Dolgu ve yağ enjeksiyonları, günümüz kozmetolojisinde plastik cerrahların en çok başvurdukları yüz ve vücut yenileme yöntemlerinden biridir. Bunlardan dolguların sentetik madde olmaları, maliyet oranlarının yüksek olmaları ve alerjik reaksiyon geliştirme risklerinin olmaları gibi nedenlerden bir takım dezavantajlara sahiptir. Ancak başvurunun hemen ardından doktor endikasyonu koyduysa hemen uygulanabilir olmaları, ofis müdahalesi şeklinde sonucun hemen görülebilmesi ve kişilerin sosyal aktivite öncesinde birkaç gün önceden bunu yaptırıp o aktiviteye daha yenilenmiş bir yüz ifadesi ile başvurmalarına imkan tanıdıkları için oldukça sıklıkla kullanılmaktadır. Kişinin kendi hücreleri olarak kabul edilen yağ enjeksiyonlarının, alerjik reaksiyon geliştirmemeleri ve defalarca uygulanabilir olmaları her zaman için onların da gündemde kalmalarına yol açmaktadırlar. Ameliyat şartlarının gerektirilmesi, küçük de olsa bir cerrahi müdahale anlamı taşıması bu yöntemin dezavantajlarındandır. Net sınırlarla birbirinden ayrılmak mümkün olmamakla beraber genel olarak yağ enjeksiyonlarının daha kalıcı özellikler taşıması ve son zamanlarda geliştirilen kök hücre teknolojisiyle sonuçların uzun süreli olması, ibrenin plastik cerrahlarda yağ enjeksiyonuna doğru kaymasına yol açmıştır.