Türk tarihinin ölümsüz kahramanlarından biri olarak bilinen Nene Hatun'un cesur ve vatansever hikayesi, milli kahramanlarımızın unutulmaz örneklerinden biridir. Nene Hatun, 1857 yılında Erzurum'da dünyaya gelmiş, sıradan bir kadın olarak başlamıştı hayatına. Ancak 1877 yılı, bu kadının ve ülkesinin kaderini değiştirecek olaylara sahne olacaktı.
O kara gece, Ermeni çetelerinin Aziziye Tabyası'na baskın düzenlediği geceydi. Düşman, Türk askerlerini uykusuz yakalayarak tabyayı ele geçirdi. Ardından Rus askerleri, tabyayı işgal etti. Bu haber, Erzurum'u sarsan bir şok dalgası yarattı. Ancak vatanlarına olan bağlılığıyla dolup taşan bir grup cesur insan, hemen harekete geçti. Balta, tırpan, kazma, kürek, sopa ve taşlarla silahlanarak Aziziye Tabyası'na doğru koşmaya başladılar. Bu vatanseverler arasında, cephede savaşan erkekleri olmayan Nene Hatun da vardı. Nene Hatun, bir gün önce cepheden yaralı olarak dönen ağabeyinin kaybını yaşamıştı. Bu acı kayıp, onun içindeki vatan sevgisini daha da alevlendirdi. Bebeğini Allah'a emanet edip, ağabeyinin tüfeğini ve satırını alarak cesurca sokağa çıktı.
Aziziye Tabyası'na doğru akan insan selinin içinde yer aldı. Rus askerleri minarelerden düşman ateşi yağdırırken, Nene Hatun ve diğer vatanseverler kararlı bir şekilde ileri atıldılar. Düşmanın mükemmel silahlarına karşı baltalı-tırpanlı, taşlı-sopalı halk sadece yarım saatte tabyayı geri aldı. 2300'e yakın Rus askeri öldü. Ancak Nene Hatun'un kahramanlığı sadece savaş alanında değildi. Savaşın ardından yaralıların bakımı için çabaladı, kendi yaralarına aldırmadan diğerlerine yardım etti. Nene Hatun'un bu fedakarlığı ve insan sevgisi, onu halkın gözünde bir kahraman yaptı. Nene Hatun, gece gündüz demeden vatanı için çalıştı. Cephaneleri taşıdı, yaralılara hemşirelik yaptı, yemek pişirdi, su dağıttı. Onun ve diğer vatanseverlerin azmi, Gazi Ahmed Muhtar Paşa'nın zaferine katkı sağladı.
Nene Hatun'un son sözleri, onun vatanseverliğini en iyi şekilde yansıtıyor: "Ben o zaman gerekeni yapmıştım. Bugün de gerekirse aynı şeyi yaparım." O, 1955 yılında yılın annesi seçildi, ancak yaşadığı süre boyunca sadece bir anne değil, aynı zamanda bir kahraman olarak hatırlanacak. 98 yaşında vefat etti, ancak Nene Hatun'un kahramanlığı ve vatan sevgisi, Türk milletinin hafızasında sonsuza kadar yaşayacak. Onun hikayesi, Türk milletinin bağımsızlık ve vatanseverlik mücadelesinin simgesi olarak daima anılacaktır.

Kaynak: HABER MERKEZİ