30 yaşındaki Mehmet Çetin Akay'ın göğsündeki tabanca yarası nedeniyle hayatını kaybettiği olayla ilgili olarak, tutuklu 6 sanık ve tutuksuz 1 sanık duruşmada ifadelerini değiştirdi. Sanıklar, Emrah Öz'ün elindeki tabancanın kazayla ateş alması sonucu Akay'ın hayatını kaybettiğini iddia ederek, cezaevine girmekten korktukları için intihar iddiasında bulunduklarını söyledi. Olay, 21 Ocak'ta Bahçelievler Mahallesi'ndeki şehirlerarası otobüs terminalinin arkasındaki 108. Cadde'de meydana geldi. Saat 19.00 sıralarında Mehmet Çetin Akay, göğsünden tabancayla vurulmuş bir şekilde ilçedeki özel hastaneye götürüldü. Ne yazık ki Akay, müdahalelere rağmen kurtarılamadı. Polis, olayın ardından 7 şüpheliyi gözaltına aldı. Tutuklu sanıklar Ali Öz, Emrah Öz, Ramazan Gürdal, Mehmet Ali Gürdal, Berkant Ak ve Abdurrahman Tilki, ifadelerinin ardından hakimlikçe tutuklandı. O.K. ise tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı.
Sanıklar, Isparta 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılandılar ve duruşma sırasında ifadelerini değiştirdiler. İlk ifadelerinde intihar iddiasında bulunmuşlardı ancak şimdi olayın kazayla gerçekleştiğini öne sürdüler. Sanıkların savunmalarında Abdurrahman Tilki, "Otogardaki iş yerinde oturduğumuz sırada Emrah elindeki silahı yukarı aşağı salladı. Bu sırada tabanca aniden patladı. Karşısında oturan Mehmet Çetin Akay, yan tarafa devrildi. Boynuna yakın bir yarası olduğunu görünce vurulduğunu anladık. Panikle ne yapacağımızı bilemedik. Büronun arkasındaki camdan sarkıtarak araçla hastaneye götürdük. Hastaneye 7-8 dakikada ulaştık ve yaşamdaydı. Bir süre sonra öldüğü haberini aldık. Ali Öz, 'Bu iş kazayla oldu, intihar etti dersek tutuklanmayız' dedi. Biz de cezaevine girmekten korktuğumuz için o an bu fikri kabul ettik. Vicdanımız rahat değil. Burada verdiğimiz ifadelerin geçerli olmasını talep ediyoruz" dedi.
Tutuklu sanıklardan Ali Öz ise, olayın tamamen kaza sonucu olduğunu savunarak, "Olay tamamen kazayla oldu. Hastaneye yetiştirmek için elimizden gelen çabayı gösterdik. Hastane önünde beklerken bir hasta bakıcı yanıma geldi, 'Abi intihar mı etti?' sözü üzerine bu fikir aklıma geldi. Arkadaşlara da ifadelerini bu yönde vermelerini istedim. Tek amacım kardeşim Emrah'ı korumaktı. Dördüz bebekleriyle 7 çocuğu var. Hapse girerse zor duruma düşeceklerini düşündüm. Mehmet'in yarası omuzunda olunca iyileşeceğini umut etmiştim" dedi.
Mahkeme başkanı, sanıklara silahta bulunmayan parmak izlerini kimin sildiğini sordu. Sanıklar, silahın temizlenmediğini iddia ettiler, ancak Ali Öz, polisin silahı temizlemiş olabileceğini öne sürdü. Silah elindeyken kazayla ateş alındığını anlatan sanık Emrah Öz ise, "Olayın olduğu gün Mehmet Çetin Akay ile ben, daha önce tanıdığımız Ö.Ç. ile alacak verecek nedeniyle kavga ettik. Akşam yazıhanede otururken Mehmet belindeki silahı çıkararak, 'Silah bugün patlasaydı adamı vuracaktım' dedi. Ben de 'Silahı ver' diyerek, elimi uzattım. Silahı alırken şarjörü çıkarmak için düğmeye bastığımda tabanca ateş aldı. Ne olduğunu anlayamadım. Mehmet yana devrilince şaka yapıyor sandık. Berkant yarasını gösterince vurulduğunu anladık. Silahı da yanıma alarak, yaralı arkadaşı hastaneye götürdük. Amacım polise her şeyi itiraf etmekti. İsteyerek olmuş, kasıtlı bir olay yoktu. İntihar etti yalanı sonradan ortaya çıktı. Vicdanen rahatsızım. Mehmet ile bir husumetim, tartışmam olmadı. Kendisi ile çok samimiydik."
Duruşmaya müdahil olan Mehmet Çetin Akay'ın annesi Yüksel Aydınlı, sanıkların yalan söylediğini ve oğlunu kasıtlı olarak öldürdüklerini iddia etti. Aydınlı, Emrah Öz ile Abdurrahman Tilki'nin eve gelip oğluna borcu olduğunu iddia ederek tehdit ettiğini belirtti. Duruşma dosyadaki eksikliklerin giderilmesi için ertelendi.