Suriye’de Esad rejimine karşı duran bir çok grup kendi içinde çatışma halinde. IŞİD tarafından rejim karşıtı gruplara düzenlenen intihar saldırısı sayısı bir ay içinde 44’de çıktı.     Hatta hadlerini aşıp Süleyman Şah Türbesini boşaltılması hususunda Türkiye'ye de bir ültümaton verdiler. Bu grup öyle garip eylemlere kalkiştı ki anlam vermek imkansız. Nusra cephesi komutanlarından birinin ifadesine göre, IŞİD'den bir yetkilinin ateşkes görüşmesinde şu beyanı verdiği aktarıldı; “Birliklerimizi rejim cephesinden çekerek, Esad askerlerinin şehirlere girmesine müsade edicez, böylece askerler kadınlara tecavüz edecek, ÖSO gelip kendi kadınlarını korusun.” Bu ifade ile müslüman kadınlara tecavüze cevaz verildiği öne sürüldü.        Yaşanan bu kargaşanın, ülkemize yönelik tehditlerin yanı sıra hava sahamıza giren savaş uçagı ile tacizde eklenince, devletin üst düzey mercilerinin strateji belirlemek adına bir güvenlik toplantısı düzenlemesi olası bir durumdu ki, silahi elinde bulunduran odaklar aracılığı ile ses kayıtlarının (yasa dışı dinleme) yayınlanması vesilesiyle toplantının gerçekleştirilmiş olduğunu öğrenmiş bulunmaktayız. Silah günümüz koşullarında çeşitli şekillere bürünebilmekte örneğin; medya, yargı, para ve daha da önemlisi eğitilmiş, amacına hizmet eden bir grup gibi... Yani bir fedai topluluğu. Amacına ulaşmak adına, sahibine hizmet etmek uğruna kalenin burçlarından atlayabilecek kadar kendinden geçmiş fedailer. Ve silah kavramı daha da çok çeşitlendirile bilir, zira klasik savaş oyuncakları algısından soğuk savaş döneminde kurtulduk. Şaşırtıcı olan şey, fedailerin kime ve neye hizmet ettiklerini bilmeleri, fedailere hizmet edenlerin ise Anadoluyu arkasına alarak İstanbula yürüyen Evladı Fatiha'nın bu soğuk savaştan zaferle çıkacağı gerçeğini göz ardı etmeleri. Vatana ihanet edenlerin bazıları yurtdışına çıktı bile. Neyseki içine sızamadıkları MİT Müsteşarlığı operasyonun düğmesine iki gün önce bastı ve ilk olarak sızıntıyı gerçekleştiren koruma müdürü içeri alındı. Tabi ki perde düşünce birçok güdümlü yazar çizerin, köşe yazılarında bu toplantıdan bahsettiği, canlı yayınlarda benzer senaryoları ifade ettiği, hatta malum bazı kanallarda toplantının benzeri konular işlenerek toplumun adım adım işlenmesi mak- sadı ile dizilere konu olduğu ortaya çıktı. Gelelim Kılıçdaroğlu’na... Ne hikmetse günler öncesinden ses kayıtlarını dinlemiş olmali ki, konuyla ilgili açıklamar yaptı. Bununlada ilgili gereğinin yapılacağına olan inancımız tam. Birinin elinde silah, diğerinin sinesinde Allah var... Unutmayın, artık bu bir seçim değil! Anadolunun İstanbulu ikinci fethidir.