Bu ülkede gelişen ve bu ülkeye yapılan her tür su-i kast olaylarının mutlaka yayın dünyasına çeşitli yazarlar eliyle kazandırılmasını önemsiyorum. Bunlar bizim yazarlarımız olmalı. Bizim yazarlarımızdan kastım ne? Milli ve manevi değerlerimizi hiçlemeyen, vatanperver münevverler. Çünkü ileride toplumsal belleğimizi şekillendirecek olan şey, yayın dünyasına en çok kimin eser verdiğiyle içkin olacak bir paralellikle piyasada arz-ı endam edecek olan eserlerdir. Ve sonuçta bu yazarların gözlüğüyle bakacak bir nesil belleği inşa edilmiş olacaktır ileriki yıllarda. Mesela gezi olaylarını ileride çocuklarımız batı tandanslı, seküler yazarların gözüyle okuyup anlayacak ve bu Soros tuzağını ülkenin yararına bir kalkışma sanacaklar. Neden ? Çünkü maalesef bizim yazarlarımız gezi meselesinde pasif kalmış ve yayın dünyasına onlar kadar fazla eser bırakamamışlardır.

Bu yüzden 17/25 aralık yahut 15 temmuz gibi bu ülkeye kast edilen kalkışmalarda onların gözüyle değil bizlerin gözüyle okunup anlaşılması için toplumsal belleğimizi doğru dürüst dolduran ve geliştiren yazarların eserlerinin artmasını önemsiyorum. Geçen internette, kendisi liberal olan ama halkın değerlerini önemseyen, vatanperver bir yazar olan Atilla Yayla´nın yeni çıkan “Şanlı Direnişimiz 15 Temmuz” adlı eserini gördüm. Sevindim. 15 Temmuz´u Fetö´cü yazarların eserlerinden mi hatırlamak yoksa Atilla Yayla gibi dürüst ve vatanperver münevverlerin gözüyle mi hatırlamak istersiniz? Öyleyse yayın dünyasına daha fazla eser kazandırmamız lazım. Bunu hem kendimiz, hem de çocuklarımız için toplumsal belleğin temizlenmesi ve hakikat ile doldurulması bağlamında özellikle istiyorum. Vesileyle Yayla´yı tebrik ediyorum.

BİR SORU 4 CEVAP

Hdp - Chp - Fetö - Sp - Vp gibi parti ve örgütlerin aynı çatı altında buluşmasını sağlayan saiklerin ne olduğuyla ilgili tatmin edici cevaplar verebilecek bir yiğit bulmak zor görünüyor. Herkesin kendine göre bir mantık örgüsü var. Buna göre çözüm aşağıdakilerden hangisidir?

A. İsviçreli bilim adamları
B. Nevadalı çiftçiler
C. Norveçli balıkçılar
D. Alman teknoloji devi

Bence bunların hiçbiri çözüm olamayacak gibi görünüyor. Şaka bir yana da gerçekten bu birbirleriyle zıt gibi görünen yapılar nasıl oldu da Anayasa değişikliği meselesinde referandumda HAYIR oyu kullanacaklarını açıklayarak aynı çatı altında buluştu? Bu hayret verici bir şey ki Ekmeleddin meselesinden daha hayret verici bir mesele...

İSİM KOYMAK ÖNEMLİ

Çocuklarınıza sanki hep 2 yaşında kalacakmış gibi isimler koymayın. Neymiş öyle Berkecan, Pelinsu, Irmak... Büyüdüklerinde torun tombalağı şöyle mi seslenecek..!? ; Berkecan dede.. Pelinsu nine, Irmak teyze... Saçma değil mi? Çocuklarınızın da bir gün büyüyeceği ihtimalini gözardı etmeyin derim... Büyüdüğünde ismini doldurabilsin.. Mustafa amca, Ali dede, Fatma nine, Ayşe teyzelerimiz yitip gidecek bu gidişle...

Oysa çocuklarımıza güzel isim koymamız gerektiği ile alaklı Peygamber efendimizin tavsiyeleri bulunmakta.

Resulullah (asm) güzel isim koymanın ehemmiyetini şu hadisleriyle açıklamıştır:

“Sizler kıyamet günü isimlerinizle ve babalarınızın isimleriyle çağrılacaksınız. Öyleyse isimlerinizi güzel yapın.” (Ebu Davud)

“Çocuğa güzel bir isim koymak evladın ana-baba üzerindeki haklarındandır.” (Beyhaki)

Bizden söylemesi...