<p style="text-align:justify"><span style="font-size:11.0pt"><span style="font-family:Calibri">Ramazan ayında oruç tutarken yeterli ve dengeli beslenme konusunda vatandaşlara uyarılarda bulunan İnegöl Devlet Hastanesinde görevli Diyetisyen Enes Fırat, Ramazan ayında yeterli ve dengeli beslenerek, sağlıklı bir şekilde Ramazanı geçirmenin mümkün olduğunu belirtti.</span></span></p> <p style="text-align:justify"><strong><span style="font-size:11.0pt"><span style="font-family:Calibri">KİLO ARTIŞINA SEBEP</span></span></strong></p> <p style="text-align:justify"><span style="font-size:11.0pt"><span style="font-family:Calibri">Dünyanın birçok yerinde milyonlarca Müslüman’ın, Ramazan ayında dini bir vecibeyi yerine getirmek için oruç tuttuğun ifade eden Diyetisyen Enes Fırat, “Bireylerin Ramazan ayı boyunca günlük yaşantıları ve beslenme alışkanlıkları büyük değişiklikler göstermektedir. Günün üç öğününe ve ara öğünlere bölünen enerji ve besin öğeleri gereksinimi iki öğüne inmekte ve süresi değişmektedir. Ramazanda genellikle kırmızı et, pilav, makarna, tatlı, hamur işleri tüketimi artmakta, meyve, sebze ve sıvı tüketimi azalmaktadır. Bunlara bağlı olarak depresyon, mide ağrısı, tansiyon düşüklüğü, hazımsızlık, halsizlik gibi problemler baş göstermektedir. Ayrıca oruç metabolizmada bazı değişikliklere neden olmaktadır. Bu değişiklikler metabolizma hızında azalma ile birlikte vücudun dengesiz şekilde yağ depolamasına ve kilo artışına sebep olmaktadır. Ramazanda yeterli ve dengeli beslenerek bu gibi problemler önlenerek sağlıklı bir şekilde Ramazanı geçirmek mümkündür” dedi.</span></span></p> <p style="text-align:justify"><strong><span style="font-size:11.0pt"><span style="font-family:Calibri">MUTLAKA SAHURA KALKILMALIDIR</span></span></strong></p> <p style="text-align:justify"><span style="font-size:11.0pt"><span style="font-family:Calibri">Ramazan boyunca yeterli ve dengeli beslenme için olmazsa olmazlar ve dikkat etmemiz gereken noktalar konusunda bilgiler veren Enes Fırat, “Mutlaka sahura kalkılmalıdır. Ramazan boyunca sağlık problemleri yaşamamak için sahur yapılmalı, içeriği ise hafif yiyeceklerden oluşmalıdır. Bu yiyecekler yumurta, tuzsuz peynir, tuzsuz zeytin, yoğurt, ceviz, fındık, badem, sebze ve meyveden oluşmalı, ekmek çeşidi olarak tam buğday ekmeği tüketilmelidir. Pide ise abartmamak koşulu ile avuç içi büyüklüğünde yenilebilir. Yumurta; demir, çinko, selenyum gibi minerallerden zengin. Ayrıca tam bir protein deposudur ve tok tutar. Peynir, yoğurt kalsiyumdan zengindir ve protein içeriği fazladır. Kuru meyveler; kalsiyum, magnezyum, çinko gibi mineraller, omega 3 gibi faydalı yağlar ve E vitamini açısından zengindir. Sebzeler ve meyveler ise posa ve C vitamini açısından zengindir. Hepsinin birlikte tüketilmesi tam bir denge oluşturur” dedi.</span></span></p> <p style="text-align:justify"><strong><span style="font-size:11.0pt"><span style="font-family:Calibri">İFTARDA BOŞ MİDEYE FAZLA YÜKLENMEMEK GEREKİYOR</span></span></strong></p> <p style="text-align:justify"><span style="font-size:11.0pt"><span style="font-family:Calibri">Sıvı tüketimine dikkat etmek gerektiğini belirten Fırat, “Günlük 2-2.5 litre suyu iftar ile sahur arasına yayıp, tüketmek gerekmektedir. Ayrıca çay, kahve gibi içeceklerin suyun yerini tutmadığı bilinmelidir. İftarda boş mideye fazla yüklenmemek gerekmektedir. Öncelikle hurma, zeytin veya su ile oruç açılıp çorbayı tükettikten sonra 10-15 dakika ara verip mideyi dinlendirmek gerekmektedir. Sonra ana yemeğe geçilmeli küçük bir tabakla tüketilmeli yemek çok yağlı olmamalıdır. Yanma bol bir salata, birkaç dilim tam buğday ekmeği veya bir kepçe kadar pilav veya makama ile tüketip, miktarlara dikkat etmek gereklidir. İsteğe bağlı olarak avuç içi büyüklüğü pide tüketilebilir. Çay, kahve gibi içecekler demirin emilimini azaltmaktadır. Bu sebeple yemekten 1-2 saat sonra tüketilmelidir. İftardan 2 saat sonra meyve, yoğurt ceviz fındık badem gibi yiyeceklerin biri ile bir ara öğün yapmak fayda gösterecektir” diye konuştu.</span></span></p> <p style="text-align:justify"><strong><span style="font-size:11.0pt"><span style="font-family:Calibri">EN AZ 45 DAKİKALIK HAFİF EGZERSİZLER YAPILMALI</span></span></strong></p> <p style="text-align:justify"><span style="font-size:11.0pt"><span style="font-family:Calibri">Fiziksel aktiviteye dikkat etmek gerektiğini ifade eden Fırat, “Haftada 3 gün en az 45 dakikalık hafif egzersizler yapılmalıdır. Tatlı tüketeceğimiz vakit şerbetli tatlılar yerine daha çok sütlü tatlılar tercih edilmelidir. Sütlü tatlılar ara öğün olarak tüketilmeli sıklığına dikkat edilmeli haftada 2-3 günü geçmemelidir. İftar ve sahurda kızartma, yağlı besinler, işlenmiş besinler (sucuk, salam, sosis vb.), sakatatlar, şerbetli tatlılara yer verilmemelidir. Daha hafif yiyecekler ızgara, haşlama, fırın gibi daha hafif pişirme yöntemleri tercih edilmelidir. Şeker hastaları, hamileler, emzikliler, hipoglisemik hastalar, çok yaşlı olanlar, ağır kalp hastalıkları olanlar, tansiyonu olanlar, karaciğer ve böbrek yetmezliği olanlar doktorunun oruç tutmasını sakıncalı gördüğü hastaların oruç tutması sakıncalı olabilir. Buna da dikkat etmek gerekmektedir. Bu kurallara ve ölçülere dikkat ederek tüm Müslüman alemine yeterli ve dengeli beslendiği hayırlı, huzurlu, mutlu ve sağlıklı Ramazanlar dilerim” şeklinde konuştu.</span></span></p>