Acıya kesmişken kalpleri çocukların, gözleri kan çanağıyken kadınların, elleri titrerken semaya kalktığında babaların, susmayın!..

Hem bakın beyaza bürünmüş yiğitler, sonun başlangıcı bu! Ne demişti Ş.Basayev: "Bir dava uğrunda ölecek kadar değerli değilse, uğrunda yaşanacak kadar da değerli değildir." Evet, ama biz yine de uğrunda ölmesin diye 529 yiğit susmayalım!..

Demir parmaklıklar arasından gülümserken idam kararına 529 yiğit adeta ‘Yaşasın bir daha ölmemek üzere dirilmek!’ der gibiler. Yaşasın bir daha ölmemek üzere dirilmek, ne hazin bu çaresizlik...

Ne yapabiliriz?.. 30 yıl önce katledilirken Hama'da 40 bin Müslüman ve bugün de 100 binler katledilirken ne yapabi-liyorsak o kadar mı? Hayır, bu kadar ucuz olamaz bu insanların hayatları.

Tepkimizi susarak değil gerekirse çığlığımızla duyurarak yeryüzüne direnebiliriz. Kim bir belaya uğrayanı görünce şu duayı okursa: "Seni imtihan ettiği şeyde bana âfiyet veren ve birçok yarattığından beni üstün kılan Allah'a hamdolsun! Artık yaşadığı müddetçe, bu bela ne olursa olsun ona maruz kalmaktan muaf kılınır." Okuyun son söz şu, 529 kardeşine sahip çık!..

Hesap mı dedi biriniz, ölümden korkmayan kardeşlerim, 529 kardeşinize sosyal medya üzerinden en azından imza kampanyalarına katılarak sahip çıkın. Yaşasın bir daha ölmemek üzere dirilmek...529...