30 Ağustos Zafer Bayramı nedeniyle açıklamalarda bulunan Saadet Partisi İlçe Başkanı Hasan Eroğlu, “Bir Zafer bayramını ve beraberinde bir zafer ayını daha yaşıyoruz. Tarihe baktığımızda, içerisinde Malazgirt’ten, Kosova’ya, Mohaç’tan, Dumlupınar’a kadar birçok büyük zaferleri ve fetihleri barındıran Ağustos ayını yaşıyoruz. Bu yüzden de Ağustos ayını zafer ayı olarak anıyoruz. İlk zafer Malazgirt, Anadolu’yu İslam’a açarken, son zafer olan Dumlupınar ise İslam’ı Anadolu’dan söküp atmaya çalışanlara en kesin cevap olmuştur.Bu vesile ile başta ilçe halkımız olmak üzere aziz milletimizin hem Malazgirt zaferini hem de 30 Ağustos Zafer bayramını tebrik ediyorum.Sultan Alparslan, bu zaferi unvan, nam veya toprak için değil yeryüzünde hak ve adalet hüküm sürsün diye kazanmıştır.Ayrıca Anadolu sadece kılıç ile vatan haline getirilmiş bir toprak parçası değildir. Medreseler, şifahaneler, imarethaneler ve her şeyden önemlisi gönüllerin fethi ile vatan toprağı haline getirilmiştir.Bu sebeple bu vatan uğruna can veren bütün şehitlerimizi de bir kez daha rahmet ve minnetle yâd ediyorum.Elbette toplum olarak bu zaferleri anarken, Malazgirt’ten de Dumlupınar’dan da alınacak önemli dersler vardır.Bu büyük zaferlere baktığımızda iki önemli gerçeği net bir bir şekilde görürüz. Bu millet şartlar ne olursa olsun, esaret ve dayatmaya boyun eğmez, bağımsızlığından taviz vermez. Hiç kimsenin şüphesi olmasın ki bu aziz millet istiklal ve istikbalimiz tehlikeye girdiğinde aynı kararlılığı ortaya koymaktan hiçbir zaman çekinmeyecektir.Milletimizin en büyük gücü birlik ve beraberliğidir. Karşı karşıya kaldığı her türlü zorluk ve badireyi kardeşlik ruhuyla aşmıştır. Birlik ve beraberliğimizi muhafaza ettiğimiz sürece değil 7 düvel, 77 düvel bir araya gelse bizden çakıl taşı koparamaz.Büyük zaferler büyük ufuklar gerektirir. Asıl zafer kılıç ile değil, bilgi ve strateji ile kazanılır.Bu yüzden Sultan Alparslan Malazgirt zaferini kazandığında saray değil, köşk değil sistem inşa etti.Bu büyük zaferin ustası Sultan Alparslan; cesurdu, ileri görüşlüydü, aynı zamanda mütevazı idi, atının kuyruğunu kendisi bağladığı rivayet edilir.İstişareye önem verir, tecrübeden yararlanırdı,Âlimlerin ilmine hürmet ederdi. Dönemin en ileri eğitim sistemine sahip nizamiye medreselerini kurmuştur. Adalet üzerine davranırdı. Haksız yere kimseye zulmetmez, zulmedilmesine izin vermezdi. Halkın malına el uzatılmasına asla müsaade etmezdi. İsraf ve şatafattan uzak dururdu. Bugün ülkemizi yönetenlerde bunların hangileri var hangileri yok bunları halkımızın takdirine bırakıyorum.”dedi. ŞATAFATTAN VAZGEÇİLMELİ Bir konuyu hatırlatmakta fayda olduğuna işaret eden Eroğlu, “Çadırlarda kurulan devletler, saraylarda idare ettirilememiştir. Bu sebeple bir konuya daha değinmekte fayda vardır. Hepimizin de bildiği gibi Sayın Cumhurbaşkanımız Ahlat’a 10 dönüm içerisine 1071 metrekare büyüklüğünde bir köşk yapılacağını müjdeledi. Malazgirt zaferini kazanmış olan Sultan Alparslan dahi buraya bir köşk yapalım dememişken ve ülke ekonomisinin sıkıntı içinde bulunduğu bu zor günlerde bu köşkün inşa edilmesi nasıl izah edilebilir, bilmiyorum. Millete tasarrufu öğütleyenler, bu israf ve şatafattan vazgeçmedikçe ülke ekonomisinin düze çıkması mümkün değildir. Bu konuda yetki sahiplerine Peygamber Efendimiz (SAV)’in bir hadisi şerifini hatırlatmak istiyorum ‘İktisat eden darlık çekmez, istişare eden pişman olmaz.’ Bu sebeple ülkemizin, fabrikaları satarak köşkler yapmaya değil, daha çok fabrikalar yaparak üretmeye ihtiyacı vardır. Krizlerden çıkışın en önemli yollarından bir tanesi de üretmektir. Üreterek ekonomiye ciddi katkı sağlayan İnegöl’ümüzün fedakâr sanayicileri ve halkı başta olmak üzere bütün halkımızın zafer bayramını tekrar tebrik ediyor, şehitlerimize rahmet, gazilerimize ise sıhhat ve selamet diliyorum” ifadelerini kullandı.