Kağıthane'de, 25 Ağustos tarihinde polis memuru Hakan Telli'nin şehit edildiği ve polis memuru Ahmet Yasin Çevik'in yaralandığı silahlı saldırıya ilişkin şüphelilerin nöbetçi hakimlik ifadeleri sonuçlandı. Şüphelilerin ifadelerine göre, olay sırasında evde bulunan bir şüpheli, saldırının ölen Diyar Anacur tarafından gerçekleştirildiğini iddia etti. Diğer bir şüpheli ise "Vatani görevimi yaptım, hiçbir Türk vatandaşı Türk polisini kasıtlı olarak öldürmek istemez" şeklinde ifade verdi.
Olay, Kağıthane Hamidiye Mahallesi'nde gerçekleşti. Polis memurları Hakan Telli ve Ahmet Yasin Çevik'in de içinde bulunduğu polis ekibi, uyuşturucu çetelerinin bulunduğu bir eve operasyon düzenledi. Gece yapılan baskında, saldırganlar tarafından açılan ateş sonucu Telli şehit oldu ve Çevik ağır yaralandı. Şüphelilerden Diyar Anacur'un öldürüldüğü olayın ardından, 'Anucurlar' suç örgütüne bağlantılı olan diğer şüpheli şahısların yakalanması için geniş çaplı bir çalışma başlatıldı.
Soruşturma kapsamında, 97 adreste yapılan zincirleme operasyonlarda 39 şüpheli gözaltına alındı. Emniyetteki işlemleri tamamlanan ve adliyeye sevk edilen şüphelilerden 37'si nöbetçi hakimlik tarafından tutuklanarak cezaevine gönderildi, 2 şüpheli ise adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.
Nöbetçi hakimlik kararında, şüphelilerden Ozan Anacur ve Akın Arsakay'ın, olay tarihinde polis memuru Hakan Telli'yi uzun namlulu silahlarla fikir ve eylem iş birliği içerisinde şehit ettikleri, diğer memur Ahmet Yasin Çevik'in ise hayati tehlike geçirecek şekilde yaralanmasına neden oldukları belirtildi. Kararda ayrıca, şüphelilerden Görkem Doğan ile Kadir Taşdemir'in, örgüt adına motosikletle kuryelik yaptıkları ve şüphelilerin dijital materyallerinde silah ve benzeri aletlerle fotoğraflarının bulunduğu da vurgulandı.
"Hiçbir Türk vatandaşı, Türk polisini kasten öldürmek istemez"
Şüpheli Ozan Anacur, nöbetçi hakimlikte verdiği ifadesinde suçlamaları reddetti. Kendi ifadesiyle, suçlamaları kabul etmediğini ve olayla herhangi bir ilişiği olmadığını söyleyerek "Olayda hiçbir suçum yoktur, vatani görevini yapmış biriyim. Hiçbir Türk vatandaşı, Türk polisini kasten öldürmek istemez. Silahlardan haberim yoktur, Diyar köyden getirmiş satmak için. Kendisi benim kuzenim olur, ben kızdım kendisine. Hiçbir örgütle alakam yoktur, uyuşturucu madde satmıyorum, kimseyi öldürmedim. Hiçbir suçlamayı kabul etmiyorum" şeklinde konuştu.
"Ölen kişi olayı gerçekleştirdi"
Şüphelilerden Akın Arsakay da bu durumu destekleyerek " "İfadelerimde belirttiğim gibi, ölen kişi olayı gerçekleştirdi. Diyar beni arayıp çalışmak için çağırmıştı. Eve gittiğimde öyle silahların olduğunu gördüm, sonradan haberim oldu. Diyar'ın yanında kalmak zorunda kaldım, zor durumdaydım. Elime silah almadım" ifadelerini kullandı.
Ayrıca, bazı şüpheliler ifadelerinde uyuşturucu madde bulundurdukları suçlamasını kabul etmediler ve ele geçirilen uyuşturucu maddelerin sadece kişisel kullanım amaçlı olduğunu iddia ettiler. Bu şüpheliler, uyuşturucu ticareti yapmadıklarını vurguladılar.
Diğer yandan, bazı şüphelilerin savunmalarında, "Annemin mutfağında hassas terazi bulunur, bu terazi benim değildir" veya "Çiğ köfte dükkanımız vardı, bu hassas terazilerden biri oradan kalmış olabilir" gibi ifadelerde bulunduğu belirtildi.