UZUN VADEDE FİRMALARIN NE OLACAĞI BELLİ DEĞİL

Resmi Gazete´de yayımlanan Çek Defterlerinin Baskı Şekline ve Bankaların Hamile Ödemekle Yükümlü Olduğu Miktarın Belirlenmesine İlişkin Tebliği değerlendiren Başkan Özcan Ayhan, “Türkiye´de ticaretin olmazsa olmazlarından biri para kadar değerli çek ve senettir. Bunlar ticaretin yürümesinde, dönmesinde aracılık eden resmi evraklardır. Çek dedik mi, bunun bankadan artık Türkiye´de özel tarih belirlenmiştir. Aslında çek yazıldı mı gün içerisinde ya da ertesi gün bankadan tahsil edilmesi gereken bir aracıdır. Fakat bizde çek uzun vade, hatta bir yılın üzerinde de çek yazılıyor. Esnaf bu arada buna güvenip, arkasını cirolayıp, malzemesini tedarik ediyor. Genelde ilk ciroyu mobilyacılarımız, üreticilerimiz imzalıyor. Esas çek sahibi ödemezse, ikinci imza bizim mobilyacılarımızındır. Bankaların hamile ödemekle yükümlü olduğu miktarın bin 600 liraya çıkmasını memnuniyetle karşılarız ama yeterli olduğunu da düşünmüyoruz. Güvence bedelinin daha yüksek olması lazım. Çünkü bir çek yaprağına 50 bin lira da, 100 bin lirada yazabilir. 100 bin liralık çekin ödenmediği takdirde bin 600 lirasını alıyorsun, 98 bin 400 lirasını riske ediyorsun. Yani yüzde 99´u risk. Biz bununla ilgili her zaman söylüyoruz; Türkiye´de maalesef çekler vadeli bir sisteme girmiştir. Uzun vadede firmaların ne olacağı belli değil. Sıkıntılar yaşadığı zaman ilk olan şey çeklerin ödenmemesidir. Meblağların yüksek olması nedeniyle firmalar iflas etmektedir. 8-10 yıl çalıştığımız firmalara bir bakıyoruz, banka kredilerine girmişler, yanlış yatırımlar yapmışlar ve iflas etmişler. Bu nedenle de çeklerini ödeyemiyorlar. 100 bin liralık çekin bin 600 lirasını alıyorsun ama 98 bin 400 lirasını da unutuyorsun. Bizler bunun için bir güvence istemiştik. Teminat bedellerinin yükselmesini istemiştik. En azından limitli çekler istemiştik. Firmaların gücüne, kapasitesine göre ve vadelerin uzamaması açısından limitli çeklerde kimse vadeli çek kesemez. Çünkü kredisini tüketir. Hem çekler amacına uygun kullanılır hem de esnaf bu kadar zor durumda kalmaz” diye konuştu.

BANKALARIN TAŞIN ALTINA ELLERİNİ KOYMALARINI GEREKİR

Yapılan zammın azda olsa caydırıcı bir unsur olacağını ifade eden Ayhan, “Tabi bu bin 600 liralık teminat tutarı TEFE, TÜFE´ye göre muhtemelen asgari ücret zammına denk getirmişler. Herhalde bunu eşdeğer koşmuşlar. Bunu biraz daha yükseltip, bankaların taşın altına ellerini biraz daha fazla koymalarını gerekir. En azından bir çek yaprağı bedelinin 3-5 bin lira gibi rakamlarda olmasını isteriz. Bu miktar yüksek olunca bankalar araştırmalarını arttırıp, teminatlarını daha fazla alıp en azından esnafı zor durumda bırakmazlar. Yine de ufak bir artırışın olması caydırıcı unsur olur diye düşünüyorum” dedi.

ALLAH ASKERİMİZİ ZAFERE ULAŞTIRSIN

2017 yılında esnafın en çok uğraştığı şeyin zamlar olduğunu belirten Başkan Ayhan, “Her ay sanki otomatiğe bağlanmış gibi yüzde 5-10 zam yapıldı. 2018 yılında temennimiz bu zamların durması ve işlerin olması. İstanbul fuarımızda inşallah hayırlı olur. Türkiye´miz de büyük bir kıskaçta. Etrafımızda devamlı iç savaşlar, terör örgütlerinin yapılanmaları. Devletimizde buna göz yummadı. Biz bu konuda alınan kararların hepsine saygı duyuyoruz. Devletimizin aldığı kararların yanındayız. Allah askerimizi zor durumda bırakmasın, zafere ulaştırsın. Türk askeri sınırlarını korumak için yapılması gereken her şeyi yapacaktır. Bizde esnaf olarak buna kayıtsız kalamayız. Ne fedakarlık yapmamız gerekiyorsa, yapmaya hazırız. Askerde, sivilde her zaman işin içindedir. Askerimiz gitsin, biz kalalım diyemeyiz. Bizde gerektiği zaman askeriz. Devletimiz bize ne derse savaş durumlarında onu yaparız” şeklinde konuştu. 

Editör: TE Bilişim