İnegölspor´un belkide deplasmanlarda en çok istediği hatta puanı en fazla hak etti bir maç izledik Kastamonu´da. Erciyes deplasmanında kazanırken bile bu kadar puanı istememiştik. Sahanın her yerinde isteyen, basan ve ligdeki durumunu artık kavrayan bir takım vardı ama mücadele yetmedi ve alınan mağlubiyet tehlikeyi dahada yakından hissetmemizi sağladı.
İkinci yarı topladığı puanlarla lig lideri olan, yaptığı takviyelerle hedefini açıkça ortaya koyan bir takım Kastamonu. İşin açıkçası puan umudum vardı maç öncesi fakat endişelerde yok değildi bizim adımıza.
Maç başladı, İnegölspor topu aldı, maç bitti top İnegölspor´da. Rakibine orta sahayı dar eden ve forvet hattında İskender Alın´a sadece bir kez topa dokunmasına izin veren bir takımdık ama bildiğiniz gibi ilerde yine bal yapamayan arı pozisyonları.
Maça başlarken Ergün Penbe ideal kadroyu sahaya sürdü. Kalede Şener yenilen golde topu tokatladı ama dönen topu uzaklaştırmada. Lider geç kalınca tecrübeli ferdi cezayı kdv ile kesti. Gol öncesi sol kanattan İsmet Hakkı ile Recep faul pozisyonunu diye hakemle tartışırken, atakta o yönden geldi. Kardeşim siz MHK´ya aday mı olacaksınız? 5 dakika pozisyon değerlendirmesi yapıyorsunuz. Golden sonra rakip takım oyunu arkada kabul etmek zorunda kalıp, kontradan ataklar yapmaya çalıştı ama onada en azından tehlikenin artmasına başta orta saha, sonrada savunma izin vermedi. Gol dışında kaleci Şener´in zorlandığı pozisyon dahi yok.
Savunmada Bilal takımın emniyet subabıydı. Yanındaki Ali Aytemur hem çabuk hemde yerinde müdahalelerle iyi oynadı. Solda Recep´in golün kendi kanadından gelmesi dışında hatası olmadı. Sağda Lider Koç karşısında Batuhan İşçiler gibi biri olunca ileri çıkamasa da rakibide pek bölgesini kullandırmadı. Orta alanda sürpriz bir şekilde maça başlayan Oğuz Kocabal sahanın iyi isimlerinden biriydi. Biraz kıpırdasa neler yapacağını gördük. Hasan Küçük koşarak mücadele etmeye çalıştı ama bu maçta fazlasını yapamadı ve en büyük sorunu topu ayağında fazla tutuyor. Emrah Dağ hem pres yaptı hemde rakipten dönen topları değerlendirmeye çalıştı, kapasitesi ölçüsünde başarılıda oldu. Ondan daha ekstrasını beklemekte zaten haksızlık olur. Solda İsmet Hakkı Şimşek´in mücadelesine diyeceğimiz yok fakat fazla hakeme itiraz ediyor ve verilen kararlarda takılı kalıyor. 5 dakika öncesi çalınan pozisyonları hakemlerle tartışıyor. Tabi kondisyon sorunuda belli bir dakikadan sonra öne çıkıyor ama teknik heyetin onun zamanlamasını iyi yaptığını söyleyelim. Ömürcan´ın ilk 11´de başlaması sürpriz oldu ama o sürprizi iyi değerlendirdi diye düşünüyorum. Adrese teslim orta yapmadı. Zaten forvet noktasında öyle adresimiz yok ama çabuk kaleye gitmesi ve getirdiği topların rakip cezaalanı içini azda olsa alabora etmesi adımıza umut veriyor ama onun kaleye daha yakın oynamasını, en azından gol şansının değerlendirmesi gerekli olduğunu düşünüyorum. Raif Demir sahanın en çok koşan ve en önemlisi sahanın en hırslı ismiydi. Kuşkusuz o da İnegölspor´un durumunu bizden iyi biliyor ve sahada elinden geleni yapmaya çalışıyor. Gol yollarında sorunumuz oluncada otomatik olarak gözler ve sorumluluk ona dönüyor. Gol atamadı ama ben şahidim ki sahanın en hırslı ismi Raif´ti.
Oyunun son bölümlerinde kazandığımız penaltı bizim adımıza kader anıydı. Takımda benim bildiğim ilk penaltıcı Raif, fakat penaltıyı kullanan Hüseyin Ali Pala oyuna 5 dakika olmuş girmişsin, dirisin, güçlüsün, kullandığın penaltıya bak. Kaleci Oğuzhan kurtarıyor, daha sana ne diyelim be arkadaş.. Hadi Raif penaltıyı kullanmak istemedi. Duran topu iyi kullanan Hacı Mustafa ve Oğuz gibi oyuncular niye inisiyatif almadılar o da ayrı muamma. Dakika 70 İnegölspor´da penaltıyı kullanmak için kimse sorumluluk almıyor, hayret ki ne hayret. Oyunun ikinci yarısında Ergün hocanın oyuna dahil ettiği Hacı Mustafa ile Emre Okur zaten ilk yarıda da iyi mücadele ederek takıma ofansta hareketlilik getirdiler. Fakat Emre Okur´un biraz çekingen hareket ettiğini söyleyelim. Öyle topu alıp rakibin üstüne giden, kaleyi düşünen bir Emre yok artık. Sebebini teknik heyet çözmeli. Hacı Mustafa´nın verdiği paslar akıllıca fakat uyuşmazlık var. Ya topun gittiği yere kimse gitmiyor yada futbolcunun olduğu yere pas atılmıyor.
Yine taktik icabı yedek olan ve sonrasında oyuna giren Hüseyin Ali Pala´dan gol beklerken, bırakın golü penaltıyı dahi kaçırdı. Ne diyelim, bu futbolcunun şahsına diyeceğimiz bir şey yok ama onu İnegölspor´un gol sorununu çözer diye alanlara helal olsun. Ne istihbaratınız, ne göz varmış, ne görmüşsünüzde bu futbolcuyu transfer etmişsiniz be arkadaş. Yapacak bir şey yok. Bu durumla ligi bitirmeye çalışacağız.
Özellikle içerde Tokat, Etimesgut ve Sarıyer ile zorluk derecesi yüksek maçlara çıkacağız ve artık sözün bittiği yere doğru gidiyoruz ama ekleyelim, Kastamonu maçındaki gibi mücadele edersek hafta sonu Gümüşhane dahil puan alamayacağımız rakip yok.  Demek neymiş, koşarsan, mücadele edersen bu ligde var olursun, aksi taktirde sıradansın.
Son olarak, takımı bu duruma siz futbolcu arkadaşlar getirdiniz, yine siz çıkartacaksınız. Ne yapalım cırcır böceği misali rahat maçlarda lay lay lom yaparsanız, Tokatspor ile savaş gibi maça çıkarsınız ki, durumun sorumlusu sizsiniz!...