İşadamları Derneği t

Ekonomik Değerlendirme ve Beklenti Anketi'nin Türkiye'nin önde gelen sanayici ve işadamlarından oluşan 200'e yakın işadamının katılımıyla 21 sektörde yapıldığı belirtildi. Ankete katılanların yüzde 90'lık bölümünün yılın ilk dokuz ayını başarısız olarak değerlendirdiği ifade edilirken, "Türkiye ekonomisi 2009 yılında zor bir dönemden geçti, geçmeye de devam ediyor. Anket sonuçları gösteriyor ki sanayici ve işadamlarımız, 2010 yılından da çok umutlu değil. Gelecek yıl da ekonomide sıkıntıların devam edeceğini düşünüyorlar ve 2009 yılında olduğu gibi harcamalarda kısıntıya gidileceğini, işten çıkarmaların yaşanacağını, ürün ve hizmetlerde indirime gidileceğini, Ar-Ge çalışmalarının ve yatırımların durdurulacağını tahmin ediyorlar" denildi.

Anket katılımcılarının yüzde 75'lik kısmının 2009 sonu enflasyon beklentisinin yüzde 6 civarında olduğu belirtilen açıklamada, 2010 yılı enflasyon beklentisinin ise yüzde 8 seviyesinde yoğunlaştığı, anket katılımcılarının yüzde 65'lik bölümünün 2009 sonu itibariyle Türkiye'nin yüzde 2-3 oranında büyüyeceği tahmininde bulunduğuna dikkat çekilerek, 2010 yılı için ekonomide küçülme bekleyenlerin oranının yüzde 65 olduğunu vurgulandı. Anket katılımcılarının yüzde 65'inin 2009'un ilk 9 ayında ihracatlarının ortalama yüzde 30 oranında azaldığı yönünde görüş bildirdiği, yüzde 35'lik bir bölümün ise 2009 sonu itibariyle ihracatta yüzde 10'luk bir artış beklediği, katılımcıların tamamına yakınının ithalatta 2009 sonu itibariyle artış yaşanabileceği, 2010'da ise ithalat rakamları açısından daha iyi bir ivme bekledikleri görüşünde birleştiler. Ankete katılan firmaların yüzde 70'inin istihdamda 2009 yılında yüzde 20 oranında azalmaya gittiğinin ortaya çıktığı ankette, 2010 yılında ise istihdam konusunda "bekle-gör" politikası izleneceği, özellikle inşaat sektöründe faaliyet gösteren katılımcıların 2010'da işlerin düzeleceğini düşündüğü, buna bağlı olarak da yüzde 20'lik istihdam artışı beklendiği dile getirildi.

Ankete katılanların yüzde 95'inin piyasaların durumunun belli olmaması ve önlerini görememeleri nedeniyle yatırım ortamını riskli gördükleri belirtilen açıklamada, "Ankete katılanların sadece yüzde 5'i yatırım yapılabileceğini, fakat kar oranlarının kısa ve orta vadede düşük olacağını ifade etti. Yine bu firmalar sanayi sektörüne yatırım yapmaktansa, direkt alıcıyı ilgilendiren sektörlere yatırım yapmayı doğru buluyor. Bu kategorideki firmaların yatırım için uygun gördükleri en gözde sektör ise inşaat-gayrimenkul sektörüdür. Katılımcıların yüzde 50'lik bir kısmı yurtdışındaki inşaat işlerine yatırım yapmayı tercih ediyor. Gerekçe olarak da yurtdışındaki inşaat sektörünün Türkiye'ye göre daha avantajlı konumda olmasını gösteriyor. Daha sonra turizm, enerji ve gıda sektörlerine ilişkin yatırım taleplerinin bulunduğunu görüyoruz. Bunun yanı sıra geçen yıllardaki anketlerimizde sözü edilmeyen fakat bu yıl iş dünyasının gözünü çevirdiği iki sektörle karşılaşıyoruz; kimya ve madencilik" denildi.

Anket katılımcılarının hali hazırda yatırım için ilk tercihlerinin Marmara Bölgesi olduğunun altının çizildiği açıklamada, Doğu Anadolu Bölgesi ve Ege Bölgesi'nin ikincil yatırım bölgeleri olarak öne çıktığı, katılımcıların yurtdışı yatırımları konusunda istekli oldukları, anket sonucunda Irak, Balkan ülkeleri, Türkî Cumhuriyetler, Fas ve Cezayir'de yatırım planları olan işadamlarının sayısının bir hayli yüksek olduğu ifade edildi.

Öte yandan, kriz ortamına rağmen anket katılımcılarının yüzde 50'sinin yabancı sermaye girişinden memnun olduğu, 2010'da özellikle enerji ve inşaat alanında yabancı sermaye girişinin artmasının beklendiği, buna rağmen diğer yüzde 50'lik katılımcının mevcut siyasi ve ekonomik ortamda Türkiye'nin yabancı sermaye çekemeyeceğini, 2010 yılında yabancı sermaye girişinde yüzde 50 oranında azalma beklediği, 2010'da yabancı sermayenin şirket alımları üzerinde yoğunlaşabileceği görüşü ortaya çıktı.

Anket katılımcılarının tamamının, hükümetin 2009'da küresel krizle mücadelesinde yeterli hassasiyeti gösteremediği düşüncesinde olduğu kaydedilen açıklamada, "2010 yılı için daha aktif davranılacağı ve gerekli ekonomik tedbirlerin alınacağı yönünde umutlu beklentiler olduğunu görüyoruz. Bildirilen görüşler arasında 2010'da hükümetin ekonomiye ağırlık vererek, gereksiz gündemlerle ilgilenmemesi gerektiği öne çıkıyor. Ankete katılan firmaların birçoğu iç ve dış pazarlarda rekabet edebilmek için düşük fiyatlarla çalıştıklarını, dolayısıyla kar oranlarının oldukça düştüğünü ifade ediyor. Anket katılımcıları, vergiler ve sigorta primlerinin 1 yıl boyunca kaldırılması, ÖTV ve KDV indirimlerinin devam etmesi, tüketimi artırıcı yasalar çıkarılması halinde firmaların darboğazdan kurtulacağını düşünüyor" denildi.

Katılımcılar, geçen yıllarda olduğu gibi bu yıl da hükümetin iş dünyası ile diyalogunu yeterli bulmadığını ifade ederek, anket sonuçlarına göre, Türkiye'de çözülmesi gereken en önemli ekonomik sorunların işsizlik, cari açık, yüksek faiz, kaynak sıkıntısı, haksız rekabet, kayıt dışı ekonomi ve kalite olduğu belirtildi.

 

Editör: TE Bilişim