616 yıllık tarih ayağa kalkıyor
Osmanlı’nın kuruluşuna başkentlik eden topraklar içerisinde yer alan İnegöl’de bulunan tarihi eserler yeniden ayağa kaldırılıyor. Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından İnegöl’ün en eski camilerinden olan İvaz Çelebi paşa camii küllerinden doğacak. İnegöl’de 1400’lü yıllarda yaşamış olan İvaz Çelebi Paşa, han, çeşme, mektep ve cami inşa etti. Yapıları arasında sadece camisi restore edilerek ayakta kaldı. Vakıflar Genel Müdürlüğü harabe haline gelmiş olan camiyi ayağa kaldırmak için harekete geçti. İnegöl’ün şipali mahallesinde bulunan caminin Restorasyon çalışmaları başladı. Yaklaşık 1 Milyon TL’ye restore edilecek olan caminin kısa sürede yapılarak hizmete açılması bekleniyor.
İVAZ PAŞA KİMDİR?
Tokat’ın Kazova (Kazâbâd) nahiyesinde doğdu. Ahî Bayezid b. İvaz Hüseyin’in oğlu olup künyesi İmâdüddin’dir. Çelebi Mehmed’in Amasya sancak beyliği zamanında ona intisap etti ve timarlı sipahilerinden oldu. 1402’de Ankara Savaşı’na katıldı. Timur tarafından esir alınan Yıldırım Bayezid’in ölümünden sonra şehzadeleri arasında başlayan taht mücadelelerinde Çelebi Mehmed’i destekledi. Bir ara Kazâbâd subaşılığı yaptı (1411-1412). Çelebi Mehmed’in Rumeli’de kardeşi Mûsâ ile mücadelesi sırasında Bursa subaşısı, bazı kaynaklara göre ise muhafızı oldu. Bu esnada Bursa Kalesi’ni kuşatan, hatta bir rivayete göre Yıldırım Bayezid’in mezarını açtırıp cesedini yaktıran (Dukas, s. 174), fakat Çelebi Mehmed’in Şehzade Mûsâ meselesini hallettiğini duyunca şehri ateşe vererek kaçan Karamanoğlu Mehmed Bey’e karşı Bursa Kalesi’ni savundu (1414). Müdafaadaki başarısından dolayı önce Bursa valiliğine getirildi, ardından da vezirlik rütbesiyle taltif edilerek merkeze alındı.
Hacı İvaz Paşa’nın önemli bir hizmeti de Çelebi Sultan Mehmed’in ölümü üzerine, Amasya’da bulunan büyük oğlu Murad’ın (II. Murad) Edirne’ye gelinceye kadar geçen kırk günlük sürede bu padişahın ölümünün gizlenmesi sırasında oldu. Nitekim padişahın ağzından bir rivayete göre Karamanoğlu Mehmed, diğer bir rivayete göre ise İzmiroğlu Cüneyd üzerine sefer yapılacağını, bunun için ordunun Biga’da toplanması gerektiğini bildiren bir ferman yazdırmak suretiyle karışıklığı önledi (Âşıkpaşazâde, s. 94).
II. Murad’ın hükümdarlığı zamanında da vezir olarak devlet merkezinde bulunan İvaz Paşa, özellikle “Düzmece” lakabıyla anılan Şehzade Mustafa kuvvetlerini bölmek için önemli hizmetler gördü. Sultan Murad ile amcası Şehzade Mustafa kuvvetlerinin Ulubat nehrinin iki yakasında karşı karşıya geldiği esnada buradaki köprüyü yıktırıp emrindeki askerlerle Gölbaşı mevkiini tutmak suretiyle bu kuvvetlerin Bursa’ya girmesini önledi. Fakat İvaz Paşa’nın bu sıradaki faaliyetleri daha ziyade siyasî ağırlıklı oldu. Nitekim Şehzade Mustafa’ya yazdığı bir mektupta ona olan sadakatinden bahsederek Rumeli beylerinin ve İzmiroğlu Cüneyd Bey’in kendisini terketmek üzere olduklarını bildirmek suretiyle onu tereddüde düşürürken Cüneyd Bey’e yazdığı diğer bir mektupta da soyu belirsiz birine vezir olmasının kendisine yakışmadığını, ondan ayrıldığı takdirde Aydın civarında hâkim olduğu eski yerlerin tekrar kendisine verileceğini vaad etti; bu arada eski beyliğinin yenilendiğine dair bir de berat gönderdi. Bu mektuplar bir yandan Şehzade Mustafa’yı telâşa düşürürken bir yandan da Cüneyd Bey’in ondan ayrılarak adamlarıyla birlikte Aydın iline kaçmasına sebep oldu (Emecen, s. 122). Diğer taraftan eski akıncı beylerinden olan ve bir süreden beri Tokat’ta mahpus bulunan Mihaloğlu Mehmed Bey’in serbest bırakılarak bir gece Şehzade Mustafa ordusundaki Evrenos, Gümlü ve Turahan oğulları gibi ünlü akıncı beylerine Mustafa’nın düzmece olduğunu söylemesi, bu akıncı beylerinin topluca II. Murad tarafına geçmesine ve Mustafa’nın kaçmasına yol açtı. O sırada II. Murad tarafına geçen, fakat ihanetleri yüzünden ikinci vezir Çandarlı İbrâhim Paşa tarafından öldürtülmek istenen Rumeli beylerinin ve maiyetindeki akıncıların affedilmesini de İvaz Paşa sağladı.
Vezîriâzam Bayezid Paşa’nın Düzmece Mustafa tarafından öldürülmesinden sonra Çandarlı İbrâhim’in vezîriâzamlığa getirilmesi üzerine (1421) İvaz Pa

Editör: TE Bilişim