İnegölspor´un sezonun son maçında kendi sahasında, lig başında küme düşmüş Mersin İdmanyurdu karşısında 3 puanı 5 golle alması güzel fakat son maçta bunca güzel maçları bizlere yaşatan takıma taraftarın maça gelmeyerek futbolculara veda etmesi bir o kadar üzüntü verici. Hep söylüyoruz da bazıları anlamıyor ya da anlamak istemiyor, camia olmak öyle kolay değil diye.

İşte İnegölspor´un da asıl meselesi bu. Camiamız tek yürek olsa takımın ligdeki durumu ne olursa olsun taraftar takımı yalnız bırakmaz. Çünkü o insanlarda kulüp armasında aidiyet duygusu olur. Bizim ise sadece seçilmiş maçlar ya da kavga gürültü çıkar mı görelim diye gelinen maçlar, başkası yok. Onun için ben İnegölspor´ıun 1. Ligde olmasını isterim fakat işe hep temkinli yaklaşırım, hak ediyoruz mu diye.
Dönelim saha içine.
Bir kere bu grubun en kötü kadrosuna sahip takım Mersin. Yıllarca üst liglerin gediklisi olan takımın düştüğü durum aslında ders olacak nitelikte. Biz aynı durumda olsak maça dahi gidemeyiz. Onlarında yanlış idare, harman savrulan paralar ve sonrasında düştükleri durum bana göre sadece Mersin´in değil, birçok takımın başına gelecek bu tür sorunlar önümüzdeki yıllarda.
Grupta sezon başı Mersin İdmanyurdu´nun bulunması bizim için şanstı. Birde ona Kocaeli Birlik eklenince daha iyi oldu fakat gelin görün ki o Kocaeli Birlik´e verilen 4 puan bizi umutsuz bir duruma soktu. Yine Hatay´a kolay teslim olmasak, Keçiörengücü ile berabere kalsak şimdi play-off´taydık, olmadı.
Son iki maçta Murat hoca takımda gençleri oynatmaya çalışıyor. Son maçta da büyük ihtimalle Mersin maçının kadrosu sahaya çıkacak ve kalan maçlar sonrasında onlar için bir anlamda karar verilecek. Fakat bir anlamda daha fazla şans bulsalar daha iyi olabilirdi ama İnegölspor´un ligdeki konumu itibarıyla bu konuda teknik heyete de bir şey diyemeyiz.
Kalede Mustafa en rahat maçlarından birini oynadı. Sadece kalesinde 1-2 şut başka bir şey yok. Savunmada Kemal ve Murat Şimşek sanki antrenman maçına çıkar gibiydiler. Emirhan´ın yokluğunda fazlaca merak ettiğimiz ama bu maçta görme imkanı bulduğumuz Burhan isabetli toplar atıyor fakat mücadele gücü çok fazla değil. İnegölspor´da oynamak istiyorsa bana göre daha çok çalışması gerek. Ömer Faruk Çalışkan Tokat deplasmanında iyi mücadele etti, bu maçta istekli ama geçen haftaki performansına göre yeterli değil. Şans ayağına kadar geldi, kötü oynama hakkı var fakat kötü mücadele hakkı yok. Onun için sahada istediklerini yapamazsan bile koşman gerek kardeşim.
Yasin´de sezon başından beri merak ettiğim oyuncuklardan biriydi. Tokat maçında dikkatimi çekti, bu maçta ilk 11 başladı. Bilekleri narin, çabuk adam geçebilen bir oyuncu. Süratli ama biraz güçlenmesi gerek. Bana göre çabuk kestirip atılmaması gereken oyuncu. Çizgide Cengiz 3 gol attı sanki final maçı gibi ciddi oynadı, iyi toplar getirdi ve bana göre Münir başkanın önümüzdeki sezon için nokta transferlerinden biri oldu.
Rakip moral olarak bitmiş, kapasitesi ortada olunca sağda Enes, solda İsa´da iyi bindirmeler yaptılar. Aslında bu maç bir nevi ilk yarıda Ahmet Hakan, ikinci yarı Kaan içinde moral maçıydı. Ahmet 2 gol attı, onun için tamam fakat Kaan´ın bu maçı da boş geçmesi onun adına şanssızlıktı. Fakat dediğim gibi Kaan´ın da eksiklerini gidermesi şart. Aksi taktirde 2. Ligde kimse onu gol umudu diye taşımaz.
Raif bu maçta durarak oynadı. Bir asist yaptı, gol girişimleri oldu fakat gol atamayınca oyunda bazı anlarda farklı havalardaydı. Raif bu takım için Kemal, Bilal´den sonra başka bir anlam ifade eden bir futbolcu.

Birde son olarak şunu söyleyelim, İnegölspor gelecek yıllar adına takımda harman yapmak zorunda. Mali gelecek açısından en az 5-6 oyuncu direkt oynayabilecek kapasitede hazır olmaları ve bunlarında bu durumu bilerek kendilerine bakmaları gerek. Çünkü bu sezon bazı isimler için şans yılı oldu ama gelecek yılda bu şanslarının sürmesi için çok ama çok çalışması gerek. Çünkü sonuçta önce kendileri sonrasında da kendileri kazanacak.