İnegöl Marangozlar ve Mobilyacılar Odası Başkanı Özcan Ayhan, okulların kapanmasının ardından boşa çıkan öğrencilerin yaz tatillerini esnaf ya da sanayicilerin yanında çırak olarak geçirmeleri tavsiyesinde bulundu. ALTIN BİLEZİK SAHİBİ OLUYORLAR Konu ile ilgili açıklamalarda bulunan İnegöl Marangozlar ve Mobilyacılar Odası Başkanı Özcan Ayhan, “İnegöl bir sanayi ve esnaf şehridir. Her yaz ülke genelinde olduğu gibi İnegöl’de de okullar tatil olunca çocuklarımız esnafların ve mobilyacıların yanında çırak olarak meslek öğrenirler. Hem harçlıklarını çıkarıyorlar hem altın bilezik sayabileceğimiz mesleği öğreniyorlar hem de hayatın zorluklarını, çalışmadan olmayacağını, iş sahibi olmak gerektiğini öğreniyorlar. Onlar için okul kadar önemli bir dönem. Burada meslek sahibi olmak, para kazanmanın verdiği heyecanı tatmak ayrı bir özellik katıyor. Uzun yıllardır İnegöl sanayinde olan bir durumdur. Bu yaz da aynısı devam ediyor. Öğrencilerimiz kendi yakınlarının işleri varsa yakınlarının yanına, yoksa çarşı esnaflarının yanına ya da sanayide meslek öğrenmek için bir başlangıç yapıyorlar. 2-3 aylık da olsa hem sektöre hem de kendilerine destek oluyorlar. Şuan İnegöl’de mobilyacılık yapan birçok sanayici geçmişte bu çocuklarımız gibi birilerinin yanında çırak olarak mesleğe giriş yapmışlardı. Bu çocuklarımız ileride belki de yönetici, patron ya da çalışan olacaklar. İlkokuldan sonra ortaokulda başlayan sanayi ve işle tanışma durumu lise çağı ve üniversiteye gidinceye kadar sürebiliyor. Üniversiteye giden kardeşlerimiz bile yazın memleketlerine döndüklerinde 2-3 aylık zamanı kendilerine en uygun işte değerlendiriyorlar. Birçok kardeşimiz kendi okudukları meslek dalını pek yapmıyorlar. İnegöl mobilya sektörü de cazip bir sektör, firmalarımız günden güne kurumsallaşıyorlar. Burada ya yönetici ya da iş sahibi olarak sektöre giriyorlar. Mesleğimizi tanımaları açısından çok faydalı oluyor. Mobilya sektörü uzun yıllardır bu konuyu yaşayıp deneyim başarılı olmuş bir sektördür. Bugünün çırakları yarının yönetici ve patronları olacaktır. Mesleğimizi insan beyninin kavrayabileceği zamanlarda tanımaları, uzun yıllar unutmamalarına sebep oluyor. 25 yaşından sonra bu işe girmek başkadır, 15 yaşına kadar bu işe girmek başkadır. Tam algıların en yüksek olduğu zamanlarda işimde destek oluyorlar ve mesleği öğrenip başlangıç yapıyorlar. İki taraf için de olumlu bir durum. Yazın boş kalacak olan kardeşlerimizin kötü alışkanlıklardan uzak durmaları için sektörümüzde ya da esnaflarımızın yanında çıraklık yapmalarını tavsiye ediyoruz” şeklinde konuştu.