Yetkililer, artan işlem sayısının, Donald Trump yönetiminin hem ülkedeki göçmenlere yönelik sertleşen uygulamalarının hem de ülkeye girişleri sınırlamayı hedefleyen daha geniş kapsamlı politika çerçevesinin bir sonucu olduğunu aktardı.
Dışişleri Bakanlığı’ndan bir yetkili, son bir yıl içinde iptal edilen vizelerin önemli bir bölümünün; alkollü araç kullanımı, saldırı ve hırsızlık gibi suçlarla bağlantılı olduğunu söyledi. Diğer iptal gerekçelerine dair ayrıntı paylaşılmazken, geçmişte vize süresinin dolması ve “teröre destek” iddialarının da bu işlemler arasında yer aldığı hatırlatıldı.
Protestolara katılan öğrencilerle ilgili iddialar
Vize iptalleri, ifade özgürlüğü tartışmalarını da gündeme getirdi. Trump yönetiminin, İsrail’in Gazze’ye yönelik operasyonlarını protesto eden uluslararası öğrencileri özellikle hedef aldığı; bu öğrencilerin antisemitizm ve terörizme destek suçlamalarıyla karşı karşıya bırakıldığı ifade edildi.
Bakanlık, ekim ayında Charlie Kirk’ün öldürülmesini “kutladığı” iddia edilen bazı kişilerin vizelerinin de bu kapsamda iptal edildiğini açıklamıştı.
Ağustos ayında ise bakanlık yetkilileri, geçerli ABD vizesine sahip 55 milyonun üzerindeki yabancı için “sürekli güvenlik taraması” uygulamasına geçilmesinin planlandığını duyurmuştu.
Sosyal medya da vize incelemesine dahil edildi
Trump’ın ikinci dönemiyle birlikte Dışişleri Bakanlığı, vize başvurularına yönelik denetim kriterlerini önemli ölçüde genişletti. Geçen hafta gönderilen bir diplomatik yazışmaya göre, yüksek nitelikli çalışanlara verilen H-1B vizeleri için “gelişmiş güvenlik taraması” kapsamında içerik denetimi ve doğrulama alanında çalışan kişilerin de vize taleplerinin reddedilebileceği bildirildi. Dışişleri Bakanı Marco Rubio, mayıs ayında “Amerikalıları sansürleyen” yabancı uyruklulara vize kısıtlaması getirileceğini açıklamıştı.
Haziran ayında ise büyükelçilik ve konsolosluklara, öğrenci vizesi başvurularında başvuru sahiplerinin ABD vatandaşlarına, kültürüne, hükûmetine ve kurucu değerlerine karşı “düşmanca tutum” taşıyıp taşımadıklarının da incelenmesi talimatı gönderildi.
Yeni düzenleme kapsamında öğrenci vizesi başvurusu yapan kişilerden sosyal medya hesaplarını herkese açık hâle getirmeleri istenirken, diplomatik yazışmada “çevrim içi varlığın sınırlı görünmesi ya da kapalı olmasının bazı faaliyetlerin gizlenmesi amacı taşıyabileceği” de vurgulandı.
Ülkeye giriş kısıtlamaları 30’dan fazla ülkeyi kapsayabilir
Dışişleri Bakanlığının vize iptallerine yönelik adımlarına paralel olarak İç Güvenlik Bakanlığı da gözaltı ve sınır dışı işlemlerini yoğunlaştırdı. Trump yönetimi, mülteci kabul programını neredeyse tamamen durdurmuş; Biden döneminde kabul edilen tüm mültecilerin dosyalarının yeniden değerlendirileceğini duyurmuştu.
Yılın başında ABD’ye giriş 19 ülke için kısıtlanmıştı. Geçen hafta CNN’e konuşan kaynaklar, İç Güvenlik Bakanı Kristi Noem’un bu listenin 30 ila 32 ülkeye genişletilmesi yönünde öneride bulunduğunu bildirdi.
Söz konusu önerinin, Washington’da iki Ulusal Muhafız askerinin vurulduğu saldırının ardından gündeme geldiği ifade edildi. Saldırıyı gerçekleştirdiği belirtilen şüphelinin Afganistan vatandaşı olduğu açıklanmıştı.





