Olayın gerçekleştiği Hafik ilçesi Çınarlı köyünde, Mesut Özer'in patates tarlası konusundaki anlaşmazlık, Ruşen Y. (45) ve İsmail A. (31) tarafından acımasızca bir çatışmaya dönüştü. İstanbul'dan köye tatil yapmaya gelen Mesut Özer'i takip eden şüpheliler, gece vakti telefonla görüşmek üzere Özer'in evinin önüne çağırdılar.
Görüşme sırasında başlayan tartışma hızla büyüyerek fiziksel bir kavgaya dönüştü. İddialara göre, Ruşen Y. önce Özer'e saldırdı, ardından yanındaki İsmail A. tarafından silah çıkarılıp, Mesut Özer'in sırtına iki el ateş edildi. Olay yerinde yaralı halde yatan Özer, şüpheliler tarafından defalarca dövüldü ve daha sonra kaçtılar.

Mesut Özer, köy halkının yardımıyla ağır yaralı bir şekilde Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'ne kaldırıldı. Burada yapılan tedaviler sayesinde hayatını kurtarmayı başardı, ancak halen fiziksel rehabilitasyon sürecine devam ediyor.
Olayın ardından kaçan şüpheliler, Sivas Adliyesi 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde, 'Kasten öldürmeye teşebbüs' suçundan iddianameyle yargılanmaya başlandılar. Ancak 2 gün önce avukatları aracılığıyla mahkemeye başvurarak tahliye talebinde bulundular ve mahkeme tarafından serbest bırakıldılar.

"Bu korkunç bir toplumsal yaraya dönüşür"
Tahliye kararını şaşkınlıkla karşıladıklarını söyleyen Mesut Özer'in avukatı Nuh Güler, "Müvekkilim Mesut Özer'i, 'Konuşacağız' diyerek yanlarına çağırıyorlar. Konuşurken darbetmeye başlıyorlar. Daha sonra da 2 el ateş ederek sırtından yaralıyorlar. Müvekkilim ölümden döndü. Halen psikolojik ve fiziki tedavisi devam ediyor. Olay sonrasında kaçıp daha sonra 4 Ağustos'ta ise gelip kendileri teslim oluyor. Ancak 12 Eylül tarihinde tahliyelerine karar verildi. Oysaki duruşma 8 Kasım'daydı. Normalde 'Kasten adam öldürmeye teşebbüs' suçundan tahliye mümkün değil. Müvekkilim ve ailesi, hepimiz şaşkın durumdayız. Nasıl bırakıldığını hala anlamadık. Toplumda cezasızlık algısının yerleşmemesi için biz adaletin tecelli etmesini istiyoruz. Şüpheliler 2 el kurşun sıkarak adam öldürmeye teşebbüs ettiler. 1 ay yatıp çıktılar. Adaletin tecelli etmeyeceği düşünülürse bu korkunç bir toplumsal yaraya dönüşür" diye konuştu.







