02-08 Kasım Lösemili Çocuklar Haftası nedeniyle, Minik Ayaklar Anaokulunda LÖSEV´e verdikleri mücadelede katkı olması ve her bireyin farkındalık kazanması için “Minik Ayaklar Lösemili Çocukları Destekliyor” projesi ile, okulun velilerinin ve tüm okul personelinin de desteği ile LÖSEV´e bağışta bulundu.

Günümüzde giderek artan ve erken teşhis ve doğru tedavi uygulanmadığı takdirde üzücü sonuçları olan lösemiyle savaşa duyarsız kalmamak gerekiyor. LÖSEV istikrarlı ve yoğun mücadelesinde olumlu sonuçlar alıyor ve bizlere gerek maddi gerekse manevi desteğimizi vermek düşüyor. Dileriz, hasta çocuklarımız sağlığına kavuşur ve bu amaçta bizlerin de payı olur. Bir çocuğun yüzünü güldürmenin karşılığı tüm dünyayı fethetmek gibidir. Gerek Türk toplum yapısı gerekse İslamiyet açısından “kim bir can kurtarırsa, bütün insanları kurtarmış gibi olur (maide suresi)” ilkesi bizim toplumumuzun mihenk taşıdır. Mustafa Kemal Atatürk´ün de dediği gibi “Bir milletin ilerlemesindeki temel taş çocuklardır! Çocuklara gereken değeri verirseniz, ilgiyi, şefkati gösterirseniz, onlar da bir gökkuşağı edasıyla geleceği renklendireceklerdir.”

“ONLARIN 1, SİZİN 52 HAFTANIZ VAR”

LÖSEMİ NEDİR?

Çocukluk çağındaki kanser vakalarının %35´ini lösemiler oluşturur ve birinci sıradadır. Türkiye´de her yıl 16 yaşın altında 1200-1500 yeni lösemili çocuk vakası bildirilmektedir. Lösemi nedenleri henüz tam olarak aydınlatılmamıştır. Sitogenetik ve moleküler tekniklerdeki yeni gelişmelerle; genetik yatkınlıklar, radyasyon, benzen ve türevleri (bali, vs.), böcek ilaçları gibi kimyasal maddeler, bazı kalıtsal hastalıklar ve bazı viral hastalıkların hep birlikte lösemiye neden oldukları çalışmalarla gösterilmiştir. Lösemi her yaşta görülmektedir. En sık çocukluk çağında 2-5 yaşlarında artmaktadır. 1 yaşın altında, 10 yaşın üstündeki yeni vakalarda tedaviye cevap azalmaktadır.

Herhangi bir etkiyle damarlarımızda dolaşan kanın esas yapım yeri olan kemik iliğimizdeki ana hücrelerde oluşan şifre değişikliği ile blast adını verdiğimiz olgun olmayan kan hücrelerinde artış meydana gelmektedir. Bu hücreler hızla yayılarak kemik iliğini, lenf bezlerini, dalağı, karaciğeri, beyin ve merkezi sinir sistemini tutmaktadır.

BELİRTİLERİ:

Çocuklarda lösemi hastalığının belirtileri:

* İştahsızlık

* Kansızlık

* Zayıflama

* Bacaklarda kemik ağrıları

* Cilt altında kanamaları (kırmızı noktalar veya morarmalar)

* Burun ve dişeti kanamaları

* Ateş

İlk gözlenen bulgulardır. Ayrıca yayıldığı organlara ait belirtiler, örneğin başağrısı, kusma, karın ağrısı, görme bozuklukları önem taşıyabilir. Bu yakınmalarla müracaat ettikleri çocuk hematoloji (kan hastalıkları) uzmanlarınca yapılan muayenede çoğunlukla karaciğer ve dalak büyümesi, lenf bezlerinde genişleme, kanama bulguları tespit edilebilir. Yapılan kan, kemik iliği, hücre tipini belirleme ve genetik tetkikler sonucu kesin tanı konulabilir.

Tanıdaki ayrıntılı testler genellikle lösemi tiplerini, tedavi prensiplerini belirlemede yardımcı olacaktır.

TEDAVİSİ:

Tedavi öncelikle genel durumun düzeltilmesi yöntemleri ile başlar. Bu safhada kan veya kanın içindeki özel hücrelerini donörlerden (gönüllü kan verici kişi) alınarak lösemili hastaya verilmesi, enfeksiyon mevcutsa gerekli mücadelelerin yapılması, böbreklerin, karaciğer ve kalbin kemoterapi ilaçlarının yan etkilerinden korunma önlemlerinin alınması çok önemlidir.

Ayrıca hastaların ve ailelerin hastalık hakkında bilgilendirilmesi, löseminin umutsuz değil, tersine iyi bir tedavi ve moral desteği ile lösemide %85´lere varan oranda iyileşmenin sağlandığının açıklanması tedavinin ikinci basamağıdır.

TEDAVİ ESASLARI ve İLK TEDAVİ:

Çok yüksek doz, birbirinden farklı en az 6 çeşit ilacın 4-6 hafta içerisinde damardan ve ağızdan verilmesidir. Burada amaç, blast adı verilen kötü huylu ana hücrelerin yok edilmesidir.

Ancak bu kemoterapi ilaçları, maalesef yalnızca kötü hücreleri etkilememekte, vücudumuzun iyi, faydalı hücrelerini de yok etmektedir. Bu nedenle, çocuklarımızın saçları dökülmekte, ağızlarında, bağırsaklarında yaralar açılmakta, halsizleşmektedirler. Yine, vücudumuzu enfeksiyonlara karşı koruyan savunma hücreleri de ilaçlarla yok edildiğinden immün sistem yıkılmakta, en ufak bir mikrop, hastalık etkeni dahi tüm vücuda yayılıp ağır ateşli enfeksiyonlara neden olmaktadır.

Bu nedenle lösemili çocuklarımız etraflarındaki insanlardan, havadan, sudan mikrop almamak ve korunmak için maske takmaktadırlar. KURUM BÜLTENİ

Editör: TE Bilişim