Erzincan karşısında ortaya konan futbolu gördükten sonra Fethiye karşında 3 puan serisini devam ettiririz diye düşünenlerin değildim.

Sebebi ise hala çözemediğim deplasmanda oynadığımız tutuk futbolu bir türlü üstümüzden atamamızdandı. Ama inanın bu ligin vasat takımı karşısında bu kadar ezik oynayacağımızı da hiç tahmin etmemiştim.

İnanın sahanın en iyisi kaleci Bekir’di. O dirayetiyle arkadaşlarını ayakta tuttu. Belki bir şey olur diye, ama olmadı. Bizim net pozisyonumuz 90 artıda Okan ile var ki o topu nasıl dışarı attı, hayret ki ne hayret. Atsa kazanacaktık ama bana göre hak edilmiş bir galibiyet olmayacaktı. Rakibin 5 pozisyonu var. Bir sayılmayan golü. Bütün bunlara rağmen sahada ilk 10 dakika hariç hep oynayan, isteyen, oyunu bizim alana yıkan yine rakip.

Savunmamız arkasına atılan toplar ve kanatlardan fazla gedik verdik. Orta saha son derece tutuktu. Kanatlardan ne Serhat ne de Yusuf Talum beklenen bindirmeleri yapamadılar.

Durum böyle olunca da Batuhan'ın topla buluşması Leyla ile Mecnun kavuşmasına benzedi. Belki burada alınan 1 puan bazılarını sevindirir, puan puandır denilebilir ama bu rakibe karşı değil. Hele ki play-off masalında isen. Buradan 3 puan çıkartmak şarttı. İşler yolunda gitmeyebilir, gol atamazsın ama bu kadar sahada yokları oynarsan, işin mucizelere kalır.

Tabi bu arada bay haftasından sonra oynayacağımız Kastamonu, Iğdır. Soma ve Menemen maçlarını da bir bakarsak bu maçın ne anlama geldiğini daha iyi anlayabiliriz.

Sonuç olarak bu mücadele ve bu oyun bizi ligin sıradan takımı olmaktan öteye götüremez ki, biliyorsunuz bizim hayalimizde o değil...