<p style="text-align:justify"><strong><span style="font-size:11.0pt"><span style="font-family:Calibri">İNSANLARIN BEKLENTİLERİ FARKLILAŞTI</span></span></strong></p> <p style="text-align:justify"><span style="font-size:11.0pt"><span style="font-family:Calibri">İnegöl Devlet Hastanesi Ar-Ge Birim Sorumlusu Kamil Saçkesen ile birlikte programa konuk olan Başhekim Hayrettin Göçmen, “Artık dünya değişti. Dünya global bir köy haline geldi. Herkes birbirine çok rahat ve kolay ulaşabiliyor. İnsanların beklentileri de farklılaştı. O yüzden sağlık yöneticileri de kendilerini geliştirmek zorunda. Bu nedenle insanların beklentilerinin ne olabileceğini görmek, araştırmak ve ona göre kendini modifiye etmek sağlıkta çok önemli bir hal almaya başladı. Biz İnegöl Devlet Hastanesi olarak insanları dinlemeye, ne istediklerinin farkına varmaya ve onların penceresinden bakarak çözümlemeye önem veriyoruz. Yaklaşık 3-4 yıldır bu projeksiyonla baktığımız zaman fiziki alanları da güzel ola hastanemizde birçok güzellikleri hayata geçirdiğimizi düşünüyorum” dedi.</span></span></p> <p style="text-align:justify"><strong><span style="font-size:11.0pt"><span style="font-family:Calibri">PERSONELE RAĞMEN İŞ YAPILMAZ, PERSONELLE BERABER İŞ YAPILIR</span></span></strong></p> <p style="text-align:justify"><span style="font-size:11.0pt"><span style="font-family:Calibri">Sağlık hizmetlerinden kişilerin önemsenme duygusunun en önemli kısım olduğunu belirten Göçmen, “Kişiler kendilerinin dinlenmesini istiyor. Kendi fikirlerinin önemsenmesini istiyor. Sunulan fikirlerin her zaman hayata geçmesi gibi bir durum söz konusu değil ama kendi fikirleri önemsendiği zaman ve bunların bir kısmının hayata geçtiğini gördüğü zaman size olan yaklaşımları da çok fazla değişiyor. Ar-Ge departmanımız var. Türkiye’de ilk defa bir hastane de kurulan birimdir. Kamil beyde bu departmanımızın sorumlusudur. Bu Ar-Ge departmanı da bu mantaliteyle bakarak, kişilerin algıları üzerinde bir takım ufak oynamalar yapmak üzere biz hareket ediyoruz. Algı yönetimi de bizim işimizin en önemli parçalarından bir tanesi. Bu algı yönetimiyle beraber insanların içinde ki negatifi alarak en azından kısmen hastalıklarından uzaklaşıp, daha sosyal yaşayan bir çevre içerisinde daha mutlu ve huzurlu hissedebilecekleri bir ortam hazırlamaya çalışıyoruz. Biz yönetime geldiğimizde kendimize önce bir motto belirledik. Yaşayan ve yaşatan hastane. Her hastane yaşatmak için elinden geleni yapmaya çalışır. Fakat bizim hastanenin özelliği yaşayan hastane olması. Hastaneler yaşayan bir organizmadır. Hastaneler 24 saat yaşamın sürdüğü organizmalardır. O açıdan biz mottomuzu yaşayan ve yaşatan hastane olarak belirledikten sonra buna yönelik faaliyetler yapmaya başladık. Öncelikle personelimizle iç barışı sağlama adına sosyal faaliyetlerimiz oldu. Kurumsal aidiyetimizi kazanma açısından çabalarımız oldu. Çeşitli sosyal ve sportif etkinlikler düzenledik. Kişilerde İnegöl Devlet Hastanesi aidiyeti geliştikten sonra bu tür projeleri daha fazla sahip çıkmaya ve destek olmaya başladılar. Personele rağmen iş yapılmaz, personelle beraber iş yapılır. Bizde mümkün olduğunca bu yolda ilerlemeye devam ediyoruz” diye konuştu.</span></span></p> <p style="text-align:justify"><strong><span style="font-size:11.0pt"><span style="font-family:Calibri">3 BOYUTLU TELEVİZYON İSTEYENLER VAR</span></span></strong></p> <p style="text-align:justify"><span style="font-size:11.0pt"><span style="font-family:Calibri">Vatandaşlardan ilginç talep ve şikayetler geldiğini ifade eden Göçmen, “Yatan hasta odalarımız tek kişilik ve iki kişilik odalardan oluşuyor. Sağlık Bakanlığının yeni yaptığı hastanelerin hemen hemen hepsi bu konsepte. Bu odalarda herkesin banyo ve tuvaleti, özel radyo sistemi ve televizyonu var. Bu televizyonların 3 boyutlu olmaması şikayeti bize geldi. Odalarında çamaşır makinesi isteyen hastalarımız oldu. Odalardaki televizyonlarda istedikleri kanallar veya maç yayınları olmadığı için şikayetler aldığımız oldu. Yani vatandaşlar şikayet edebilir. Bu hayatın normal doğası. Ama sunmuş olduğunuz hizmetlerle bu şikayetlerin niteliği değişiyor. Eski hastanemizde koğuş sistemi vardı. 7-8 hasta aynı odada kalıyordu. Tuvaletlerimiz koridorun ortasındaydı. Ve herkes tuvalete giderken sıra bekliyordu. O zaman gelen şikayetler ‘Biz çok sıra bekliyoruz. Tuvaletler yetmiyor. Tuvaletleri arttırın.’ Şimdi sunmuş olduğunuz konfor, şikayetlerin niteliğini değiştiriyor. Ama şikayetlerin sayısı çok fazla değişmiyor. Genel anlamda baktığımız zaman memnuniyet oranlarımız oldukça iyi durum. Biz bunu sürekli takip ediyoruz. Bakanlığın belirlediği standart takip etme yolunun dışında biz kendi özel anketlerimizle ve çalışmalarımızla da takip ediyoruz. Şu anda iyi yolda olduğumuzu söyleyebilirim” şeklinde konuştu. HABER MERKEZİ</span></span></p>