bu milletin yüreğinde insan sevgisi vardı. Kurtuluş Savaşı'nın zor şartlarında bile o sevgiyle minik yürekler ısıtılmıştı."

BİR TEK BİLE TOPLU ERMENİ MEZARLIĞI YOK

Yeniden gündeme gelen, Ermeni soykırımı iddiaları ve Ermeni diasporasının bu yöndeki girişimlerine, tarihî belgeler ve babasının hatıralarıyla cevap verdi. Karabekir, "Bu nasıl soykırım böyle. Büyük bir yalanla ve ucunda toprak kapma emeli bulunan karalama kampanyasıyla karşı karşıyayız. Atamıza ve bizlere soykırım suçunu yapıştırmak için ellerinden geleni yapıyorlar. Kimse ihanetten söz etmiyor. Doğu Anadolu'da Ermeniler tarafından katledilen Türkleri kimse hatırlamıyor. Şimdiye kadar pek çok toplu Türk mezarlığı bulundu. Açılmayı bekleyen 189 tane daha var ama bir tek bile toplu Ermeni mezarlığı yok. Ermeniler, geçmişte olduğu gibi bugün de birileri tarafından maşa olarak kullanılıyor. Gerçekleri görmek istiyorlarsa, sadece bizim arşivlerimize değil, ABD'nin arşivlerine de baksınlar. Eğer bakarlarsa Türklerin, babamın tüm yaşananlara rağmen Ermenilere yaptığı iyilikleri görürler ama buna cesaretleri yok" diye konuştu.

YEDİ DÜVEL ÇANAKKALE'YE TÜRKÜ BOĞMAK ÜZERE GELDİ

Kazım Karabekir Paşa'nın dünyaya geldiği 1882'li yıllarda Anadolu topraklarında Ermenilerle Türklerin kardeş ilişkileri içerisinde yaşadığını, o yıllarda Kazım Karabekir Paşa'nın çocukluğunu Ermenilerle birlikte geçirdiğini, birçok komşularının Ermeni olduğunu kaydeden Timsal Karabekir Yıldıran, Türklerle, Ermenilerin birbirine çok benzediği ve iyi komşuluk ilişkilerinden dolayı o dönemlerde Ermenilere, Türklerin Hıristiyanlaşmışı denildiğini ifade etti. Kazım Karabekir'in çocukluk yıllarından başlayarak kesitler sunan Timsal Karabekir Yıldıran, "Çanakkale Savaşlarının, dünya tarihinde bir benzeri görülmemiştir. Yedi düvel Çanakkale'ye Türkü boğmak üzere geldi. Neden geldiğini, kimle savaşacağını bilmeyen Müslüman askerler, Ezan okunduğu zaman namaza durmuş, Türk askerini de namazda olduğunu görünce, ‘Öldürülen benim din kardeşimdir’ demiştir ve böyle diyenleri İngilizler kurşuna dizmişler, ‘sen Türkü öldürmezsen, biz seni öldürürüz’ demişlerdir" şeklinde konuştu. 

BABAM YETİM ERMENİLERE BABALIK YAPTI

Kazım Karabekir’in savaş yıllarında ortada kalan Ermeni çocuklarına sahip çıktığını ve Trabzon'da Amerikalıların açtığı Ermeni yetimhanesine gönderdiğini ve onlara da babalık yaptığını kaydeden Timsal Karabekir Yıldıran, Kazım Karabekir'in, Ermeni yetimleri tarafından yetimler babası Kahraman Kazım Karabekir diye vasıflandırıldığını da sözlerine ekledi.

COŞKUYA ORTAK OLDU

Yıldırım, okul öğrencilerinin hazırladığı etkinlikleri dikkatle izleyerek alkışla coşkuya ortak oldu.

 

Editör: TE Bilişim