İnegölspor’un Sancaktepe deplasmanında açıkça galibiyetle dönüleceğini kimse beklemiyordu. Buna ben de dahil. 1 puan bile bizim için yeterli olur diye herkes gibi bende kanaat getirmiştim. Sebebi ise çok. Sancaktepe takımın zirve mücadelesi vermesi ve kadro olarak hem hızlı hem de prese dayalı bir oyun anlayışı içinde bulunması bizi haklı olarak bu düşünceye itiyordu. Fakat maçın başında İnegölspor bu zorlu deplasmanda puan ya da puanlar ile döneceğini sinyalini verdi. Kaybetsek bile çarpışarak kaybedecektik ve bu bizi kalan maçlarda da daha umutlandıracaktı. Maçın başından sonuna kadar en az rakibi kadar isteyen, rakip kadar inanan bir takım vardı sahada. Maçın ilk yarısında Sancaktepe sağ tarafında Erbay ile Mert Örnek bu bölgeden etkili olmaya çalıştılar. Enteresandır inegölspor’da sol taraftan Yasin Görkem ve Osman Torun ile sancatepe’yi bu bölgeden zorladı. Ayağa pas, oyun kurarak çıkma ve rakibi savunmada az adamla yakalama girişimlerini gerçekleştirdik. Takım halinde savunma yapmaya, kalabalık bir şekilde rakip kaleye gitmeye çalıştık ve bunda başarılı olduk. Haftalardır yedek kulübesinde çakılı kalan Yaşar Çetin, bu maçta ilk 11 oynadı ve kaleye uzak kalmasına rağmen, ilk hava topunda zor pozisyonda golü attı. İşte buda forvet kalitesini göstermiş oldu. Bana göre kurgu kesinlikle oyunun fazlaca bölümünde gol yollarında Yaşar üstüne olmalı, Ahmet Hakan’ı birden es geçmek olmaz. Fakat Yaşar’ın tecrübesi ile bir adım önde olduğunu söyleyebiliriz. İnegölspor Osman’ın hırsı ile sürdüğü top sonrası 2. golü bulup, iş bitti derken, ilkinde yaptığımız ucuz penaltı ve umutlanan rakibe karşı oyunun sonuna kadar iyi direnç gösterdik. Özelliklede Cumhur Yılmaztürk’ün oyuna girmesiyle Sancatepe’nin gol arayışları fazlalaştı ve buda ister istemez geriye yaslanmamıza neden oldu. Oyunun son anlarında bana göre dışarıda olan pozisyonu içeri taşıyan orta hakem’in beraberliği sağlamasına az bir süre kalırken, Yasin Görkem’in o sihirli dokunuşu geldi ve ilahi adalet, hakem adaletinin önüne geçti. Şimdi pozisyonun içinde olan ve kırmız kart gören Gökhan’a şunu söyleyelim; kapasitenin üstüne koyarsan İnegölspor uzun yıllar bu bölgeye aramayacağı bir stopere kavuşacak gibi, havadan iyisin yerden topu oyuna sokmalarında iyiye doğru gün geçtikçe ilerleme var. Fakat ceza alanı içerisinde tek hamle konusunda çok dikkatli olmalısın. Hele ki karşında Timur Kosovalı gibi bu işin kompetanları varsa, çok zorlanırsın kardeşim. Orada onun dönüp gol atması çok zor, hamleni bekledi ve istediğini aldı, pozisyon zaten dışarıdaydı ama olsun sonuçta hak ettiğimiz aldık ya, alamasaydık işte o zaman moralimiz daha da altüst olurdu. Zaten sezon başından beri şanslılık peşimiz bırakmadı. Birde bu tarz kayıplar yaşasak, vay halimize. Devre boyunca Sancaktepe tribünlerinden kalecimiz Şener taciz edildi. Üstüne yabancı madde yağdı. Buna ve bu şartlara rağmen 3 puanı adeta söküp aldık. Gergin ve heyecanı yüksek maç, istediğimiz gibi sonuçlandı. İnegölspor’da herkes sahada görevini fazlasıyla yaptı, tebrik ediyoruz. Ankara Demir’in sahasında Eyüp’e yenilmesi, Bayrampaşa’nın Manisa’da kaybetmesi artık puan olarak bizim buralarda olmayacağımızı gösterdi. Kalan 2 maçtan da istediğimiz sonuca ulaşırsak, bizim için artık farklı bir yapılanma içine girme vakti gelmiştir diyebiliriz. Şunu da söyleyelim; galibiyet güzel, 3 puan süper oldu. Fakat ayaklarımız yere basmalı. Çünkü bu hafta karşımızda İnegöl’e farklı duygularla gelecek olan bir Eyüpspor olacaktır. Onun için bu maçı bugünden unutup, Eyüp maçına odaklanmalıyız. Güzel bir tribün şovu ve bu maçta ortaya konan bir futbol anlayışını tekrarlarsak, 3 puan kendiliğinden gelecektir zaten…