Tarımsal Üretim ve Küçükbaş Yetiştiricileri Derneği (TÜRKYED) Genel Başkanı Nihat Çelik, kırmızı et sektöründeki uygulamaları ifşa etti. Çelik, Karaman, Konya, Niğde ve Ankara’dan getirilen kuzuların Balıkesir’deki mezbahalarda kesilip kaşelendiğini, böylece “Balıkesir kuzusu” unvanı ve ek maliyetlerin fiyatlara yansımasıyla etin market ve kasaplarda yüksek fiyatlarla satıldığını açıkladı.
Çelik, Türkiye genelinde küçükbaş hayvan sayısının 60 milyon, Balıkesir’de ise 500 bin olduğunu belirterek, 500 bin hayvandan yaklaşık 400 bininin anaç olduğunu ve bu hayvanlardan elde edilecek kuzu etinin ancak bu miktarda olacağını söyledi. İstanbul’un günlük tüketimiyle neredeyse eşit olan bu miktara rağmen her yerde “Balıkesir kuzusu” satıldığını ifade eden Çelik, Karaman, Konya, Niğde ve Ankara gibi illerden kuzuların Balıkesir’e getirilip orada kesilip kaşelenmesinin et fiyatlarını yükselttiğini belirtti. Kırmızı etin kilogramının 1.000 liraya kadar çıktığını ve fiyatların hem lojistik, işletme kârları hem de “Balıkesir kuzusu” markası nedeniyle en az 100 lira arttığını aktaran Çelik, bu uygulamaların vatandaşın cebine yansıdığını söyledi. Türkiye genelinde birçok mezbaha bulunduğunu ancak bazı aracıların mesleklerini kendi çıkarları için kullanarak vatandaşın geçimiyle oynadığını vurguladı.
Çelik, yalnızca market ve kasaplardaki satın alma sorumlularının mezbahanın sertifikasına bakarak kuzunun üretim yerini anlayabileceğini belirterek, vatandaşın satın aldığı kuzu etinin menşesini tespit etme olasılığının düşük olduğunu söyledi. Bunun ürünün daha pahalı satılması için yapıldığını ifade eden Çelik, sonunda faturanın hem Balıkesirli üreticiye hem de vatandaşa kesildiğini aktardı. Ayrıca, sertifikası olmadan “Balıkesir kuzusu” diye satış yapanlar da bulunduğunu belirten Çelik, konunun ciddi bir sorun oluşturduğunu ve çözülmesi gerektiğini vurguladı.
Çelik, daha önce kırmızı ete satış öncesi tazyikli su sıkılarak gramajlarının artırıldığını fakat bu durumun deşifre edilince sona erdiğini söyledi. Çelik, “Eskiden market, kasap reyonlarında et tepsisinin altında su biriktiğini hepimiz görürdük. Aldığımız etin poşeti eve gidene kadar ıslanırdı. Şimdi reyondaki ette su birikmesi göremezsiniz. Artık bunu yapmaya cesaret edemiyorlar” dedi.
Çelik, daha önce kırmızı ete satış öncesi tazyikli su sıkılarak gramajlarının artırıldığını fakat bu durumun deşifre edilince sona erdiğini söyledi. Çelik, “Eskiden market, kasap reyonlarında et tepsisinin altında su biriktiğini hepimiz görürdük. Aldığımız etin poşeti eve gidene kadar ıslanırdı. Şimdi reyondaki ette su birikmesi göremezsiniz. Artık bunu yapmaya cesaret edemiyorlar” dedi.





