<p style="text-align:justify"><span style="font-family:Arial">Son günlerde yaşanan çocuk istismar ve cinayetlerine tepki gösteren DP İlçe Başkanı Murat Balakuş, “Çocuk istismarı ve her türlü cinsel istismar, toplumun tüm kesimlerini ilgilendiren sosyal bir hastalıktır. Türkiye’de her 3 kız çocuktan 1’i, her 5 erkek çocuktan 1’i tacize uğramaktadır. İstismarcıların yüzde 80’i çocuğun tanıdığı birisidir. Bu vakaların yalnızca yüzde 15’i adli mercilere ulaşmaktadır. Son 10 yılda istismar yüzde 125 artmıştır. Bunlar kayıtlara geçen vakalar, peki ya bilinmeyenler? Aile içinde gizli saklı kalanlar? Babası, amcası, dedesi, dayısı, abisi, kuzeni tarafından istismar edilen, susturulan ya da korkudan susmak zorunda kalan çocuklar? Ömürlerinin sonuna kadar bu travmayla yaşamak zorunda kalanlar? İnsanlardan korkma, güvensizlik, hayal kırıklığı, içe dönüklük ve ağır depresyon, belki de sonunda intihar vakaları. Allah korusun bu gibi durumlarda çocuklarımıza güvenmeliyiz, çünkü onlar asla yalan söylemez. Hayal dünyaları sınırsızdır, hikâyeler uydurabilirler ama istismar konusunda asla hikâyeler uyduramazlar. Çocuk eğer biraz güçlüyse çevresinde bu durumu anlatabileceği birini arar. Çocuk istismarı konusunda bu kişiler annesi ya da okula gidiyorsa öğretmenidir. Eğer taraflardan biri çocuğun anlattıklarına ters bir tepki verirse, çocuğu yalan söylemekle suçlarsa, çocuk tamamen içe kapanır ve istismara uğramaya devam eder. Biz diyoruz ki bu bir hastalık da olsa bunun suç olduğunu ve en ağır şekilde cezalandırılması gerektiğini savunuyoruz. Bu tip eylemler hastalık diyerek affedilemez, geçiştirilemez, idam ile kıstaslanmalıdır. Bu insanlık dışı varlıkların yani bilimsel adı pedofili denen şerefsizlerin hem suç hem de cezai indirimi yapılmaması gerekmektedir. Hiçbir sağlıklı ruh hali pedofili gibi bir eğilim gösteremez. Pedofili tedavisi çok zor bir sapkınlıktır, bu hastalarda psikoterapi ve davranışçı terapiler işe yarayabilir ancak, pedofililerin büyük bir kısmı tedaviyi reddeder. Çocuk savunmasızdır fiziksel olarak karşı koyamaz, kendisini koruyamaz, kandırılması kolay, tehdit edildiğinde susar konuşamaz! Bu yüzden cinsel isteklerini tatmin etmek isteyen kişinin hedefinde ‘çocuk’ vardır. Geçen yıl 5 yaşında bir kız çocuğu tecavüze uğradı ve öldürüldü! Sanığın kan donduran ifadesi ise şöyle; ‘Evli değilim, bekârım. Kadına gidecek param yoktu’ bu cümlelerden sanığın hasta ruhlu olmadığı apaçık ortada. Cinsel isteklerini tatmin etmek için bir çocuğun ölümüne, ailesinin de yıkılmasına sebep oldu. Yasalar caydırıcı değil, eğer olsaydı bu vakalar artacağına azalırdı. Ülkemizde maalesef durum korkunç, eğitimle bu durumdan kurtulmak mümkün değildir, çünkü bu sapkınlık her kesimden insanda mevcuttur, dolayısıyla toplumun ahlak yapısı çökmüştür. Bazı onursuz kişiler ‘babanın öz kızına şehvet duyması haram değildir’ diye yayınladıkları fetvalar, ‘bir kereden bir şey olmaz’ diyen zihniyet var oldukça çocuklar istismara uğramaya devam edecektir. Bize düşen görev bir çocuğun çıkaramadığı ses olmaktır. Bu işi yapmış olanlarında en ağır şekilde cezalandırılmasını sağlamak olmalıdır. Çocuklarınıza iyi ve kötü dokunmayı, mahrem yerlerini, istemedikleri bir durumla karşı karşıya kaldıklarında hayır demeyi, en önemlisi de ne yaşarsa yaşasın bunu size rahatlıkla anlatabileceğini öğretmeliyiz. Topluma kazandırılacak her sağlıklı çocuk geleceğimizin güvencesidir. Çevrenizde cinsel, fiziksel ya da ruhsal istismara uğradığını düşündüğünüz çocuk ya da çocuklar var ise hiç çekinmeden 183 Aile ve Sosyal Politikalar hattını arayın, bir çocuğun hayatını kurtarmamız gerekir. Unutmamalıyız ki örgütlü bir toplumun önünde hiçbir duvar sağlam kalamaz. Hep birlikte çığlık atarsak yasaları değiştirtme şansımız artar. Benim çocuğum senin, çocuğun yok, hepsi bizim çocuklarımız ve onların çıkaramadığı sesi çıkarmak zorundayız. Çocuğun için susma! Konuşmak için kurban olmayı bekleme… İktidarı, muhalefeti STK’ları el ele vererek bu kangreni çözmek zorundayız” ifadelerini kullandı.</span></p>