Oylat kaplıcaları, tarihi mekanlar, mağaralar, kanyonlar ve benzeri bir çok özelliği ile keşfedilmemiş turizm cenneti olan İnegöl´de turizm hayatının hareketlenmesi, yurtdışı ve yurtiçinden turistlerin gelmesinin sağlanması amacıyla İnegöl Belediyesi öncülüğünde İnegöl´de ilk kez turizm çalıştayı düzenlendi. Turizm alanında ünlü akademisyenlerin başkanlığında, İnegöl´de otellerin üst düzey yetkililerinin İnegöl turizmine katkı sağlamak için sunduğu öneriler masaya yatırıldı.İNEGÖL İÇİN BİR ŞEYLER YAPMAK İSTİYORUZÇalıştayın açılış konuşmasını yapan aynı zamanda İnegöllü olan Balıkesir Üniversitesi Eski Rektörü, Turizm Fakültesi Turizm Rehberliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Necdet Hacıoğlu “İnegöl tarihinde ilk defa bir Turizm Çalıştayı yapıyoruz. Demek ki İnegöl turizmi hak etmiş bir yer olmuş. İnegöl´de artık 4-5 yıldızlı otellerimiz var. Bu çalıştayın ne kadar gerekli olduğunun en önemli simgeleridir. Türkiye 35 milyar dolar turizm geliri elde ediyor. 39 milyon turist geliyor ülkemize. İnegöl sadece seyrediyor. O nedenle bu toplantı çok önemli. İnegöl´ün nüfusu kısa sürede 250 bine ulaştı. İller ve ilçeler gelişmeye başladılar, bu gelişmeler iç turizmi de hareketlendirdi. Oylat kendisini İstanbul´daki fuarlarda tanıtmaya başladı. Turizm İnegöl´de fark edilmiyor. Bu toplantı ile farkındalık yaratmak istiyoruz. Eminim buraya önümüzdeki yıllarda yeni otel yatırımları da gelecektir. İnegöl´deki hızlı ekonomik gelişmesi, yatırımlara ön ayak olacaktır. İnanıyorum ki buraya uluslararası otel zincirleri de gelecektir. Hızlı tren, İnegöl´ün içinden veya yakınından geçecek, birde Bursa havaalanı önümüzdeki yıllarda çok hızlı bir gelişim sürecine girecek. Türkiye´de 187 milyon kişi uçağa binmiş. Havayoluyla seyahat çok hızlı bir şekilde artmaya başladı. İnsanlar uçakla seyahat etmeyi tercih ederek, zaman kazanıyor. Turizm çok hızlı gelişiyor. Bu sene bir kriz yaşıyoruz. bunu atlatacağımızı umuyorum. Çünkü insanları seyahat etmekten alıkoyamazlar. İnegöl köftesi yemek yasaktır diyebilir misiniz? Bu mümkün değil. Putin amca Türkiye´ye seyahat etmeyi yasaklamış. İnsanlar yasak falan tanımıyor. Bulgaristan´a gidiyor, oradan Türkiye´ye geçiyorlar. Bunu kimse engelleyemeyecek. Türkiye olarak turizm krizlerinde uzmanlaştık. Bu sene de en hafif şekilde krizi atlatmayı planlıyoruz. İnegöl´de turizmin başarıya ulaşmasını istiyorum. Üzerimize ne düşerse yapmaya hazırız. İnegöl için bir şeyler yapmak istiyoruz. Burada sorunları bulup, çözüm önerilerini oluşturacağız” dedi.Belediye Başkanı Alinur Aktaş ise, “Turizm dinlenmek, eğlenmek, görmek ve tanımak gibi amaçlarla yapılan geziler ve bir ülkeye veya bir bölgeye turist çekmek için alınan ekonomik, kültürel, teknik önlemlerin, yapılan çalışmaların tümüdür. Teknolojinin ve ulaşım olanaklarının gelişmesi ile birlikte insanlar farklı amaçlarla seyahat etmeye başlamış, insanlar bulamadığı iklim koşullarını, eğlence ve dinlenme olanaklarını, tarihi ve kültürel eserleri, ticari fırsatları ve buna benzer birçok imkanı farklı şehirlerde hatta farklı ülke ve kıtalarda aramaya başlamıştır. Son zamanlarda ulaşım araçlarının gelişmesi, insanları, tatillerini bulundukları yerlerden uzaklarda geçirmeye, böylece yeni yerler görüp, başka insanlarla tanışma fırsatı elde etmeye teşvik etmiştir. Bu da turizm denen faaliyetlerin doğmasını hazırlamıştır. Şehrimiz de, turizmin önemli cazibe merkezlerinden olma adına emin adımlar ile yoluna devam etmektedir.DEĞERLERİMİZBaşkan Aktaş, İnegöl´ün turizm alanında öne çıkan şöyle sıraladı; “İnegöl Belediyesi olarak geçmişten beslenip geleceği inşa etmek, doğal estetiği insan estetiği ile buluşturmak adına “tarihi ve kültürel mirasımızı yaşatarak koruma” ilkesini gözeterek, tarihiyle barışık, geçmiş ile günümüz arasında köprü kurarak hayal ettiğimiz bir kent için uğraş vermekteyiz. Bu kapsamda hayata geçirdiğimiz İnegöl Kent Müzesi, Türkiye´nin ilk ilçe kent müzesi ünvanlıyla, İnegöl Mobilya ve Ağaç Sanayi Müzesi de Türkiye´de sektöründe ilk olmasıyla yoluna devam etmektedir. Sağlık turizminin ön plana çıkması adına İnegöl´ün marka değerlerinden biri olan ve sektördeki tüm yenilikleri ortaya koyduğumuz Oylat Kaplıcaları şehrimiz için önemli değerdir. 1942 tarihinden beri yetişmiş personeli ile kalite hizmet parolası ile kaplıca turizmin yaralanmak isteyen, şifa, sağlık, huzur arayan bununla beraber hem ruhsal hem de bedensel dinlenme imkanı veren Oylat A.Ş. şirin beldemiz Oylat´ta faaliyet göstermektedir. Ayrıca Oylat´ın girişindeki halk arasında Sivrikaya olarak adlandırılan oluşum da görülmesi gereken yerlerden olup eski bir fay hattı olarak karşımıza çıkmaktadır. Belediye olarak Oylat´a yaptığımız yatırımlarımızla bölgeyi kaplıca turizminde çekim noktası haline getirip, Oylat´ı turizm cenneti yapmayı hedefliyoruz. Bu hedefler doğrultusunda da birçok yeni projeyi hayata geçirme noktasında çalışmalarımız devam etmektedir.”.OYLAT´TA SU İLE GELEN SAĞLIK (SPA) HİZMETLERİ MERKEZİ KURULMASI (SUGESAM)Belediye olarak yaptıkları ve yapacakları projeler hakkında bilgi veren Başkan Aktaş, “Oylat´ı sağlık turizminin başkenti yapmak ve burayı cazibe merkezi haline getirmek için yürüttüğümüz projeler kapsamında “Oylat´ta Su ile Gelen Sağlık (Spa) Hizmetleri Merkezi Kurulması (SUGESAM)” ile bölgede var olan sağlık hizmetlerinin kalitesinin artırılarak, tanıtım ve pazarlama faaliyetlerinin yaygınlaştırılması ile sağlık turizminin geliştirilmesine katkı sağlamak amaçlanmaktadır. SUGESAM Oylat´ın şifalı sularını saunaları, buhar odaları, terapi jakuzileri, masaj odaları, dinlenme mekanları, özel odaları, son derece modern hamamları ile insan sağlığına hizmete için sunacaktır. Tesisin zemin katında Spa Merkezi, 1. ve 2.katında özel odalar olacaktır. Buraya gelen insanların hem şifa hem de huzur bulmaları için gereken her koşul sağlanacaktır. Tesisin Oylat´ta olması sadece şifalı suları için değildir. Sağlık turizmi ile doğa turizminin birlikte kullanılması ile Oylat bir cazibe merkezi olacaktır. Ayrıca Oylat dışında şehrimizde çevreyi koruyan ve yerel halkın refahını gözeten, doğal alanlara karşı duyarlı bir seyahat olarak eko-turizm karşımıza çıkmaktadır. Turizm pazarında, doğaya dayalı turizm olarak tarif edilen ekoturizm, sürdürülebilir kalkınma aracı olarak görülmektedir. Ekoturizm kavramında, yeşil turizm, alternatif turizm, doğa turizm, yabanıl turizm, macera turizmi, kültürel turizm gibi terimler kullanılmaktadır. Ekoturizm amacına uygun gerçekleştirildiği takdirde, hassas ekosistemlerin korunması ve bu bölgelerin içerisinde ve çevresinde yaşayan nüfusun sosyo-ekonomik gelişmesi için kaynak yaratabilen bir araçtır. Şehrimizde turizmin çeşitliliğini artırma noktasında Eko-turizmin şehrimizde canlanması adına farkındalık oluşturabilecek destinasyon alanları oluşturulabilir. Bu kapsamda İnegöl´de yapılan çalışmalarda irili ufaklı 56 adet mağara bulunduğu tespit edilmiştir. Bunlardan 12 tanesi Kültür ve Turizm Bakanlığınca değerli bulunup tescil edilmiştir. Mağaralardan bazılarında eski dönemlere ait yaşam izlerine rastlanmıştır. İnegöl turizminin bu alanda önemli bir parçası da Oylat Mağarası´dır. Mağara, İnegöl´ün 20 km. güneydoğusunda bulunan Hilmiye köyü ile Oylat Kaplıcalarının arasında ve Oylat kanyonunun sona erdiği noktada yer almaktadır. Birbirine bağlı iki kattan oluşan Oylat Mağarası´nın toplam uzunluğu 665 metredir. Bu uzunluğu ile Türkiye´nin 2. büyük mağarasıdır. Mağarada bol miktarda sarkıt, dikit, sütun, duvar, perde damlataşları ve damlataş havuzları bulunmaktadır. Uludağ´ın eteklerinde İnegöl şehir merkezine 15 km uzaklıktaki Elmaçayır Mahallesi yakınlarında, rakımı 920, derinliği 105, uzunluğu 130 metre boyutundaki Elmaçayır mağarasında da, içinde milyonlarca yılda oluşmuş her türlü damlataş birikimleri ve içi su ile dolu damlataş havuzu oluşumlarını görmek mümkündür. İnegöl merkezine 14 km. mesafede, Uludağ´ın doğu yamacının eteklerinde yer alan Fevziye Mahallesi sınırları içerisinde görülmeye değer bir doğa harikası olan Fevziye Kanyonu da(Kuru Dere), İnegöl´ün önemli doğa turizmi merkezlerinden biri olmaya adaydır. Son zamanlarda bu bölgeye özellikle dağcılar ve doğaseverler yoğun ilgi göstermektedir.” Diye konuştu.DOĞA SPORLARI VE TURİZM MERKEZİ(DOSTUM)Doğa Sporları ve Turizm Merkezinin 2015 yılında BEBKA´ya sunulan toplam 121 başvuru arasından seçilerek destek almaya hak kazandığını altını çizen Aktaş, “Hazırlanan bu projemizin yaklaşık maliyeti 900 bin TL´dir. Bu rakamın 400 Bin TL kadarını BEBKA´nın sağlayacağı hibeyle, geriye kalan kısmını ise belediyemizin bütçesiyle sonuçlandırmayı planlıyoruz. Doğa sporları ve Turizm Merkezimizin hayata geçmesiyle ilçemizde kırsal turizm ve ekonomi potansiyelini geliştirilmeyi bu sayede Yeniceköy mahallemiz ve çevresindeki kırsal bölgeye yerli ve yabancı turistler çekilerek bölgede ekonomik etkinliğin arttırılmasını amaçlıyoruz. Kurulan Doğa Sporları ve Turizm Merkezimizde doğaseverlerimiz; doğa yürüyüşleri, okçuluk, motocross, bisiklet, atv safari, offroad, foto safari, yamaç paraşütü, hafif sivil uçaklar, balık tutma, kano, kampçılık gibi pek çok doğa sporunu yapma imkanına kavuşacak bu sayede İnegöl yeni bir çekim alanına daha sahip olacaktır. Ayrıca İnegöl`ün güneybatısındaki Uludağ`ın eteklerinden, güneydoğusundaki Mezit boğazına kadar ormanlarla kaplı birçok yayla da bulunmaktadır. Bunların başlıcaları; Kıran, Taraklı, Tepel, Bataklı, Arapoturağı, Alaçam, Eğrelti, Yanaklı, Paşaçayırı, Boğazova, Çiçek, Ardıçlı, Başalan, Gökgeliş, Sarıçayır ve Arpalık yaylaları karşımıza çıkmaktadır. Bazılarında sezonluk yerleşim vardır.( Boğazova-Kıranköy yaylası, Gazelli yaylası) Bu yaylaların yükseklikleri 1200 – 2100 metre, büyüklükleri 10 – 200 hektar arası değişmektedir. Ayrıca Oylat kaplıcaları yakınında bulunan Oylat şelalesi, Kıran – Fevziye yolu üzerinde bulunan dokuz şelalenin arka arkaya dökülmesiyle farklı bir güzellik oluşturan dokuzlar şelalesi, Kıran Mahallesi– Kıran Yayla üzerindeki dev kazanı belli başlı şelalelerimizdir. Bu alternatif turizme gerekli ilgi ve alakanın olması ile oluşturulabilecek destinasyon alanları ile şehrimizin bir cazibe merkezi haline geleceğine inancımız tamdır. Belediye olarak bu konuda her türlü katkı ve desteği vermeye hazırız. Yerel yönetimler şehrin gereksinimlerini en iyi bilendir ve bu gereksinimlere uygun politikalar geliştirmek adına da üstüne düşen bütün görevleri yerine getirmeye de her zaman hazırdır. Yerel yönetimlere düşen en önemli rol; turizm değerlerini öne çıkarmak adına şehir ekonomisi, çevre, kültür, sosyal yaşam; sosyal destek mekanizmalarının yaratılmasında kolaylaştırıcı, teşvik edici platformlar oluşturmak, doğrudan geliştirici, uygulayıcı, değerlendirici ve denetleyici olmaktır. Yani iyi bir alt yapısı olmayan bir şehrin turizmden söz etmesi mümkün değildir. İnegöl Belediyesi olarak hem seyahat acentelerini, hem otelleri, hem de turizmin paydaşı olan diğer grupları iyi koordine etmemiz gerekmektedir. Buradaki en önemli adım da birincisi ilçenin markasını oluşturmak, ikincisi destinasyon imajını yaratmaktır. Destinasyon imajımız ne kadar kötü olursa en güzel tesisleri ve en güzel sağlık kuruluşlarımızı ortaya koysak da bir anlam ifade etmez. Bugün şehrimizin turizm değerlerini her yönüyle konuşacağımız Turizm Çalıştayı ile iyi bir planlama ve koordineli bir çalışma neticesinde bu alanda istenilen hedefe ulaşabiliriz. Sonuç olarak İnegöl´ün turizminde bir marka kent olması yönünde çalışmalarımız önümüzdeki dönem daha da yoğunlaşarak artacaktır. İstenilen hedefe ulaşmak adına birlikte atacağımız adımlar ile İnegöl´ümüzün Turizminde istenilen noktaya gelmesi temennisiyle, bu çalıştayımıza iştirak ederek bizleri onurlandıran tüm katılımcılara teşekkürlerimi sunarım” ifadelerini kullandı.Kaymakam Ali Akça´da, “İnsanın en önemli özelliklerinden biri etkileşim arzusu olan bir varlık olmasıdır. İnsan çevresiyle, akrabalarıyla, diğer insanlarla iletişim içerisinde olur, olmak ister. Onun için turizm insanlığın başlangıcından itibaren var olan bir olgudur. İnegöl ekonomik gelişmişliğine rağmen turizm ve tarihsel anlamda kendini çok fazla tanıtamamış. Sanayileşmedeki başarısını turizmde başarması adına böyle bir çalışma ortaya konulmuş. Turizmden İnegöl´ün alacağı payın arttırılması adına bu çalıştay düzenlendi. Emeği geçenleri kutluyorum.” Dedi.Konuşmaların ardından İnegöl turizmi masalarda tartışıldı.