Pastörize süt, UHT süt, Çiğ süt hangisi daha sağlıklı? Bu yazıda aklınızda olan sorulara cevaplar bulabilirsiniz.
Türkiye’de süt içme alışkanlığı Avrupa ülkelerine göre çok düşüktür. Diğer birçok ülkede kişi başına yıllık 100 litre süt tüketilirken Türkiye’de bu 26 litredir. Ülkelerin yaygın inançlarına ve kültürlerine göre tüketilen süt tercihi değişir. Bizim ülkeyi düşününce akla ilk inek sütü gelir.
Sütün insan için gerekli olan mineralleri, vitaminleri, proteinleri, yağ asitlerini önemli ölçüde içerdiği anlaşıldığından beri sütün önemi daha da artmıştır. Süt yaklaşık %87 su, %3-4 yağ, %3 protein, %4-5 laktoz, %0,1 vitamin, %0,8 mineral içerir. Bu içerikler hayvanların türüne ve beslenme şekline göre değişiklik gösterir.
Günümüzde süt üretim aşamalarında bazı ısıl işlemler uygulanır. Şimdi bu ısıl işlemlerden en yaygın olanların sütü nasıl değiştirdiğini ve hangi sütü tercih etmemiz gerektiğini anlatacağım.
Pastörize Süt (Günlük Süt), UHT Süt, Çiğ Süt Nedir?

Pastörize Süt

Pastörize süt, çiğ sütün biyolojik ve doğal özelliklerine zarar vermeden özel koşullara ve donanıma sahip cihazlarla ısıtılıp soğutulmasıyla elde edilir. Pastörizasyondaki amaç, sütte var olan patojen mikroorganizmaları tahrip etmek, diğer mikroorganizmaların sayılarını azaltmak ve sütün raf ömrünün uzamasını sağlamaktır. Pastörizasyon, insanların tüketimi için çiğ sütü güvenli hale getiren en etkili yoldur.
Pastörize süt tedarik zincirinde mutlaka soğuk ortamda bulundurulmalıdır. Satın aldıktan sonra da buzdolabında saklanarak iki-üç gün içerisinde tüketilmelidir.

UHT Süt

UHT süt, aseptik (mikropsuz) şartlarda steril ambalaj malzemeleriyle paketlenerek oluşturulur. Bu yöntemde süt, 135-150oC’de, kısa sürede (2-6 saniye) ısıl işlem uygulanarak sterilize edilir. Elde edilen süt, tüm patojen mikroorganizmalardan arınmıştır. UHT süt ambalajına zarar gelmedikçe veya açılmadıkça oda sıcaklığında dört ay normal kıvamını, tadını ve besin değerini korur. En yaygın kullanılan güvenli süttür.

Çiğ Süt (Geleneksel Süt)

Evlerde açıkta satılan sütün kaynatılması ile elde edilir. Sütün içerisindeki toksinleri ve mikroorganizmaları yok etmek için kaynama başladıktan 15-20 dakika sonra ocaktan alınmalıdır. Besin ögelerini yitirmemesi için de kaynamaya başladıktan 5-10 dakika sonra ocaktan alınır. Görüldüğü gibi bu yöntemde hem mikroorganizmaları öldürüp hem de sütün besin değerini korumak zorlaşır. Kaynatma sonunda sütteki yağlar, proteinler ve karbonhidratlar deformasyona(yapı bozukluğu) uğrar. Sütteki vitaminlerde ise %60-%100 arası kayıplar oluşur.

Çiğ süt içmenin faydaları bilimsel yönden kanıtlanmamış olsa da riskler taşıdığı yapılan çalışmalarda açık ve net bir şekilde görülür. Çiğ süt ciddi sağlık problemlerine sebep olan patojen mikroorganizmaları içerebilir. Bu sebeple çiğ süt tüketirken evde kaynatma aşamasında ve aldığımız yerin güvenilirliği konusunda dikkatli olmalıyız.
Pastörize edilmiş süt ise çiğ sütün güvenli hale getirilmesidir. Pastörize süt tüketimi birçok kuruluş tarafından desteklenmektedir. Halk arasında günlük süt olarak geçer.

Kaynak: Haber merkezi