Gençler vardır kocaman yüreklerini sırtlayıp vatanı için kavga eder. Gençler vardır harama el uzatmadan alın teriyle ekmek kavgasına girer. Bir de gençler vardır. Amaçsız, gayesiz boşa salladıkları iki yumruğu erkeklikten sayar. Kavga vardır Ülke kurtarır. Kavga vardır onlarca hayatı sonlandırır... Dünya günlerdir Filistin’de yaşanan can pazarı-nı ve bu pazarda kendini taşla, sapanla koruyan Filistinli gençleri konuşuyor. Biz ise başka derdimiz yokmuş gibi günlerdir Hakkari’de bir kaç gencin çıkartığı boş bir kavgayı ve bu kavga sonucu iki ayrı aşiretin taşlı sopalı kavgalarını konuşuyoruz. İçimden “rahat mı batıyor acaba” demek geçi-yor ama hepimiz biliyoruz ki yoksulluğun, işssizliğin en çok görüldüğü Hakkari gibi küçük bir kentimizde bugüne kadar zaten rahat yoktu. Peki bir kişinin ölümüne, bir kişininde yaralanmasına sebep olan kavganın çıkış sebebi neydi? Para mevzusu, gönül kavgası... Aslında bu çok-ta umurumda değil. Konu her ne ise canı cehenne-me... Asıl sorulması gereken soru şu; Bir avuç gencin düşüncesizce çıkarttığı sıradan bir sokak kavgasını büyüklerin olayı bastırmak yerine neden alevlendir-diğidir. Nedir bizi bu kadar kindar yapan? Sokak ortasında güpe gündüz taşlarla kafa yararak kanlar içinde bırakıyoruz. Gözümüzü kırpmadan eşimizi, dostumuzu, kapı komşumuzu silahın tetiğine basarak canlara kastediyoruz. Nefreti katık etmişiz ekmeğimize. Ve ne yazık ki biz artık eski biz değiliz. Ülkemizde sevginin, hoşgörünün mumla arandı-ğı bir dönemde Hakkari’de iki aşiretin önce kavga edip, ardından kısa bir zaman içinde barışması bir çoğumuza umarım bu barış sonsuza dek devam eder dedirtti...