Dünyayı maske ardından yöneten, savaşlar çıkartıp, darbeler yapan. Bir çok devletin başına terör örgütlerini bela edip onları üreten, dünyayı hep bir kaosta tutmaya gayret edip bundan maddi çıkar sağlayan başta “Dünya beşten büyüktür” de ki Beş´i oluşturan ABD silah şirketleriyle Rusya, Çin ve AB gibi başa oynayan silah üreticisi devletlerin lobileridir. Bu şirketler öyle Şeytani bir satranç oynuyorlar ki ne tür hareket edilirse edilsin bunlara fayda sağlıyor. Esas amacı karşı tarafa zarar vermek olan bir alet üretiyorlar. Sonra bu aletten korunmak için başkalarının da alması gerektiğini söylüyorlar. Bireysel silahlanmadan örgütlerin ve devletlerin silahlanmasına kadar her şeyi ince ince planlayarak devamlı kaos, gözyaşı ve sıcak çatışma ortamları oluşturuyorlar.

Bunun için parayla satın aldıkları bir çok devletin yönetici kesimi, medya ve iş adamları, din ve çeşitli ideloji sömürücüsü kanaat önderleri ile mafialarla dirsek teması içerisinde kurguladıkları kaos düzenlerinden kanlı ekmek devşiriyorlar.

Silah şirketleri son yıllarda %230 büyüdü... ABD´de 225 Kongre üyesi ve 35 senatör silah tüccarlarıyla para ilişkisine girmiş. Suriye savaşı başladığından bu yana silah şirketlerinin borsadaki değeri % 230 arttı. Ortadoğu ülkeleri silahların yarısını ABD´deki silah şirketlerinden alıyor. Diğer yarısı da Rusya, Çin ve AB ülkelerinden. Suriye´de barış demek, Ortadoğu´da huzur demek, bu tatlı paranın bitmesi demektir. Kim savaşın bitmesini isteyebilir? Silah lobilerinin aç gözlü iştihaları bitmedikçe mazlumlar çocuklarının soğuk ve cansız bedenlerine sarılmaya devam edecek ne yazık ki..!

Peki bunun için ne yapılmalı !? Doğrusu bu kadar büyük bir kurgunun üstesinden tek başıma gelecek halim yok. Lakin dünyadaki tüm iyilerin birleşmesi ve bu konu üzerine ciddi kafa patlatmaları gerekiyor. Sonrada eyleme geçmek lazım tabi. Önce kendi silahlarımızı kendimiz üreterek bu çarka bari kendimiz direkt ya da dolaylı olarak destek vermekten kurtulmalıyız.

Kamuoyundan bu kanıyı yaygınlaştırarak halkların silah lobilerine karşı tepkisinin artmasını ve bilinçlenmelerini sağlamalıyız. Ki bu toplum itkisiyle silah lobileriyle ilişki içine giren herkesi bir kaç kez daha düşünmeye itsin. Siyaset ve medyadan desteğini alamayan lobiler zamanla zayıflayacaktır. Dünya siyaseti üzerinde oyun kurucu olmaktan çıkan bu şirketler, savaşların ve çatışmaların azalmasıyla silah satışlarında zayıflamaya gidecek ve nihayet kapılarına kilit vurmak zorunda kalacaktır. Bu konuda tüm dünyada ortak bir akıl oluşturulmalı.  Her dilde Konferanslar düzenlenmeli, kitaplar yazılmalı, tv ve radyolarda programlar yapılmalı, gazete ve dergilerde makaleleler yayımlamalıyız. Bu gerçekleri yüksek sesla haykırmalıyız. Sesimizle boğmalıyız bu lobileri. Aksi halde dünya bu kaos düzeninden asla kurtulamaz. 

Son olarak onların bir planı varsa elbette Allah´ın da bir planı var. Önemli olan bizim bu planın neresinde yer alacağımızdır.