İkinci yarı oynadığı 5 maçta 4 galibiyet, 1 beraberlikte küme düşmeme mücadelesi veren Bodrum deplasmanında alınmış mükemmel sonuçlar, ne diyelim uzun zaman oldu böyle fırtına gibi maçlar oynamadık. Lale devri gibi dönemler oldu İnegölspor´da. Buna rağmen çok maçta karnımız ağırdı, bir türlü hak ettğimniz 1. Lige gelemedik.
Bu sezon ise hep bu maç sonra havlu atarız, hep bu maçta takılırız dedik ama futbolcu kardeşlerimiz bu işin para-pulla, isimle, markayla değil, yürekle olduğunu gösterdiler adeta bizlere.
Eyüpspor maçları yıllardır zordur. Özellikle deplasmanda oynadığımız maçlarda çok sıkıntı yaşadık. 2006 yılıydı, Belediye Başkanımız Alinur Aktaş´ın dahi soyunma odası koridorlarında saldırıya uğradığı maçları bilirim. Kısaca Eyüp ile oynadığımız maçlar maçtan öte bir hikâyedir. Geçen sezon, evvel ki sezon hep aynısını yaşadık, o cafcaflı kadroyla bile…
Bu sezon deplasmandaki 3´lük tarifeye İnegöl´de de zam yapmadık ve aynısı ile uğurladık. Helal olsun sizlere çocuklar…
Maça dönecek olursak; maçın başlarında İnegölspor tutuk başladı, pas yüzdesinde konuk takım üstündü. Maçın 30 dakikalık bölümde orta saha tamamen onların kontrolü altındaydı. Özellikle orta sahada 4 numaralı Gencay´ı sıkı sık faullerle durdurmak zorunda kaldık, ardından ise işin şeklini bir kez daha değiştirdik. İnanın dünyanın en gizemli ajan okulları gelse İnegölspor´u çözemez. Maça nasıl başlıyor, nasıl bitiriyor bir roman ama bizim için güzel hikaye, sanki rambo filmi izliyoruz. İlk 7-8 raunt devamlı yumruk yiyoruz, tam sallanıp düşeceğiz derken, o ilahi güç geliyor ve peş peşe kroşelerle rakibi anasından doğduğuna pişman ediyoruz.
İlk yarıda işler istediğimiz gibi gitmedi. Sadece Okan´ın net pozisyonu var, o da istediği gibi vuramadı. İkinci yarı ise teknik heyet değişiklik hamlelerini yerinde yaptı. 3 oyuncu oyuna dahil oldu, 3´ü de gol attı. Tarihte böyle bir durum yoktur sanırım.
Devrenin hemen başında Kaan´ın yerine oyuna giren genç Ahmet´in dokunuşu hem estetikti hem dirilişin başlangıcı oldu ama Okan´ın hakkını yemeyelim, müthiş getirdi ve topu Ahmet´e aktararak gole katkı koydu. Bu gol maçın dönüş işareti oldu. Fakat kalede Şener, savunmada Kemal, Gökhan, bekler Anıl ile İsa´nın geride rakipleriyle ciddi bir mücadele içinde olduklarını ve Eyüpspor´lu oyunculara pek imkan tanımadıklarını söyleyelim.
Orta sahada ise Emrah ve Ali Sakal´dan biri koşmazsa, bu bölgede üstünlük rakibe geçiyor. Emrah´ın çıkmasından sonra oyuna giren Emirhan´da bu bölgeye direnç ve dinamizm getirdi. Attığı golde bu işin ekmekli kadayıfı oldu. İşin ilginç yanı ise Emirhan´ın oyuna girmesinden sonra Ali Sakal´da futbola yeni başlamış gibi koşup basmaya çalıştı, yaşına rağmen mücadelesi mükemmeldi. Barış ise Eyüp kalesine daha yakın oynadı, dirençli bir oyuncu, her an maçta sahneye çıkabilen bir oyuncu, Görevini bu maçtada fazlasıyla yaptı diyebiliriz.
Raif ise İnegölspor´un görünmeyen kahramanıydı. Yine bu karşılaşmada herkes Raif´ten gol bekliyor ama kaleye uzak oynaması bu işi biraz daha zora sokuyor. Takıma sadece gol atarak katkı konmaz, korner direğinde rakiple mücadele etmekte gerek bazen. Raif benliğini sahaya koyup elinden geldiğince mücadele etti ve Eyüp maçının İnegölspor için neler ifade ettiğini sahadaki futbolluyla gösterdi.
Oyunun son bölümünde maça dahil olan Cengiz etkili futboluna güzel golle süsledi ve İnegölspor´a ne denli faydalı bir oyuncu olduğunu bir kez daha gösterdi. Eyüp maçında taraftarda görevini yaptı, maç boyu takımı destekledi, galibiyette pay sahibi oldu.
Şimdi sırada kolay gözüken ama çok zor bir maç olan Kocaeli Birlik karşılaşması var. İlk yarıda bu takıma 2 puan kaptırdık, bu durumu zaten özetliyor. Ciddiyeti elden bırakmadan mücadele şart.
Hafta için Belediye Başkanımız Alper Taban´ın kulübü ziyaret etmesi bana göre çok olumluydu. Ben Alper Başkandan ümitliyim, fakat buradan şunu söyleyelim, kalıcı gelir noktasından başkan Alper Taban´a katlıyorum. Bu gelecek açısından kesin gerekli bir çözüm ama şu anda sıcak para noktasında sorunumuz var. Başkan Taban´ın bu durumda bazı kesimleri harekete geçirerek en azından şu anki durum açısından iyi olur. Çünkü takım iyi durumda, hedefe varmak için güzel bir ortam var. Bunun devamı için kalan 12 hafta için ekstra çalışma şart. Bunun için Alper başkan en azından takımın bu sezonki gidişatı için önemli hamle yapabilir. Tabi İnegölspor zirve savaşı verirken, bunun sadece sahada mücadele eden yürekli kardeşlerime yüklememek gerek. Bunun tüm İnegöl birlikteliğiye olması gerek.
Bakıyorum İnegölspor kulüp başkanı takımın soyunma odasına gidiyor, kartını şeref tribününde unutmuş, görevli emniyet mensubu arkadaş kartsız giremezsiniz diyor, o da tamam deyip dönüyor. Odlumu şimdi? Münir Kaner takımın başkanı, soyunma odasında ne yapacak adamı dövecek, Belli ki takıma bir şeyler söyleyecek. Emniyetin kanun ve kurallar çerçevesinde İnegölspor´un yanında olması gerek, yanlış anlaşılmasın kanun dışında değil. Yoksa bu iş böyle olmazsa masanın bir ayağı eksik kalır. Ben deplasmanlarda o şehrin mülki amirlerinin o takımın taraftarı gibi davrandığını defalarca gördüm ama dediğim gibi kanun dışında değil. Çünkü ne ekersen onu biçersin mantığına inanan biriyim.
Gaffar Okkan hala Diyarbakır´da oradaki halk tarafından sevilip anılıyorsa, Diyarbakıspor´un yanında olduğu içindir, Emniyet Müdürü olduğu için değil. Çünkü o şehirde onlarca Müdür geldi geçti hala Okkan konuşuluyorsa vardır hikmeti değil mi?...