Türkiye genelinde il olma beklentisiyle öne çıkan büyük ilçelerin sıralandığı listede, son dönemde dikkat çeken bir gelişme yaşandı: İnegöl ismi artık bu listede en ön sıralarda yer alıyor. Nüfus şartı bakımından sadece sınırı geçmekle kalmayıp, adeta çıtayı ikiye katlayan İnegöl, bu yönüyle diğer adayların bir adım önüne çıkıyor.
Yalnızca kalabalık bir yerleşim merkezi olmakla kalmayan İnegöl, aynı zamanda büyükşehir merkezinden olan uzaklığıyla da dikkat çekiyor. İl merkezine 30 kilometreden daha fazla mesafede bulunması, teknik anlamda il olma kriterlerinden birini daha karşılıyor. Ancak sadece coğrafi ve demografik ölçütlerle sınırlı kalmayan bu süreçte, İnegöl’ün sanayi gücü, altyapı olanakları, ulaşım ağı ve kültürel çeşitliliği onu farklı kılıyor. Zira burası sıradan bir ilçe değil; Bursa dışındaki en yoğun nüfuslu yerleşim yerlerinden biri olmasının ötesinde, Güney Marmara’nın da ikinci büyük kenti olma özelliğini taşıyor.
İnegöl’ü özel kılan yalnızca sayılar ya da büyüklük değil, aynı zamanda karakteri. Mobilya sektöründeki liderliği ile Türkiye’nin dört bir yanına hatta yurtdışına adını duyurmuş durumda. “İnegöl mobilyası” artık bir marka olmuşken, İnegöl köftesi bu markaya damak tadıyla destek veriyor. Oylat kaplıcaları sağlık turizminin gözdesi; ayçekirdeği, çileği, yaban mersini gibi tarımsal ürünleriyle bölgeye ekonomik canlılık katıyor. Bunlara bir de kültürel alanda ön plana çıkan, Türkiye’nin ilk sivil mehter takımı olan İnegöl Tarihi Mehteri eklenince, bu ilçenin sadece ekonomik değil kültürel anlamda da bir merkez olduğu açıkça görülüyor.
Sanayisiyle dev bir üretim üssü haline gelen İnegöl, Bursa’nın birçok merkezinden daha gelişmiş görünümde. Modern yapısı, geniş yolları, alışveriş merkezleri, yaşam alanları ile büyükşehir havası taşıyor. Türkiye’de birçok ilden büyük olan bu ilçe, artık sadece kendi potansiyelini değil, çevresindeki yerleşimlerin de yükünü taşıyabilecek güçte.