İç sahada son olarak Iğdır karşısında kaybeden İnegölspor o maçtan bu yana adeta sahasında aslan kesildi. Ligde üst sıralarda yer alan takımlardan Amed ve Kastamonu ile berabere kalırken Erzincan, Menemen ve Ispartaspor'a adeta su bile vermeyerek buranın ağası benim dedi.

Baştan söyleyelim buraya gelen ve ne yaptığını bilen en iyi takım Kastamonu. İlk yarıda yenilmiştik ama o maç bile ortada geçmişti. Orta sahada Uğur ve Furkan'ın yokluğunda Eren ve o bölgenin adamı olan Yusuf’u monte eden teknik heyet diğer şablon ile pek oynamadı. Maçın başında 30. dakikasina kadar rakip oynadı, biz izledik. Hem de öyle böyle değil. 8 hatta 10 pas yaparak kalemize geldiler. Tehlikeli oldular ama şans yanlarında değildi.

İlk yarının son bölümünde ise rakibe ortak olan ve gol çabası içine giren bir İnegölspor gördük. Buda bizi 2.yarı için ümit verdi. Fakat bu yarıda da iyi olan konuk ekipti. Özelliklede kanatlardan etkili bindirmeler ile yürekleri ağza getirdiler. Tabi bu dönemde de iç saha kozumuz olan istek ve mücadeleyi ön plana çıkartarak Kastamonu takımını zorlamaya başladık. Kaleye şut denemeleri, ceza alanı içine sızma hamleleri yaptık. Başarılı olamasak da zaman anlamında işi lehimize döndürdük.

Rakip oyuncu değişikliği ile de bir kez daha farkını ortaya koyduğu anda golü buldu. Değişikliler rakipte tuttu. Fakat bizde sadece hamle yapma adına tuttu diyebiliriz. Fakat benim anlamadığım uzun süre sahada yorgun gözüken Batuhan neden bunca süre aldı. Uğur Mustafa daha erken oyuna alınamaz mıydı? Yoksa Ömer Gür ve Umut Doğdu değişimlerini sözümüz yok. Zaten bu oyuncuların durumları belli.

Sonuç olarak 5 dakika uzatma gösterilen maçta beraberlik golünü kimsenin beklemediği Kadir’in füzesi ile 97.dakikada bulduk. Bu beraberlik play-off için yeterli mi? Zor ama en azından grupta diğer takımlara şunu gösterdik; burası İnegöl ve artık buradan herkes elini kolunu sallayarak çıkamaz…