Cumhuriyet Halk Partisi İnegöl İlçe Sekreteri Bengül Kavlan, İnegöl’de son günlerde artan intihar olaylarıyla ilgili yazılı bir açıklama yaptı.

Kavlan yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı;

“9 Aralık Cuma günü Cerrah Mahallemizde bunalıma giren 37 yaşındaki Murat C. ailesinin olmadığı anda  intihar ettiği haberi ile sarsıldık.17 gün sonra 26 Aralık günü Orhaniye Mahallesi Yeni Cami sokak üzerinde bulunan emlak dükkanı sahibi 39 yaşındaki Gökhan G. işyerinde henüz belirlenemeyen bir nedenle intihar ettiğini duyduk ilçe halkı olarak. Aradan 24 saat geçmeden 17 yaşındaki genç canına kıymak istediğini son dakika da ailesinin müdahalesiyle ipten alınan genci sağlık ekiplerinin de müdahalesiyle hayata döndürüldüğü haberi ile gönlümüz bir nebze de olsa rahatladı. Ülkemizde ve yaşadığımız şehirde, son iki, üç haftadır yaşanmıyor aslında bu intiharlar. Son günlerde genç intiharlar ön planda, ülkemizde olduğu gibi şehrimizde de. 21 Ekim 2022 tarihinde Kemalpaşa Mahallesi´nde meydana gelen olayda psikolojik bunalıma giren 25 yaşındaki H. G. Apartmanın çatısına çıkarak kabloyla kendini asarak intihar etmişti. Ne yazık ki bu yaşanılanlar dayanma ve dayanışma gücünün tükenişinin sonucudur... İlçemizdeki intihar olaylarının artışının nedenlerini öğrenmek istiyoruz. Bizlerin ve tüm vatandaşların merak ettiği ise; Son günlerde ilçemizde, yaşanılan intiharlarla ilgili bir araştırma komisyonu kuruldu mu?  İnegöl Belediyesi ve İnegöl'ü yönetenler bunun ile ilgili bir komisyon kurdu ise intiharların nedenleri ile ilgili bir rapor hazırladı mı? Nedenlerinin tespiti yapıldıysa, önlemlerin alınması ile ilgili bir çalışma yapıldı mı? Ya da yapılıyor mu? Yaşadığımız şehrin insanlarının bu noktaya gelmesine neden olan sebeplerinin bir raporunun hazırlanıp,  bir an önce konusunda uzman kişiler ile bu şehre yön veren idarecileri ve sivil toplum kuruluşlarını bir araya getirerek bir çözüm bulunması yönünde bir çalışma yapılmalı.”

“Halkın büyük bir kısmının Müslüman olduğu ülkemizde. İnancımız doğrultusunda, İntiharı düşünmek günahların en büyüğüdür. Bu, Yaradan'nın bir parçasını yok etmek demektir. Hiç bir çocuğumuzun yatağa aç girmediği bir ülke de yaşamak en büyük arzumuz. Ülkenin büyük bir çoğunluğu yoksulluk içinde kıvranırken, doymak bilmeyen bir avuç insana ülkenin bütün zenginliklerini devreden ve sömürten hükümet şunun farkına varmalıdır ki böyle bir ülkede mutluluk olmaz.”

Editör: TE Bilişim