İYİ Parti İnegöl İlçe Başkanı İsmail Karaman yaptığı açıklamada İnegöl’de eğitim sisteminde yaşanan sıkıntıları dile getirdi. Karaman; “Salgın sürecinde ara verilen eğitim öğretim faaliyetleri çok şükür yüz yüze başlamıştır. İnşallah bu süreç bir daha aksamaz ve çocuklarımız eğitim öğretimden mahrum kalmazlar. 2021-2022 eğitim öğretim yılının öncelikle çocuklarımıza ailelerine ve eğitim camiasına hayırlı olmasını diliyoruz.” İNEGÖL’E YETERLİ OKUL YAPILMAMIŞTIR “Ancak her geçen yıl olduğu gibi bu yıl da eğitim öğretim yılı sıkıntılarla başlamıştır. İnegöl her yıl ortalama nüfusu 6000 artan bir ilçeyken üstüne bir de Suriyeli ve Afganlı misafirleriyle birlikte yaklaşık 25000 kişi daha artmıştır. Bu artışa rağmen ilçemizde yeterli sayıda okul ve dolayısıyla derslik yapılamamıştır. Bugün okullarımızda sınıf mevcutları kırka dayanmış bazı okullar sınıf mevcutlarını düşürmek için okulun sınıf olmayan diğer bölümlerini de sınıfa çevirmişlerdir. “ 2019’DA TEKLİ EĞİTİME GEÇİLECEKTİ? “Sayın Binali Yıldırım başbakanlığı döneminde bir hedef vardı 2019 yılı sonuna kadar bütün ülkede okullar normal eğitime geçecek ikili öğretim tarihe karışacak ve sınıfların öğrenci mevcudu otuzun altına düşecekti. Bugün gelinen noktada bu hedeflerin bir hayal olduğu, bırakın normal eğitimi, normal eğitim yapan okullar ikili eğitime geçmemek için adeta direniyor neredeyse yönetici odaları bile sınıfa dönüştürülme durumunda kalmıştır.” SALGININ YAYILMA RİSKİ ÇOK FAZLA “Bu kadar sıkıntı varken, bir buçuk yıl uzaktan eğitimin yapıldığı, okulların boş olduğu bu zaman diliminde okulların bakım, tamir ve tadilat işleri eğitim öğretimin başladığı güne kadar hiç ilgilenilmemiş, tatillerinde dönen yetkililerin birden aklına İnegöl İmam-Hatip Lisesi’nin ve İnegöl Turgutalp Anadolu Lisesi’nin depreme dayanıklı olmadığı ve bu okullarda eğitim-öğretim faaliyetlerinin yapılamayacağı akıllarına gelmiştir. Çözümü de bulmuşlar, İmam -Hatip Lisesi’ni Sağlık Meslek lisesi ve Prof. Selçuk Yakşi Ortaokuluna, Turgutalp Anadolu lisesi de Nuh Mehmet Küçükçalık Lisesine gönderilmiş kâğıt üzerinde problem çözülmüştür. Şimdi ikili öğretime geçen bu okullar sabah 07.30 da eğitim öğretime başlamaktadırlar. Teneffüsler sadece 5 dakika ile sınırlandırılmak ve öğle arasında sınıfların temizliğine zaman olmadığı için bu kirli sınıflara öğlenci grup olan Turgutalp Anadolu Lisesi öğrenci, öğretmen ve idarecileri giriş kalmaktadırlar. Binlerce öğrencinin giriş-çıkış esnasında fiziki mesafeyi korumak imkânsız hale gelmiştir. Salgının yayılma riskinin çok yüksek olduğu bu duruma pansuman bir tedavi de olsa derhal yüz yüze eğitim saatleri düşürülmeli bazı dersler daha önce de olduğu gibi online olarak devam edilmelidir. Diğer önemli bir konu da yaklaşık beş bin öğrenciye ev sahipliği yapan Sevim Yıldız Eğitim Kampüsü nün durumu. Burada da öğrenci ve öğretmenlerimizin problemlerine kalıcı çözümler bulunamamıştır.” İNEGÖL GEREKLİ DESTEĞİ EĞİTİMDE DE ALAMAMIŞTIR “İnegöl’ümüz Adalet ve Kalkınma Partisi'ne Türkiye' de en yüksek oy oranı ile destek vermesine rağmen maalesef hak ettiği desteği her alanda olduğu gibi eğitimde de alamamıştır. Acilen İnegöl belediyesi okul alanı üretmeli ve merkezi yönetim yani hükümet yeni okullar yaparak bu sorunu çözmelidir. İnegöl bir sanayi şehri olması ve gelir düzeyi yüksek iş insanları olması nedeniyle İnegöl de eğitime hayırsever katkısı oldukça yüksektir. Hepsinden Allah razı olsun. Hayırseverlerin yaptığı okulları ve bundan önceki hükümetlerin yaptırdığı okulları çıkarırsanız Ak parti hükümetinin İnegöl e yaptığı okul ve derslik sayısının ne kadar düşük düzeyde olduğunu görürsünüz. Galiba merkezi hükümet İnegöllüleri cezalandırmak istemektedir nasıl olsa hiç bir yatırım yapmasam da İnegöllüler bize oy veriyor, yine verir şeklinde düşünülmektedir maalesef...” VELİLER İLE GEREKSİZ SÜRTÜNMELER YAŞANMAKTADIR “Okullarda bu salgın döneminde daha da önem kazanan hizmetli sorunu halen çözülememiş. TYP den çalıştırılması düşünülen insanlar Eylül'ün ilk haftası kura çekimine çağrılmış ancak kura sonrasına iş buldum diye sevinen insanlara ‘’ sizi ancak dört gün çalıştırabiliriz sonra çıkaracağız” denmiştir. Bu insanlar da haklı olarak işe başlamamıştır. Şimdi ise kura çekmeden daha önce çalışan insanlar çağrılarak sorun çözülmeye çalışılmaktadır. Kaldı ki derslik sayısı çok olan okullara bile ancak iki görevli verilmektedir. Okullar okul aile birliği marifetiyle hizmetli çalıştırmak zorundadır. Bugün asgari ücretli ve sigortalı bir çalışan aylık 4200 TL ye mal olmaktadır. Eğitim yöneticileri eğitimi mi düşünecek, yoksa her ay bu ücretleri nasıl ödeyeceğini mi düşünecektir. Okulların bir tek eksiği hizmetli de değildir tabii. Daha birçok kalemlerde ihtiyaçları vardır bunlarla ilgili olarak özellikle ilkokullara ve ortaokullara ödenek gönderilmemektedir. Dolayısıyla okul yönetimleri develilerinden alacakları gönüllü bağışlara ve katkı payı yoluna gitmekte ve velilerle gereksiz sürtüşmelere ve şikâyetlere maruz kalmaktadır. Oysa Her okula öğrenci sayısına göre her yıl ödenek gönderilse ve denetlense bu sorun ortadan kalkar veliler öğrencilerini merkez okullara yığma derdinden kurtulmuş olurlar.” PLANSIZ FAKÜLTE AÇILIYOR “Ücretli öğretmen sorunu devam etmektedir atama bekleyen binlerce öğretmenim varken hükümet her yere plansız programsız eğitim Fakültesi açmayı marifet saymaktadır. Bugün buralardan mezun olan çocuklarımız zincir marketlerde atanacakları günün hayaliyle çalışmaktadır. “