“AYŞE TATİLE ÇIKSIN”

1960’lardan itibaren Kıbrıs’ta yaşanan Yunan baskısı ve yeni oluşturulan Kıbrıs yönetiminin Türkiye tarafından benimsememesi Ecevit’in darbe sonrası harekât kararı almasında etkili olduğunun ifade eden CHP İlçe Sekreteri Yasemin Soydan, “Başbakan Bülent Ecevit, Kıbrıs’ın bir diğer garantörü İngiltere’nin de duruma dahil olması için 17 Temmuz‘da İngiltere’ye gitti. Ancak istediği cevabı alamayan Ecevit, Londra ziyareti öncesi Genelkurmay’dan istediği harekât için hazırlık işlemlerinin hızlandırılmasını istedi.

Erbakan, Kıbrıs konusunda harekat fikrini şiddetle destekledi. "Müslümanların fetih hakkı olduğunu" ileri sürüp, sonuçlarını uzun süre düşünmeden “derhal çıkarma yapılması” fikrindeydi. 20-22 Temmuz arasında yapılan harekât, Kıbrıs Harekâtı’nın birinci bölümünü oluşturdu. Ancak 8 Ağustos’a kadar geçen sürede Rumlar tarafından işgal edilen Türk yerleşim yerleri boşaltılarak, BM'ye teslim edilmedi, esirler serbest bırakılmadı ve karma köylerde bulunan askerler geri çekilmedi. Asıl harekat ise, üç hafta kadar sonra, 14-15 Ağustos'ta başladı. Cenevre’de yürütülen müzakerelerden bir sonuç çıkmayınca, Dışişleri Bakanı Turan Güneş’in Ankara’ya “Ayşe tatile çıksın” şifresiyle 2. Kıbrıs Harekatı başladı.

Ayşe, dönemin Dışişleri Bakanı Turan Güneş’in kızı, ODTÜ öğretim üyelerinden Prof. Dr. Ayşe Güneş Ayata’dır. Cenevre’deki konferanslarda Türkiye’yi temsil eden Turan Güneş gelişmeleri Türkiye’ye telefonla bildirmişti. Ancak telefonların dinlenmesinden kuşkulanıldığı için bir parola belirlendi. Güneş’in Türkiye’den görüştüğü bir üst düzey yetkili kendisine “Eşiniz aradı. Kızınız tatile çıksın mı?” diye sorusuyla telefonları dinleyenlerde, “Türkiye harekat düşünmüyor” düşüncesi amaçlandı” diye konuştu.

YALNIZ TÜRKLERE DEĞİL, RUMLARA DA BARIŞI GETİRMEK İÇİN ADAYA GİDİYORUZ

Soydan, “Başbakan Bülent Ecevit sabah saat 06:10’da bir savaşı başlatan ancak içinde barış barındıran şu açıklamayı yaptı: “Türk Silahlı Kuvvetleri’nin Kıbrıs’a indirme ve çıkarma harekatı başlamış bulunuyor. Allah milletimize, bütün Kıbrıslılara ve insanlığa hayırlı etsin. Bu şekilde insanlığı ve barışa büyük hizmette bulunmuş olacağımıza inanıyoruz. Öyle umarım ki, kuvvetlerimize ateş açılmaz ve kanlı bir çatışma olmaz. Biz aslında savaş için değil, barış için, yalnız Türklere değil, Rumlara da barışı getirmek için adaya gidiyoruz. Bu karara ancak tüm politik ve diplomatik yolları denedikten sonra mecbur kalarak vardık. Bütün dost ülkelere, bu arada son zamanlarda yakın istişarelerde bulunduğumuz dost ve müttefiklerimiz Birleşik Amerika’ya ve İngiltere’ye meselenin müdahalesiz halledilebilmesi, diplomatik yollardan halledilebilmesi için gösterdikleri iyi niyetli çabalar için şükranlarımı belirtmeyi borç bilirim. Eğer bu çabalar sonuç vermediyse, elbette sorumlusu, bu iyi niyetli gayretleri gösteren devletler değildir. Tekrar bu hareketin insanlığa, milletimize ve tüm Kıbrıslılara hayırlı olmasını dilerim. Allahın milletimizi ve bütün insanlığı felaketlerden korumasını dilerim.” Bu harekat ile adaya barış, adalet getiren ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin kurulmasına öncülük eden Rahmetli Bülent Ecevit, Necmettin Erbakan ve Rauf Denktaş olmak üzere tüm şehitlerimizi ve bu harekatta emeği geçenleri rahmetle anıyor, hayatta olan gazilerimize ve vatandaşlarımıza sağlıklı mutlu barış içinde yaşam diliyoruz” şeklinde konuştu.

Editör: TE Bilişim