Bir sonbahar gününde hayatlarına el konuldu. Ve içlerinden bir çoğu başka bahar göremeden hayatını kaybetti. Unuttuğumuz, unutturulmaya çalışılan o kara gü-nün, 12 Eylül darbesinin mağdurlarıydı onlar. 650 bin kişinin gözaltına alındığı, 230 bin kişinin cunta mahkemelerinde yargılandığı, 299 kişinin ceza-evlerinde ve 171 kişinin işkencelerle öldürüldüğü, 14 kişinin açlık grevinde ölmesine göz yumulan, 50 kişiyi darağacında sallandıran, 375 kişiyi intihar etti denilerek katleden 12 Eylül cuntası yani.. Tüm bu yaşanmışlıklar geride mi kaldı? peki.. Sürgünde kalanları, işini gücünü kaybedenleri, ruh sağlığı düzelmeyen, aslada düzelmeyecek olanları, yaşamı boyunca taşıyacağı hastalık ve izlere sahip olanları, tek dileği oğlu Cemil’in kemiklerini bulup fati-ha okuyacak bir mezarının olmasını isteyen ve ne ya-zık ki Cemil’ine hasret ölen Berfo anayı, işkencehane- lerde öldüresiye dövülen insanları, tecavüze uğrayan, adet dönemlerinde keyifleri istemediği için pamuk verilmeyen kadınları, bir tas suyla yıkanmayı dayatan insanlık yoksunu işkencecileri ve tüm bu işkencelere maruz kalan insanları unutarak ülkenin başına her geçene, “Bu Ülkeye sizin gibiler lazım paşam” diye yaltaklanıp el çırpılıyorsa bu memlekette zaten geride kalmış demektir. İşkencehanelerin dar koridorlarında yitip giden çığlıkların, 12 Eylül’de mağdur edilen insanların demir parmaklılar arkasında çalınan zamanlarının bir bedeli olmalıydı... 12 Eylül’de darbe yaparak Türk’ü, Kürt kardeşine kırdıran, Alevi-Sünni çatışmasına zemin hazırlayan dış güçlerin kuklaları Adaletin pençesinden kurtulamadı. Kenan Evren ve darbeci arkadaşları yargılanarak 12 Eylül darbesinin hesabını verdi ve müebbet hapis cezasına çarptırıldı. Evet, Türkiye’nin kara lekesi olarak hafızalardan silinmeyecek olan 12 Eylül darbesinin mimarları müebbet aldı. Cezası henüz onaylanmayan belki de hiç onaylanmayacak bir müebbet. Verilen ceza fiziksel olarak hiç bir şey ifade etmez-sede, 12 Eylül mağdurlarının yüreklerine bir nebze ol-sa su serpilmiş olacak... En önemlisi de Kenan Evren yaptığı ve övündüğü darbeyle tarihte bir kahraman olarak anılmayacak.