İnegölspor için başkent deplasmanının neler ifade ettiğini söylemeye zaten gerek yok. Bu maçta puan yada puanlar alması halinde play-off hattının içine girmek için büyük avantaj yakalayacak olan temsilcimiz, iyi götürdüğü ve puan hatta puanlara çok yaklaşmışken, şanssızlığın kurbanı oldu.
Ankara´da güzel bir havada oynanan ve fazlaca bir deplasman atmosferinin hissedilmediği maça ev sahibi takım istekli başladı. Kanat bindirmesi ve göbekten gelme girişimi sonrası istediğini alamayan Keçiörengücü her geçen dakika oyundan düştü ve özellikle ilk yarıda ciddi kaleye gönderdiğmiz şutlarlada biraz afalladı.
Baştan kabul etmek gerekli ki, kadro olarak eşleştirdiğimizde Keçiörengücü hem maliyet olarak hemde kalite olarak bizden üstün görünen bir takım. Fakat her zaman olduğu gibi isim yerine yürek sahada kendini gösterince plak tersine dönüverdi. Hele hele ikinci yarı İnegölspor rakibin neredeyse nefes almasını dahi engelledi. Bunun yanında haksızlıkı etmeyelim, Keçiören takımı da bizi zorlamadı değil. Bana göre işin oyun olarak bize dönmesini ev sahibi takımın teknik direktörü de sebep oldu. Sahanın yıldızı olan İlyas Kubilay´ı çıkartarak adeta ekmeğimize yağ sürdü. Fakat her zaman olduğu gibi gol yollarında yaşadığımız şanssızlıklar bu maçtada sürünce ekmeği yiyemedik ve ikramı geri çevirdik.

Maçın bazı bölümlerinde İnegölspor sanki “1 puan bana yeter” havasındaydı. Oyunu kendi alanında kabul edip, kontra ve kanat bindirmeleriyle gol aramaya çalıştı. Bütün bunları bu süreçte güzelde işledi fakat rakibin savunması iyi olunca, yakaladığı pozisyonları da değerlendiremeyince avantajı kaybedersin, öylede oldu.

Oyunun kader anlarından biri bana göre Teknik Direktör Murat Yoldaş´ın ikinci yarı başında yaptığı değişiklikler oldu. Afyon maçında eleştirdiğimiz teknik heyet, bu maçta doğru olanı yaptı, iki oyuncuyu birden oyuna attı. Sakatlıkları nedeniyle pek verimli olamayan Ali Sakal ve Enes Ata´nın yerine Ahmet Hakan ile Uğur oyuna dahil oldu. Bu değişiklik sonrası da orta saha tamamen bize döndü. Bu dakikadan sonra bu alanın sahibi biz olduk.
Solda Cengiz, zaman zaman değişiklik sonrası o bölgeye geçen Raif ile iyi bindirmeler yaptık. Bunlara birde sağbekte Enes Bayır, solda İsa destek verince hem iyi oyun hemde tehlikeli ataklara imza attık.

Orta alanda Emirhan rakip atağa çıkarken yerinde ve ciddi top çaldı, çaldığı bütün topları da olumlu kullandı. Emrah Dağ mücadele etme konusunda üstün gayret gösterdi. Bunlar olurkende Kemal´in yokluğunda oynayan Murat ve genç Gökhan´da cansiper bir mücadele ortaya koydular. Murat´ın rakibe her müdahalesi faulle kesildi. Dikkat etmesi gerekiyor. Hamle konusunda eksikleri var. Çabuk kırmızı kart görebilir, birde çokça sakatlanması sanırım maç eksiği yüzünden fakat gelecekte bana göre kadroda tutulması gerek.
Gökhan geçen hafta gol attı, bu hafta şanssızlıktan ters vuruşla topu kendi kalesine gönderdi. Önceki haftalarda yapmadığı şekilde oyuna topu sokması, topla ileri çıkması yerindeydi. Fakat maçın uzatma dakikalarında yaşadığı şanssızlık hem bizi hem kendisinin büyük üzüntü yaşamasına sebep oldu.

Kalede Şener ise sezon başından beri yaptığı gibi bu maçtada takımı son ana kadar ayakta tuttu, çok kritik kurtarışlara imza attı. Müthiş bir maç çıkardı, fakat golde terste kaldı, yapacakta bir şeyi yoktu. Aynı şekilde Keçiörengücü kalecisi Yakup´ta takımı adına önemli kurtarışlar yaptı. Bir anlamda kalecilerin gövde gösterisi şeklinde bir maç izledik.
Sonuç olarak kalan 4 maç ve aradaki 4 puanlık fark. Rakiplerinde zorlu maçları olduğunu varsayarsak, fazlaca biten bir şey yok zor ama imkansız değil durumları bu hafta Hatay´ı yenersek bana göre takım yine farklı bir hava yakalayacaktır. Olur mu olur ama hep söylüyoruz sezon başından beri İnegöl´ün değerlerini pek İnegölspor´un yanında göremedik. Bari 4 maçta üstüne düşeni yapsınlar da, bizde play-off sevincini bir kez daha yaşayalım. Çünkü üstümüzdeki takımlarla oynadık ve kapasitelerini gördük. İnanın play-off´a kalırsak Menemen, Hatay, Afyon, Keçiörengücü ya da Sivas Belediye yenilmeyecek takımlar değil. Bundan dolayı buraya kendimizi atarsak ben açıkça çok ümitliyim. Yapılması gereken tek şey, 4 maç ve alınacak 12 puan. Ondan sonrası ise istediğimiz gibi zaten olacaktır.