Hatayspor deplasmanına giderken, “İnegölspor ne yapar, ne eder” derken, ben yine “1 puan alırsak başarı”, kimine göre “3 puan bizim olur”, kimine göre ise “maç berabere biter” modundaydı.

Aslında İnegölspor´un Hatay deplasmanında ne yapacağını maçın başında bize verilen esame listelerine baktığımda anlamıştım.

Bir takımın maç alması için kesinlikle yedek kulübesinin tatminkar olması gerek. Hale ki bu birde kısıtlı kadrosu bulunan İnegölspor´sa. Takımda cezalı ve sakat oyuncuların fazlalığı nedeniyle Murat hoca neredeyse tamamen kulübeyi genç bir oyuncu kadrosuyla doldurmak zorunda kalmıştı. Hal böyle olunca da işler ister istemez aleyhimize gelişti.
Maça dönecek olursak, Hatayspor istekli, biz temkinli başladık. Maçın başlarında yediğimiz gol ise az olan gardımızı iyice düşürdü. Takım olarak 2. bölge denen orta sahada rakipten fazla topa sahip olduğumuz dakikalar fazla olsa da, hem savunmada hem de forvette yokları oynadık.

Sağbekte Enes Bayır, Caner Hüseyin Bağ karşısında çaresiz kaldı. Keza solbekte İsa, Hatay sağ kanat oyuncusu Hamza Gür´ün şov yapmasına izin verdi. İki bekten kolay gelen ev sahibi takımın golleri de böyle kolay oldu.

Savunmada Bilal ve Kemal kanatlardan gelen akınlara diriliş göstermeye çalışsalar da bir yere kadar başarılı oldular. Orta alanda Emirhan ve Ali Sakal hırsla, istekle mücadele ederken, Barış ise saman alevi gibiydi. Oyunun bazı anlarında istekli, bazı pozisyonlarda ise yokları oynadı. Sağ önde Okan Deniz Mesut Çaytemel´i bir türlü geçemedi. Haftalar sonra ilk 11´de başlayan Raif ise sakatlıktan yeni çıkmanın verdiği psikolojiyle oynamak zorunda kaldı. Kaleye uzak oynadığı, sonrasında forvette görev aldığı anlarda dahi eski formundan uzaktaydı. Son haftalardaki gol umudumuz Ahmet Hakan tek forvet olarak maça çıktı. Fakat oyunda kaldığı süre içinde Hatay´ın uzun boylu stoperleri Soner ve Volkan onu topla buluşturmadılar. Atılan her topu rakip savunma alırken, yerden de Ahmet ne istediği pasları alabildi nede alabildiği yarım yamalak topları kullanabildi. Sonradan oyuna giren Kenan, cihan ve Ömer Faruk´ta sadece süreye oynamak zorunda kaldılar.

Kısaca. İnegölspor Hatay´da istediği ne oyunu sahaya yansıtabildi ne de mücadelesini ortaya koydu.
Düşünün, korner atmadan maçı tamamladık. İlk şutu 75, ikinci şutu 87. dakikada attık. Maçta net bir tek gol pozisyonumuz dahi yok. Bütün bunlar bizim Hatay´da puanı neden alamadığımızın zaten özeti. Fakat belki erken gol yemesek direnç anlamında daha işler istediğimiz gibi gidebilirdi ki, buda en fazla 1 puan olurdu.

Tabi bütün bu yazdıklarımız sadece Hatay karşısında ortaya konan futboldan dolayı. Yoksa topladığımız 22 puanı Federasyon göndermedi, bu kadro topladı.

Bu maçta alınan sonuç moral bozabilir, umut kırabilir ancak dünyanın sonu değil arkadaşlar. Yine rakibin sıradan bir takım olmadığını özellikle 3-4 oyuncunun lig üstü futbolcu olduğunu zaten söylemeye gerek yok. Bu maç bir nazar boncuğu olsun. Ben vefasızlığı sevmeyen bir insanım. Kümede kalalım yeter düşüncesindeyken, play-off olur mu olmaz mı matematiği yapıyoruz. Bunu da sizin ortaya koyduğunuz futbol, aldığınız skorlar sağladı.

Bundan sonra ilk yarı bitimine 4 maç var ve bu maçlardan 2´si içerde. Alınacak 2 galibiyet bizim en azından ikinci yarıya daha umutlu bakmamızı sağlayacaktır. Tabi önümüzdeki hafta kadroda eksiklilerde tamamlanınca işimiz biraz daha kolay olacaktır düşüncesindeyim.

Bu arada hafta sonu oynayacağımız Tokatspor maçı bizim için çok önemli. Kazanıp bir anlamda hem yeni bir sayfa açacağız hem de takım üstündeki farklı mağlubiyetin izlerini sileceğiz. Bu takımın içerdeki maçlarda alacağı skorlar üst sıralardan kopmaması açısından büyük önem taşıyor. Fakat tribünleri doldurmamız şart. Daha önce İnegöl´de bir söylem vardı, linur Aktaş´a kızanlar maça gelmiyor diye. Şimdi bakıyorum, Alinur Aktaş Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı olduktan sonra 2 maç içerde oynadık, yine aynı tablo. Arkadaşlar bahane yapmayalım, ya var olalım, İnegölspor bizim diye mücadele edelim ya da bu işe sevdalı olanlara mani olmayalım. Yoksa Lucescu´nun dediği gibi “köpekler istedi diye atlar ölmez.” Bakın Münür Kaner 5 kişilik yönetimle şapkadan çift tavşan çıkartıyor. Onun için gelin bahane üretmeyin, İnegölspor kimsenin malı olmadı, olamayacakta. O dönemki Belediye Başkanımız Muhittin Tanoğlu ile kuruldu, şuan ki Başkanımız Alper Taban ile sürüyor. Kıyamete kadarda gelecek olanlarla yaşayacak. Çünkü İnegölspor siyaset üstü bir yer ve onun tek sahibi İnegöl halkı…