İnegöl Belediyesi, Dünya Gıda Günü nedeniyle Onkolog Doktor Yavuz Dizdar’ı konuk etti. Dizdar, “Sağlıklı Beslenme ve Geleceğimiz” konulu seminerde İnegöllülere önemli mesajlar verdi. Hizmet sınırlarını altyapı ve üstyapı faaliyetleriyle sınırlandırmayıp şehirde yaşayan 7’den 77’ye her bireyin beklenti ve ihtiyaçlarına yönelik çalışmalar ortaya koyan İnegöl Belediyesi, bu anlamda toplumsal konulara da önem veriyor. Özellikle belirli gün ve haftalarda farkındalık oluşturabilmek adına düzenlediği programlarla bu konulara dikkat çekiyor. Bu kapsamda 16 Ekim Dünya Gıda Günü nedeniyle Onkolog Doktor Yavuz Dizdar’ın konuşmacı olarak katıldığı “Sağlıklı Beslenme ve Geleceğimiz” konulu seminer düzenlendi. Çarşamba akşamı 20.00’da Beşinci Mevsim Kültür Sanat Merkezinde düzenlenen seminere, Yenişehir Kaymakamı ve İnegöl Kaymakam Vekili Suat Seyitoğlu, Belediye Başkanı Alper Taban, Başkan Yardımcısı Rıdvan Kocaağa, bazı meclis üyeleri ve siyasi parti temsilcileri, Kent Konseyi Başkanı Hail İbrahim Zengin ile vatandaşlar katıldı. 20 YILDA HAYATIMIZDA NE DEĞİŞTİ? Yaklaşık 1 buçuk saat süren seminerde, Onkolog Doktor Yavuz Dizdar, sağlıklı beslenmenin önemi ve günümüzün en büyük sorunlarından olan sağlıksız ürünler konusunda bilgiler verdi. Dizdar, hastalıkların yavaş yavaş ortaya çıktığını ifade ederek; “Önceleri dizime ağrı girdi diyoruz, sonra diz ağrıları sıklaşıyor. Sonra bakıyoruz yıllar sonra bir hastalıkla karşı karşıyayız. O hastalığın ne zaman çıktığını bilmiyoruz. Çünkü bunu gözlemlemek gerekiyor. Bu iş 20 yıl içerisinde oldu. Peki, o 20 yıl içinde ne oldu? 20 yıl öncesine göre hayatımızda ne farklılık var? Hayatımız artık daha plastik. Evimizin pencereleri artık plastik. Kapattığın zaman kapalı kutu içerisindesin. Yerler sentetik. Hiçbir zaman halı veya doğal bir malzemeyle temas etmiyorsunuz. Üzerimizdeki kıyafetler sentetik. Duş jelleri… O jel içerisindeki maddeler cildin tamamına sürüldüğünde sorun oluşturuyor. Sorun duş jelinin kendisinde. Elektromanyetik alanlar… Cep telefonları da bunlara dahil” dedi. Gıdadaki değişimler ve insanlığı tehdit eden sorunlara da değinen Dizdar, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Benim fark ettiğim şey gıdadaki değişim. Bize tıpta şunu öğrettiler, hastalıkların nedeni; sigara, alkol, kilo fazlası, yavaş yaşam veya hiçbir şey yoksa genetik deniyor. Ben de diyorum ki 30 yıldır hiçbir şey değişmedi mi? Sadece kötü alışkanlıklar mı? Bakıyorsunuz adam akciğer kanseri olmuş ama hayatında ne sigara var, ne alkol var. Bakıyorsunuz Akciğer kanserlerinin 5’te 1’i ne sigara ne alkolle ilgili değil. Benim bu konuyla ilk bulaşma nedenim GDO’lu gıdaların (Genetiği Değiştirilmiş Organizma) insanlara yedirilmesi. Bir diğer konu da tarım ilaçları. Bu konuyu da araştırdım ve karşıma ilginç sonuçlar çıktı. Bunu yıkayarak falan meyveden çıkarmanızın imkanı yok. Sonra bir baktım ot ilacı ortaya çıktı. Tarımda kentleşme var. İnsanlar burada bir iş yaparken tarımın da ucundan tutabiliyor. Nasıl yapıyor bunu? Ot ilacıyla. Bir pet şişe ilaçla bir dekar alanı ilaçlıyorsunuz ve orada ot bitmiyor. Ot yolma derdi yok ama ilaç bitkinin de içine geçiyor. Sizin dokularınızda da yavaş yavaş artıyor. Bu ilaç Vietnam savaşında silah olarak kullanılmış ağaçların yapraklarını dökmek için. Sonrasında ot ilacı olarak piyasaya sürmüşler.” “AÇIK SÜT KAYNATILINCA MİKROP KALMA ŞANSI YOK” “Hayvanlara süt yemi veriliyor. 20-30 litre süt veren hayvan 60 litre veriyor. Buradan başlamışlar ve ardından sütün kapıdan satılmasını yasaklamışlar mikrop saçar diyerek. Sütü kaynatıyorsun ve yoğurt yapıyorsun, bunda mikrop kalma şansı yok. Tesislere bakıyorsunuz süt çelik borular içerisinde geziyor. Eskiler bilir, konserveler zamanla şişer. Ama hazır meyve sularına bakın şişen var mı?” GEÇMİŞTEN ŞİFRELERİ ALMAMIZ LAZIM Konuşma sonrası soru cevap şeklinde devam eden programda, Yavuz Dizdar ilçe halkının merak ettiği konulara da açıklık getirdi. Program sonunda sahneye davet edilen Belediye Başkanı Alper Taban, yaptığı selamlama konuşmasında sağlığın önemine dikkat çekerek; “Sağlığın insan hayatındaki yeri ve önemi tartışmasız. Duyarlı vatandaşlarımız bugün buraya eldiler. Hocamıza da teşekkür ediyorum çok samimi ve net açıklamalarda bulundu. Hakikaten araştırmamız lazım, okumamız lazım, bilgileri teyit etmemiz lazım. Bunlar bizim için çok önemli. Bunun önünde de hiçbir engelin olmadığını düşünüyorum. Geçmişte büyüklerimiz çok doğal ve organik yaşamışlar. Ogün bugünkü kadar endüstri ve sanayi yokmuş ama daha sağlıklılarmış. Onun için geçmişte biraz bu işin şifrelerinin olduğunu düşünüyorum. Büyüklerimizin görüş ve fikirlerini de alarak bundan istifade edebileceğimizi düşünüyorum” dedi. Başkan Taban, konuşmasının ardından Yavuz Dizdar’a İnegöl’ü simgeleyen bir çini hediye etti. toplu fotoğraf çekimi ile program sona erdi.