Bu hücreler henüz olgunlaşmamış hücreler olup, normal şartlar altında belirli sürelerde olgunlaşarak, kan dolaşımına salınmaya uygun hale gelir. Burada bulunan myeloid hücreler ve lenfoid hücreler adı verilen ana hücreler kan dolaşımındaki akyuvarların üreticisidir.
Hepsi birden, vücuda giren mikroplara karşı olan savunma sistemini oluştururlar. Lösemiler hücre tipine ve gelişim hızına bağlı olarak aşağıdaki gibi sınıflandırılabilir.

Hücre tipine göre lösemiler kaça ayrılır? 

1. Myelojenik lösemi: Myeloid hücreleri etkileyen lösemilerdir. Myeloid hücreler, “granülositler” adı verilen akyuvar tiplerinin yanında, alyuvarlar ve trombositleri de üretir.
2. Lenfositik lösemi: Lenfoid hücreleri etkileyen lösemilerdir.  Lenfoid hücreler ise akyuvarların “lenfosit” adı verilen tipini üretir. Lenfositler, kan dolaşımı yanında, lenfatik dolaşımda da bulunur.

İlerleme hızına göre lösemiler kaça ayrılır ? 

A) Akut lösemi: Kan dolaşımında bulunan lösemi hücreleri, olgun olmayan hücrelerdir. Bu hücreler, akyuvarların yapması gereken fonksiyonları yerine getiremez. Hızla çoğalan bu hücreler nedeniyle hastanın durumu hızlı bir şekilde kötüleşir. Akut lösemiler, zamanla yarışır şekilde tedavi edilmesi gereken lösemi çeşididir.
Akut lenfositik lösemi (ALL): Çocuklarda daha fazla görülse de, yetişkinlerde de görülebilir. Genç çocuklardaki yaşam süresi oldukça iyidir. Lösemik olgun olmayan hücreler çoğalıp, kemik iliği ve kanda birikir. Tedavi edilmezse hızlı ilerler. Lenf düğümleri ve sinir sistemine de yayılabilir. Kansızlık, bağışıklık sisteminin zayıflaması, kanamalar sık görülen belirtilerdir.
Akut myeloid lösemi (AML): Yetişkinlerdeki akut lösemilerin çoğunlu bu tiptir. Olgun olmayan myeloid hücreler çoğalarak kemik iliği ve diğer organları doldurabilir. Tedavi edilmezse, kansızlık, bağışıklık sisteminin zayıflaması ve kanamalara sebep olur.
B) Kronik lösemi: Bu tip lösemilerde hücre sayıları değişken olsa da, normal kan dolaşımında olduğu gibi çoğu olgun hücrelerdir. Bu hücrelerin çoğalması ve birikmesi zaman alır ve belirli bir süre normal fonksiyonlarını gösterirler. Bazı kronik lösemi tipleri uzun yıllar belirti vermeyebilir ve bu yüzden, yıllarca fark edilmezler.
Kronik lenfositik lösemi (KLL): Yetişkinlerde sık görülen kronik lösemi tipidir. Gençlerde ve çocuklarda nadirdir. Genellikle 55-60 yaşından sonra teşhis konur. Yavaş ilerler ve kemik iliğinde diğer hücrelerin üretimini ALL’de olduğu gibi etkilemez.  Yıllarca tedavi ihtiyacı olmadan yaşarlar. Ancak hızlı ilerleyen bir KLL formu da vardır.
Kronik myeloid lösemi (KML): Esas olarak 65 yaşın üzerindeki yetişkinleri etkiler. Bu hastalarda kromozomlarında meydana gelen bir değişiklik sebebiyle üretilen protein, aşırı akyuvar artışına yol açar. Tedavi edilmezse, kansızlık, bağışıklık sisteminin zayıflaması, kanamalar ve dalak büyümesine yol açar.
Hairy cell Lösemi, Promyelositik Lösemi gibi nadir görülen lösemi tipleri de vardır.

Kaynak: Haber merkezi