"Suçum Allah’tan başkasına kulluk etmemekti. Bize kulluk et, dediler. Ben de ‘asın’ dedim..." Abdulkadir Molla Hayatlarımızın küçük bir kesitinden, tüm dünyanın gözleri önünden beyaz sakallı, esmer tenli ve hayli yaşlı; ancak tutuklanıp götürülürken bile Allah’a verdiği vaadi tutan bir duruşla cesur bir adam gelip geçti... Kimimiz dikkat etmedi, kimimiz gördü ama hiçbir şey hissetmedi, kimimiz tepki gösterdi ve en derinden canı yanarak ah vah etti. Onun üzerine çok şey söylemek yersiz. Asılsız birçok suçlama ile idama mahkum edildi ve infazının gerçekleşmesinden önceki son sözleri ile de dünyaya güzel bir mesaj verdi. Özgürce yaşadığımızı zannettirerek değer yargılarımızın hiçe sayıldığı, hayatlarımızın her karesinin kirletildiği ve bunun gibi birçok nedenden düşünemeyen, hastalıklı, sapık, sapkın bireylerin çoğaldığı günümüzde; duruşu, davası, değerleri uğruna ölüme yürüyebilen bucesur adamı saygı ile anıyorum. Sadece gı-yabında cenaze namazı kılabilecek kadar dünyaya hakim olduğumuz için de gururlanıyorum!.. Bangladeş dilediğini, dilediği gibi yapabiliyorken, bütün dünyanın buna seyirci kalması artık çok sıradan. Ve İslam’ın birleştirici ve bütünleştirici gücünün gelmesini temenni etmenin tam da zamanı. Sadece Müslüman olduğu için Arakanlı anne ve babaların delici, kesici silahlarla ya da YAKILARAK öldürülmesi hayli sıradanlaştı ama çocukların 'elleri bacaklarından bağlanarak' ölüme terk edilmeleri... Ancak merak etmeyin, binlerce çocuğun acısı yüreklerimizde… Ki zaten bizim kalbimiz temiz... Şimdi tam zamanı. SESSİZLİK... Zaten garip olan ölümlerin sıradanlaşması, insan ölümlerinin sıradan laşması. Dikkat çekici ayrıntı ise ölenlerin, tecavüze uğrayanların, işkence görenlerin, kendi vatanlarında esir edilenlerin genellikle Müslüman diye adlandırılan bir dine mensup olması. Sahi, yılbaşı yaklaştı. Tatil, hindi, konfeti, eğlence, dans ve sabah nerede uyanacağının önemli olmayışının verdiği özgürlük hissi... Mükemmel; çün kü yaşıyoruz, kısıtlanmadan...Tabiki evde portakal, elma, mandalina gibi mevsim meyveleri ve çerez, meşrubat eşliğinde evde sıcak sıcacık aile ortamında tv karşısına geçerek; olmazsa olmaz yılbaşı fenomeni olan dansöze, beyler için söylüyorum hanım yanınızdayken göz ucuyla bakmak suretiyle, yılbaşı programı seyretmek. Bu da eskide kaldı değil mi, unutmuşum! Artık göz ucuyla bakmanıza gerek kalmıyor ki, artık birçok ensest konulu, duygulu diziler aileler için yapılıyor. Keşke dünyaya barış gelse ve hiçbir kıtada, hiçbir iklimde ölmese Müslümanlar! Unutmadan, yılbaşında muhakkak ballı hindi yapın Fransız usulü, çevresini de haşlanmış limon ve portakal kabuklarıyla süsleyin. İyi seneler şimdiden... Adika dala yoyl...İyilikle kalın...