AK Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin grup toplantısında açıklamalarda bulunuyor.

"Türkiye son 7 yılda sınırlarının içinden ve dışından sayısız işgal girişimiyle karşı karşıya kaldı.

Tercihimiz tüm partilerin yeni anayasa sürecinde olması.

"Meclisimizi yeni ve tarihi bir dönem daha bekliyor. Reform paketimizi milletimiz ile paylaştık. MHP'nin de bu teklife olumlu bakması ile, Türkiye tarihinde ilk defa sivil bir anayasa hazırlama ve millete sunma şansına sahip olmuştur.

ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ

Darbeler sonrası hazırlanan anayasaların ülkemize ağır darbeleri olmuştur. Milli iradenin yetkilerini kısıtlayan anayasalardaki çarpıklıklar tüm değişikliklere rağmen tam giderilememiştir.

İktidarımızın ilk döneminde, nice demokrasi ayıbı ile karşı karşıya kalmıştır. Adını utanmadan Cumhuriyet mitingleri koydukları gösterilerle kendisini devlet ve milletin üstünde gören nice kibir abidelerinin saldırıları ile karşılaştık.

Partimize kapatma davası açıldığında, buna karşı omurgalı bir duruş sergilemek yerine belge üretme peşine düşenleri de unutmadık. Türkiye son 7-8 yılda sınır içi ve dışından sayısız işgal girişimi ile karşı karşıya kaldı. Alçaklığın, sinsiliğin her türlüsünü yaşadık. Bunların hepsi aziz milletimizin sinesine çarparak paramparça oluyor.

15 Temmuz darbe girişiminin ardından ülkemizi yeni bir yönetim sistemine kavuşturmayı başardık. Darbe anayasasının ruundan kaynaklanan anaforlar bir türlü bitmek bilmedi.

Adalet Bakanlığımızca hazırlanan yargı reformu strateji belgesi hazırlıkları sırasında da buna şahit olduk. Yakında kamuoyu ile paylaşacağımız insan hakları eylem planında da bunu gördük. Meclis'teki pek çok çalışmamız sırasında da bu karşımıza çıktı.

Bilindiği gibi geçmişte aynı tespitler ve ihtiyaçlarla anayasa çalışması başlatmıştık. Mecliste çoğunluk bizde olmasına rağmen eşit sayıda üyeler alarak çalışma yapmıştık. CHP'nin işi yokuşa sürmesi ve masayı devirmesi ile bu çalışmamız akamete uğramıştı.

Bugün artık vesayetin gücünü kırmış, darbe niyetlilerine açıkça mesajını vermiş, uluslararası alanda özgürce hareket etme iradesini ortaya koymuş bir Türkiye var. Yeni anayasayı konuşmak ve hazırlamak için şartlar artık gayet uygun.

Yeni bir anayasa metni ortaya çıkarmalıyız. Öyle bir metin olsun ki, Türkiye Cumhuriyeti'nin 150'inci 200'üncü yıllar konuşulurken, tarihi bir dönüm olarak gösterilsin. Anayasa hukukunda tüm dünyada örnek gösterilsin.

Gelin anayasa önerilerimizi hazırlayalım, tartışalım. Farklı yönleri tekrar tekrar konuşalım, tartışalım. Ülkeyi en uzun süre taşıyacak metni milletimizin karşısına koyalım. Bu ülkenin 100'üncü yıldönümünü darbe anayasası ile değil, yeni ve ülkemize yakışan bir anayasa ile karşılayalım.

Yeni Anayasa'mızın şimdiden ülkemize ve milletimize hayırlı olmasını istiyorum.

AĞLIK ALT YAPISI VE PANDEMİ ÇALIŞMALARI

Batılı ülkeler salgınla baş etmeye çalışırken, biz salgın sonrası dönemin hazırlıklarına başladık. Bu sıkıntıların çözümü için sürekli yeni destek programları geliştiriyoruz.

Bay Kemal bunları takip edemiyorsa biz ne yapalım? Biz kasamızdan çıkanı biliyoruz. Neredeyse her hafta yok bir yerde viyadük açılışları, bir bakıyorsunuz hastanelerin açılışları, bütün bunlar devam ediyor. Çünkü yola çıkarken, 'Durmak yok, yola devam' dedik.

Daha geçen hafta Elazığ depreminden sonra ilk etabı biten konutların teslim töreni için Elazığ'daydık. Yıl sonuna kadar kalanları da bitirecek, onları da sahiplerine teslim edeceğiz.

Bay Kemal Malatya'yı görsün, Belki 'Yahu, nasıl da bunları yapmışlar' der. Şu salgın döneminde yaptığımız işler bile başlı başına başarı hikayesi.

Türkiye, üretmek, eser yapmak, şehrini geliştirmek isteyen hiçbir belediyenin mazeretlerinin arkasına sığınamayacağı yerel yönetimler esnekliğine sahiptir.

CHP'Lİ BELEDİYELERİN YÖNETİMİ

Geçtiğimiz günlerde, burası önemli, bizi izleyen milletime sesleniyorum. Zira insan oğlu unutur. Bundan sonra sık sık bunları hatırlatacağız. İzmir'deki yağışlar sonrası yaşanan sele ilişkin bir haber benim de dikkatimi çekti.

Bir kadın kardeşim, şöyle diyor Kılıçdaroğlu'na, 'Burada 35 senedir CHP var, lütfen şu altyapıyı düzeltin.' Kendisi de CHP'li olduğu anlaşılan vatandaşımız CHP'yi, CHP Genel Başkanı'na şikayet ediyor. Kimi kime şikayet ediyor da demedim değil.

İzmir Büyükşehir Belediyesi bütçesinin 2.5 katı borçludur. Bir daha borçlanamaz, bunu da öğren Bay Kemal. Ortada borçlanma izni bulunmadığı için herhangi bir oranla kredi kullanabilmesi söz konusu değildir.

Hazine ve Maliye Bakanlığı onaylamadan hiçbir belediye bu şekilde bir borçlanmaya gidemez. Eski belediye başkanı Aziz Bey'e sorarsan sana anlatır. Eskiden bana böyle bir şey gönderdi, onadım. Sana anlatır. Ama inanın bu Bay Kemal bir şey bilmiyor!

Devamlı hatırlatmamız gerekiyor. Hatırlatmadan olmuyor. Bundan sonra ayda 1 kez vatandaşımız ekranda izleyerek gerçekleri de görecek.

İZMİR'İN YEREL YÖNETİMLER SORUNLARI

Görüyorsunuz İzmir'in hali ortada. 35 yıldır sizde. 35 yıldır hiçbir şey yapılmaz mı yahu?

İzmir gibi muhteşem bir şehrimizin halini görünce eyvah diyorum. Yahu suyunuz yoktu, biz DSİ'ye verdiğim talimatla İzmir'e suyu biz getirdik. Niye? Çünkü halk, benim halkım. Biz onları susuz bırakamayız.

Aslında büyükşehirler suyu kendileri yapmak zorundadır. Ama İzmir'de biz hallettik. İstanbul, Ankara... Temenni ederim ki, kar falan geldi de toparladık işi. Buraların barajlarını da biz yaptık. Bu barajlar sayesinde İstanbul susuzluk yaşamıyor."

AYRINTILAR GELİYOR...

Editör: TE Bilişim