İşyerinde olması gereken saatte parkta oturmuş miskin, miskin gelen geçeni izliyordu... Bir anda tüm dikkati yerde gezen bir karıncanın üzerine yoğunlaş-tı. Karınca yere dökülmüş olan ekmek kırıntılarını sırtlamış yuvasına taşıyordu.

İşyerinde olması gereken saatte parkta oturmuş miskin, miskin gelen geçeni izliyordu... Bir anda tüm dikkati yerde gezen bir karıncanın üzerine yoğunlaş-tı. Karınca yere dökülmüş olan ekmek kırıntılarını sırtlamış yuvasına taşıyordu.

Karınca sırtında taşıdığı ekmek kırıntısıyla Hasan’ın yarasına tuz serpmiş, canını acıtmıştı adeta...

Ben ne yaparım bu saaten sonra, kim iş verir ba-na diye hayıflandı. Yaşı elliye dayanmıştı ve asıl mesleği olan çifçilik işi İstanbul gibi büyük bir şehirde işine yaramıyordu.

İyi niyetinden kaynaklanan saf görüntüsünü fırsat bilen iş verenler, onu sürekli ayak işlerinde kullanmış ve üstünlük sağlayarak ezmeye çalışmışlardı. Hasan bundan hiç gocunmamıştı. Çünkü evine ekmek götürmek zorundaydı ve gurur yapacak lüksü yoktu.

Bulduğu en son işinden memnundu. Tekstil atelyesinde ortalığa bakıyor, sırtında mal taşıyarak günü-nü tamamlıyordu.

Hasan’ın saf oluşu patronu için biçilmiş kaftandı. Sağlık sigortası ayda bir giriş-çıkış yapılarak düzenli ödenmiyor, maaş günü geldiğinde ise bir kaç kuruç harçlıkla kandırılıp evine yollanıyordu. İyi niyetli olan Hasan içeride param birikiyor hepsini toplu alır, rahat ederim diye düşünüyordu.

Ta ki bir sabah evinden işine gidince kepenklerin kapalı olduğunu görene kadar...

İşveren Atelyeyi geceden boşaltmış ve ortalıktan kaybolmuştu. Hasan artık hem işsiz hemde vicdandan yoksun olan patronu yüzünden borç batağına saplanmıştı.

Bugün 1 Mayıs emekçi Bayramı..

Hasan ve Hasan gibi sömürülen, ezilen, ekmeğinin peşinde olup iki kuruş parayı alın teriyle kazanan insanların Bayramı...

Omuz, omuza kendilerine yapılan haksızlığa, sömürülmeye karşı haykırışlarını yüksek sesle yetkilile-re duyurmaya çalıştıkları gündür 1 Mayıs günü..

Kimdir bu işçiler?

Çocukluğunu yaşayamayarak, yoklukla mücadele eden, alın teriyle evine katkıda bulunan binlerce çocuktur.

İşverence hakkı çalınmış, gasbetilmiş yetim yavrumuzdur.

Tuzla tersanesinde her gün iş güvensizliği yüzün-den düşen ölendir.

Ülkeyi her gün gıdım, gıdım satanlara inat, namuslarından, vatan sevgilerinden ödün vermeyen masum insandır.

Yerin 900 metre derinliğindeki maden işçisidir.

Lugatında yalan, hile olmayan, vergi kaçırmayan-dır.

978,60 TL asgari ücrete rağmen vatanını satmayan tok gözlü insanlardır.

Kimleredir haykırışları..

Masum insanların alın terinden çalarak çocuklarını yurt dışında okutan, Sahte raporla askerlik göre-vinden kaçıran Vatan hainlerinedir.

Ucuz işçi, kaçak işçi çalıştırarak garibanın sırtından zengin olan haramzadeleredir.

İşçi maaşlarında kesip günlerini lüks otellerde ke-yif çatarak geçiren şarlatanlaradır.

Sigorta primlerinden çalarak sevgililerine pırlanta-lar alanlaradır.

İşçiyi ezen, sömüren insanlıktan nasibini alamamış olanlaradır.

Bugün 1 Mayıs emek sarfederek alın teri dö-ken, yorgun gözlerin, nasırlı ellerin buluşacağı ve tek yürek olacağı gün..

Tüm Emekçilerimizin Gününü kutluyorum..