İnegölspor´un son dönemlerde Eyüp ile oynadığı maçlar farklı hava içinde geçiyor. Bunda taraftarlar arasında yaşanan tartışmalar, Eyüp´ün İnegöl ile iç sahada oynadığı maçlarda ortaya koyduğu tutumunda payı büyük.

İlk yarıda iç sahada yenildiğimiz maçı hatırlayanlar bilir, iyi oynamamıza rağmen rakip iki kere gelip golü atmıştı. Aynı filmin başka bölümünde de tekrarı yaşandı. İstanbul deplasmanında rakibine maçın büyük bölümünde sahayı dar eden İnegölspor, yediği şanssız ve bireysel hatalı gollerin cevabını veremeyince sahadan Eyüp taraftarının tacizi, çakmak yağmuru ve salya sümük küfürleriyle ayrıldı. Demek neymiş, bu tip maçlarda tek kişi değil, iki kişilik oynayacakmışsın yada sahada varını ortaya koyup, iyi oyuna kora kor mücadeleni de ekleyip, yenemiyorsan bile yenilmeyecekmişsin. Öyle oluncada ezeli rakibine stadında o müzikleri çaldırmayacaksın.

Maça gelince, takım sahada ilk dakikadan itibaren istekli başladı, fakat maçın daha çeyrek dakikalık bölümde kişisel hatalardan yenen iki gol oyununda gidişatını aynı anda değiştirmiş oldu. Öyle hatalar yaptık ki, Eyüpspor takımı bile afalladı ama ikramıda geri çevirecek halleri yoktu. Öylede yaptılar. Oyunun uzun bölümünde skorun verdiği rahatlıkla maçı önde götürdüler.

Kaleci Şener yenen gollerde çaresiz kalırken, stoperler Ali Aytemur ve Bilal´de pek gününde değildi. Ama sağda Lider özellikle sahada yokları oynadı. İleriye en ufak katkısı dahi olmadı. Savunmada da pek öne çıkan bir oyun ortaya koymadı dersek abartmış olmayız ama önünde oynayan Ömürcan sezonun en iyi futbolunu oynadı diyebiliriz. Fakat bunda karşısında oynayan futbolcunun genç ve tecrübesiz olduğunun altını çizelim. Zaten Eyüp kulübesi de 60. dakikada bu bölgede değişikliği gerçekleştirdi. Fakat atlamayalım, Ömürcan yine oyundan çıkana kadar sahanın en iyisiydi. Orta sahada Hacı Mustafa maçın büyük bölümünde iyi mücadele etti fakat özellikle oyunun son bölümlerinde ayağında fazla top tutması sıkıntı yaratırken, hele hele maçın uzatma dakikasında iki kez kullandığı serbest vuruşu baraja nişanlaması klasına yakışmadı. Oğuz Kocabal oyunda katkı anlamında düşük yüzdeyle oynadı. İkinci golde topu kaptırıp golü kalemizde görmemizde hem onun hem takım adına büyük şanssızlıktı ama artık ne Oğuz´u nede yeteneğini tartışacak durumdayız. Koca sezon bitti, yaptıkları ortada.

Hasan Küçcük, Sarıyer maçında attığı golün meyvesini ilk 11´de başlayarak aldı. Oyun olarak bastı, aldı, kalitesi ölçüsünde aldığı topları iyi kullanmaya çalıştı, mücadelesi nedeniyle oyunun büyük bölümünde İnegölspor orta sahası sazı elinde tuttu. Oynadığı maçlar ölçüsünde elinden geleni yapmaya çalışan bir yapısı var ama takımın hedefine göre değerlendirilecek bir isim. Bu maçı arkadaşlarından biraz daha fazla isteyen Raif vardı sahada. Attığı gol şıktı. Koştu, maçın adeta taraftar kısmında oynadı, bu maçta profesyonelliği kenara bıraktı. Sahanın Ömürcan´dan sonra en etkili ismiydi. Ergün hoca onu oyundan niye aldı anlamadım ama bence gereksiz bir değişlikti. Bu maçta dediğim gibi ancak ekstra oyuncular iş yapardı. O da Raif´ti, oyundan alındı. Emre Okur penaltıdan golü attı, haftayı boş geçmedi. Fakat bana sorarsınız Emre´den bu maçta daha farklı şeyler bekliyordum ancak olmadı. Ya maça tam kendini veremedi yada ligi tamamladı. Oyunun son bölümlerinde oyunu tamamen rakip kaleye yüklememize rağmen beraberlik golü bulamamamız büyük şanssızlıktı. Fakat bütün topların cezalanı içine ortalanması da büyük gariplikti. Kardeşim sen İnegölspor olarak kaç tane havadan golün var, duran topların çoğu ya rakibe gitti yada cılız vuruşla kaleciye. Ben bunca yıldır bu takımı takip ederim, bu sezon kadar duran topu hovardaca harcayan takım görmedim. Allah aşkına 10 köşe, 10 serbest vuruş kullandığın maçta hiçbir oyuncunun vuruşu kaleyi tutmaz mı ya hayret edilecek bir durum.

Tabi bütün bunları söylerken, şunuda ilave edeyim; bu maçta kesinlikle puanı hak edecek oyun ortaya koyduk. Üzüldüğüm nokta burası, fakat ekleyelim, sezon bitti ve artık şapkayı öne koyup düşünme zamanı.
 
Şimdi önümüzde iki maç var. Bu maçlar İnegölspor için formalite ve bu maçlarda oynamayan oyunculara şans verilmeli ya da yeni sezonda düşünülmeyen futbolcularla helalleşip yollar ayrılmalı. Aksi taktirde bütün bunlar kulübe mali anlamda yük demek. Tabi bütün bunlar olurken, yönetimin nasıl yol izleyeceği, kongre olacak mı olmayacak mı, yönetim kurulunda yorulan yada kerhen bu işi yapanlar var ve en önemlisi de sürpriz iki isim daha var başkanlık konusunda. Bütün bunları da önümüzdeki yazıda ele alacağız. Şimdilik İnegölspor için söylenecek tek şey, yapı bitti inşaat paydos…