Her hafta farklı bir umutla İnegölspor maçına bakıyoruz. Bu hafta olacak mı? Bu maçta işler istediğimiz gibi olacak mı derken 8 hafta geride kaldı. Ne umut ettiğimiz ne de hayal ettiğimiz yerdeyiz. Aslında takımın kapasitesini görüyoruz ama birazda ben şahsen kendimize toz kondurmadığımızdan buralarda ne işimiz var diyorum. Elektriği kesik, soğuk suda duş alıyoruz diyen bir Gaziantep teknik direktörü ve o takımın topladığı 7 puan. Biz ise milyarlarca peşinat vermişiz. Bize göre afaki rakamlar coşmuşuz, hadi aslanım, hadi koçumlarla maç aldırmaya çalışıyoruz. Bu zamana kadar oynanan maçlara bakıyoruz, 14 gol yemişiz, grupta oynadığımız her takım gol atmış, yine grubun en fazla gol yiyen 3. takımı durumundayız. İstatistikler her şeyi söylüyor. Bu kadar kredisini erken bitiren takım için, sezon gazozu olmaktan öteye gitmez, gitmeyecekte. Tabi takımın üstüne bir uzay ışını değmedikçe. Sarıyer maçı yine bizim farklı beklentiler içinde olduğumuz maçtı. Fakat rakibinde ligde konumu belliydi. Maç başlar başlamaz İnegölspor’un biraz istekli ve arzulu hali göze çarptı. Özelliklede sağ tarafta Özer biraz bir şeyler yapmaya çalıştı. Biz bu düşüncedeyken Sarıyer bekledi, kendi alanında top çevirdi, pas yaptı. Ciddi sabır içinde bizi üstlerine çekmeye çalıştılar. İlk yarıda Sarıyer istediğini yapamasa da İnegölspor’a da öyle rahat cirit attırmadı. 2. yarı ise kanatları daha fazla kullanmaya başladı. Konuk takım her atakta ciddi bindirmeler yaptılar. Orta alanda biraz çabalasakta üretkenlik ve gol pası noktasında istediğimizi yapamayınca, sonuçta hüsran oldu. Yaşar Çetin gibi hava hakimiyeti yüksek bir oyuncuya orta yapamadık. Rakip kaleye ciddi şutumuz yok ve bütün bunlar olmayınca İnegöl’e lider gelen Sarıyer’i nasıl yenersin. Kendi kalesine 2 gol atarsa belki ama ondan sonrada 3 yemeyeceğimizin garantisi yok. Çünkü orta sahamız rakibe istediği alanı bırakınca, savunmada altından kalkamayacağı hatalar yapıyor. Kısaca 3 bölgede de başarılı olmamız için iyi işlemesi gerek, biri aksarsa diğer ikisi işlevini kaybediyor. Maç sonu İsmail Ertekin’e tepki vardı. O geçti, bitti, gittiği yerde 4’te 4 yaptı, sıkıntı baştan yapıldı. Yapanları ve sebep olanları iyi irdelemek lazım. Fatih Akyel’e eleştiri oluyor. Bana göre şuanda en masum olanı teknik direktör. Hazırlık kampında yoktu, transferleri o yapmadı, kafa olarak bitik, kondisyon olarak yitik bir takıma geldi. Ne yapacak yani, takımı roket moduna mı getirecek? İnegölspor’un bana göre bazı meseleleri artık boylu boyuna masaya yatırması şart. Bu nu yapacak olan da yönetimdir. Lig devam ediyor. Takım istenilen düzeyde değil, hedeften çok uzaklaştık, maliyetli bir takımız ve bu bizim için gelecekte ciddi sorun. Şuanda gerçek bu. Söz konusu maliyetleri İnegölspor’un hiçbir yönetimi karşılayamaz. Kesinlikle mali olarak sıkıntı yaşarız. Bana göre Eşref Başkan ince eleyip, sık dokumalı ve yol haritasını çizmeli. Daha 8. hafta tribüne bakıyoruz vefakar birkaç taraftardan başka kimse yok. Sarıyer’den gelen olmasa şeref tribünü boş. Yani neresinden tutarsak tutalım, bir umutsuzluk, tükenmişlik görüntüsü var. Allah sonumuz hayır etsin diyelim. Bu hafta yine başkentte Hacettepe ile zor bir maça çıkaracağız. Puan olarak ne kadar istenilen yerde olmasa da Gençlerbirliği ekolünden gelen bir takım ve bize çok ters bir yapıları var. Çok koşacaklar ve maçı isteyeceklerdir. Bizim ise artık mazeretimiz yok. Rakip 1 istiyorsa biz 2 isteyerek maça çıkmalıyız. Çünkü baktığımızda artık kara göründüyü geçelim, gemi karaya oturdu bile. Bundan dolayı yenemiyorsak, yenilmeden 1 puanı almalıyız. Çünkü artık hem takım, hem de camia olarak sözün bittiği yerdeyiz…