Son iki deplasmandan puansız dönen İnegölspor için Amed maçı adeta devam ya da tamam niteliğinde bir maçtı. Bu maçın önemini iyice kavrayan futbolcularımız da maçın başından sonuna kadar ciddiyetle ve disiplinle oynayarak 3 puanla ayrılmak için elinden geleni yaptılar ve Sancaktepe´nin İzmir´de, Keçörengücü´nün İstanbul´da takılması sonucu yine azda olsa avantaj sağladılar.

Yalnız şu kesin ki, ligin 5. sırası için mücadele veren 3 takım sezon sonuna kadar savaşacak. Çünkü ligde kimin kime çelme takacağı hiç belli olmuyor. Bizim deplasman maçımız 4, fakat benim takımın mücadele ve karakter yapısına güvencim tam. Onlar bu işi bana göre başaracaklar. Yalnız şehir biraz kıpırdasa, bu işi kopartan taraf biz olacağız.

Amed maçı İnegölspor için farklı anlam ifade ediyor. Hatırlayın, ilk maçta deplasmanda kazanıp play-off ışığını yakmış ve güzel bir seri ile zirvenin hep içinde olmuştuk. Şimdide morallerin bozuk olduğu bir anda Amed maçında alınan 3 puan tekrar bizi aynı havaya sokacak gibi görünüyor. Fakat sahaya atılan azda olsa yabancı madde olmamalıydı. Zaten yönetim damla damla kulübe gelir bulmaya çalışıyor, o da cezalara giderse vah halimize.

Rakip takımının kadrosunda 3 oyuncusu vardı. Bunlar hem sahada hem rakip tribünlere farklı motive oluyordu. Bunlardan Deniz Naki ve Abdullah Çetin gitti, fakat Mansur kaldı. Bu oyuncunun tribünlere yapmaya çalıştığı yada yapmak istediği provokeye gelmemeliydik. Ben daha önceki sezonlarda Diyarbakır´da tam 6 kez maç izlemiş biri olarak söylüyorum ki, orası bizim için hiç sıkıntılı deplasman olmadı.

Zaten orada Amed takımının sıkıntı yaşayacağı takıma karşı yaptıkları ortada. Bana göre bazı konuları abartmamamız lazım. Sahada bizim onlara karşı üstünlüğümüz varken, rakip bitmişken, maçı kopartan taraf bizken, rakibi diriltmeye veya daha da hırslandırmaya bence gerek yok. Çünkü bu sadece Amed için değil, tüm rakipler için geçerli. İşler lehimize iyi giderken sadece takımımızla ilgilenmeliyiz. Yoksa uyuyan devi kendimiz uyandırırız ki, daha önceki sezon ve maçlarda yaşadık. Buna gerek yok.

İnegölspor kadro olarak bu maçta hemen hemen bütün oyuncular görevlerini yapmaya çalıştılar. Kanatlardan özellikle daha fazla geldik ve galibiyet golü de bu noktada Cengiz ile geldi. Kaleye şut atma konusunda geçen maçlara göre daha iyiydik. Savunma göze, dişe dokunur hata yapmadı. Rakip takımda etkili ve her an maçı döndürecek oyuncular vardı. Özellikle orta sahada top kullandırmadık. Fakat solbekleri 23 numaralı Oğuz zaman zaman etkili bindirmeler yaptı, çabuk ve agresif bir oyuncu. Penaltı ile öne geçtikten sonra Amed´in kaçırdığı penaltı İnegölspor için kader anıydı. Eğer rakip beraberlik golünü bulsa maça daha da farklı asılacaktı, olmadı.

Yine ilk yarıda durum 1-0 lehimize giderken verilmeyen bir penaltımız var. Belki onu yardımcı hakem verse maçı daha erken koparacaktı İnegölspor. Artık söylediğimiz gibi bazı konuları özellikle tekniği-taktiği bir tarafa koyma dönemine girdik. Sadece sonuç odaklı oynayıp, maç kazanmamız gerekiyor. Rakiplere karşı kadro olarak, yedek kulübesi olarak dezavantajlı görünüyoruz ancak bizim avantajımız takım olmamız. Bundan dolayı Afyon deplasmanı başta olmak üzere puan kaybına tahammülümüz yok.

Haftalardır söylüyoruz, dilimizde tüy bitti anlatmaktan. Şu kulübe sahip çıkın ey İnegöl´ün ekmeğinden, suyundan yararlanan insanımız diye ama ses yok seda yok. Herkes takmış İstanbul´un renkli kulüplerine, derbi maçına gitmek için milyarlarca para ödeyip karaborsa bilet bulmak için. Demek ki İnegöl halkı parayı bulana kadar İnegölsporluymuş. Sevenlere ve maça gelenlere sözüm yok ama bir kesim var ki dibindeki İnegöl stadına gelmez, her hafta İstanbul´da, Bursa´da maçlarda. Münür Başkanda çırpınıyor para bulalım, destek alalım, takımı yukarıya çıkartalım diye. Çıkalım çıkmasına da başkan bazen düşünüyorum da biz hak etmiyoruz gibi geliyor bunu be. Düşünsenize, yıllardır İnegöl´ün ağabeyleri, amcaları martavalları dinliyoruz. Arkadaş ben ne bu ağabeyleri maçımızda gördüm nede amcaları. Kandırmayalım, umutlandırmayalım kendimizi. Bu sene tarih yazalım, destan çizelim ama diyelim ki biz bu kadarız, zaten durumun ne olduğunu protokol tribünü özetlemiyor mu? Bence bundan sonraki İnegölspor yol haritasında bazı durumları gözden bir kez daha geçirelim. Geçirelim ki, her sene her sene aynı hayal kırıklığı yaşayıp, beklenti ve umutlar içine girmeyelim.