| Kafirlerin bu dünyadaki tek kabusu Türk korkusudur (Türkenfurcht) sevgili diriliş Ertugrul izleyicileri. Hiç boşuna sevgi pıtırcığı barış dini, diyalog nümayişleri sergilemeye çalışmayalım. Modernizm dediğiniz şey Türk´ün varlığına itiraz olarak vücut bulmuş birşeydir. Varlıklarını Türk´e rağmen bir medeniyet iddiasına borçlu olan gavurlarla demokratik bir zeminde uzlaşabilmek masalı bir American rüyasıdır. Fırsatlar ülkesi sona doğru hızla ilerliyor. Avrupa kıtasında başlayan çözülme bu rüyanın tabiridir. Lütfen artık şu muasır medeniyetler seviyesi gibi lakırdıları konuşma metinlerinden, kokteyl masalarından kaldıralım. Gavurun cola´sına romantik tepkiler vereceğimize evimizde şerbet yapalım. Mis. Mazhar Alanson´un sarı lale´leri Biricik eşine Amsterdam´dan aldığını biliyor muydunuz sevgili sanat dostları. Artık biliyorsunuz. Ailenizin kültür sanat muhabiri bunları sizin için araştırıyor, sizin için. ‘Sen olmasan buralara gelemezdim ben..” dediği yer; sanatın ve sanatçının başkenti Amsterdam. Gâvuru öldürelim ama haklarını da yemeyelim insaf sahibi kasaba halkım. Osmanlı´dan aldıkları lale tohumlarından büyük bir ekonomik güç devşiren Hollanda, bir Türk müzisyenine ağıt yaktırıyor. Bu ne yaman çelişki enişte. Hollanda´yla yasadığımız krize nasıl tepki vermeliyim diye düşünürken baş ucumda asılı olan Van Gogh´un meşhur ‘Bedroom´ isimli resmi gözüme ilişti. Derhal masamdan kalkıp duvarda asılı olan resmi bir hışımla indirdim. Replikaydı gerci ama olsun. Safımız belli olsun. Duvara dik bir şekilde yasladım. Batı sanatını ayaklar altına almanın o derin coşkusunu tarif edemem size. Bin atlı o an cocuklar gibi şendim. Yeterli miydi bu. Asla. Hazır cenge çıktım; savulun bre kafirler deyu kitaplıga yöneldim. Ne kadar felemenk kökenli yazar çizer şair sanatçı varsa hepsini elden gecirdim. Çıkmadı. Felemenk sanat ve edebiyat dünyasına zaten yeterince uzakmışım diye kendime olan hayranlığım bir kat daha arttı. Canım kendim. Ben zaten bu karanlık günleri öngörmüştüm diyerek aydınlık Türkiye´nin habercisi olan uzak gözlüklerimin tozunu aldım. Artık gözümde hersey daha net ve parlak görünüyordu. Kendimi Yaşar Alptekin kadar huzurlu hissediyordum. Üzerime düşen bu milli görevi yerine getirmiş olmanın iç huzuruyla doluyum. Viyana kapılarına dayanan ecdadın portakal bıçaklayan torunlarıyız evelallah. Tepki için ineğini kesmeye kalkan mı dersiniz, portakallı turtayı menü listesinden çıkaran mı, hepsi burada. İçinde yaşamasak komik ülkeyiz aslında. |
