Yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi;
Bursamız, 5 gün önce son yılların hatta uzun yılların en büyük felaketini yaşayan bir kent oldu. Valiliğimizin koordinasyonunda, buraya gelen merkezde ve Harmancık civarından şehir dışından destek veren büyükşehir belediyelerimize, ilçe belediyelerimize, kurum ve kuruluşlara yürekten teşekkür ediyorum.
Aynı zamanda AFAD’a, Orman Bölge Müdürlüğümüze, Orman İşletme Müdürlüğümüze ve Büyükşehir Belediyesi olarak görev yapan tüm personelimize teşekkür ederim. Yaklaşık 5 gündür yangın bölgesinde, özellikle dağ bölgesindeki yangının söndürülmesi için inanılmaz bir destek verildi.
Köylerimiz, traktörlerinin arkasına taktıkları tankerlerle yoğun bir mücadele sergilediler. Onlara da yürekten teşekkür ediyorum. Gönüllülerimize, sivil toplum kuruluşlarımıza ve vatandaşlarımıza, her bir Bursalı hemşehrimize, "Ben de bir ağacı söndüreyim." diyerek bu yangına koşan herkese en içten teşekkürlerimi sunuyorum.
Ancak kayıplarımız var. Öncelikle 3 şehidimiz var. Merkez bölgemizde sulama aracının şarampole yuvarlanması sonucu üç arkadaşımızı, kardeşimizi kaybetmenin derin üzüntüsünü yaşıyoruz. Allah’tan rahmet diliyorum, mekânları cennet olsun, ailelerine sabırlar diliyorum. Onların da söndürme çalışmalarına doğrudan katkısı vardı. Bu güzel insanları kaybettik. Milletimizin başı sağ olsun.
Bunun yanında elbette ki birçok alanımızı kaybettik. Merkezde, Gürsu’da yaklaşık 1.370 hektar alanı; dağ yöremizde, Harmancık’ta ise yaklaşık 4.700 hektar civarında alanı kaybetmenin üzüntüsü içerisindeyiz. İnanılmaz bir facia. Bursa, bu tür bir felaketi uzun yıllardır görmemişti.
Bu nedenle görev alan tüm arkadaşlarıma bir kez daha, özellikle teşekkür etmek istiyorum. Maalesef, kaybettiğimiz ağaçlarımızın yanında belki yüzlerce, binlerce canlının da hayatını kaybettiğini düşünüyoruz. Onlar için de, ağaçlarımız için de üzülüyoruz.
Yaklaşık bu bölgede 2 milyon 300 bin ağacımızı kaybettiğimizi belirtmek istiyorum. Merkezde ise 680 bin çam ağacını kaybettik. Elbette bu rakamlar daha net olarak ölçümlenmekte; çalışmalar devam ediyor. Ölçümlerin tamamlanmasıyla her şey net olarak ortaya çıkacak.
Ancak şu bir gerçek ki, yaklaşık 10 bin futbol sahası büyüklüğünde bir alanı kaybetmenin üzüntüsünü, toplum olarak, ülke olarak, şehir olarak hep birlikte yaşıyoruz. Bu nedenle üzüntümüz sonsuzdur.
Şu anda da bir yangına müdahale edilmektedir. Büyükşehir Belediyesi olarak, anbean AKOM aracılığıyla, Valiliğimizin koordinasyonunda, AFAD ile birlikte her yere müdahale etmeye çalışıyoruz. Hem tankerlerimizle hem itfaiye araçlarımızla hem de sivil araçlarımızla görevdeyiz. Bunun yanında büyükşehirlerden, ilçelerden ve kurumlarımızdan gelen araçlarla birlikte yangına müdahale sürmektedir.
Maalesef, akşam saatlerinde yangının kontrol altına alındığını söyleyebiliriz. Bugün itibarıyla soğutma çalışmaları devam etmektedir. Helikopterler dün yoğun bir çalışma sarf etti, bugün de yangına müdahale noktasında hassasiyetle çalışıyorlar. İnşallah birazdan bu yeni çıkan yangın da söndürülecektir.
Hava şartları çok önemli. Rüzgârın artmaması bizim için büyük önem taşıyor. Şu anda saatte yaklaşık 12 kilometre hızında bir rüzgâr var. Artması halinde endişemiz büyür. İnşallah rüzgâr azalır. Böylece, bu felaketi de soğutma ve söndürme çalışmalarının ardından hep birlikte atlatmış oluruz.
Tabii ki yaralı hayvanlarımız var. Bu konuda özellikle veteriner grubumuz, Veteriner İşleri Daire Başkanlığımız ve yine STK’larda var. Hep beraber bu konuda yoğun bir çaba gösteriyorlar, bu hayvanların tedavilerini yapıyorlar. Bunun yanında köylerimizi ziyaret ettik. Hem Çamoğlu’nu ziyaret ettik aynı zamanda diğer köyümüzde Çakmak’ı da ziyaret ettik. Vatandaşlarımızla konuştuk, vatandaşlarımızın isteklerini taleplerini aldık. Diğer köylerimizi de ziyaret ediyoruz, onlarında taleplerini alıyoruz. Biz köylülerimize dün olduğu gibi bugün de yarın da yine destek vermeye, onların yanında olmaya devam edeceğiz. Bizim bu sorumluluğumuz. Tekrar söylüyorum, bu konuda özellikle hemşehrilerimden şunu ısrarla talep ediyorum, ısrarla talep ediyorum; Ne olur orman alanlarında ateş yakmasınlar. Piknik yapmasınlar, sigara atmayalım. Hiçbir yere sigara atmayalım, cam şişe atmayalım, plastik atmayalım. Doğayı kirletmeyelim. Evlerimizde bacalarımızı temizlettirelim. Elektrik tesisatlarını kontrol ettirelim. İş yerlerimizde aynı şekilde elektrik tesisatlarımızı kontrol ettirelim. Bacalarımızı kontrol ettirelim, ne olur. Biz bu tedbirleri alırsak daha az yangın ortaya çıkacak. Çünkü ortalamada son günlerde 14-15 dakikada bir yangın ihbarı alan kurumumuz var. Bunun için hemşehrilerimizden özellikle bu konuda dikkat etmelerini istiyoruz. Bunun yanında doğaya sahip çıkalım, doğa eğer biz ona kötü davranırsak emin olun ki bizden bunun hesabını alır. Bunun için doğaya sahip çıkmak, doğayı korumak hepimizin vicdani sorumluluğu olması lazım. Kim adına? Geleceğimiz adına. Kim adına? Çocuklarımız adına. Kim adına? İnsanlık adına bunu yapmak zorundayız. Bunun yanında yine valiliğimizin koordinatörlüğünde ben valimizle de bir araya gelip bir seferberlik halinde bu alanların tamamını tekrar ağaçlandırmak, daha önceki yanan alanları da tekrar ağaçlandırmak, hatta daha fazla yeşil alan haline dönüştürmek ve oraları planlı bir şekilde ağaçlandırmak hepimizin ve bizlerin de görevi ve sorumluluğu. Bunu yapacağız, bunu Bursalı hemşehrilerimle ya da dışarıda olan yurt dışından bile bizi arayıp da bizde destek olmak istiyoruz diyenlerle birlikte bu alanların tamamını daha fazla yeşillendirip, daha fazla ağaçlandırıp gelecek kuşaklara nefes alacağı bir ortamı hep beraber oluşturacağız. Bu anlamda ben hemşehrilerimde Bursalılarla ve dışarıdan gelen o güzel insanlarla bir kez daha gurur duyuyorum. Üstüne basa basa söylüyorum; Gerçekten Bursa dayanışmanın, birleşmenin, bütünleşmenin sonunda neleri başarabileceğini gösterdiği önemli bir süreci yaşadık. Onun için her bir hemşehrime, dışarıdan gelen her bir insanıma tekrar yürekten teşekkür ederim. İnşallah böyle bir şeyi bir daha yaşamayız ve yaşamamamız için de dikkat diyoruz. Tedbir diyoruz ve alınması gereken önlemleri hep beraber alarak bu süreçleri yaşamamak adına takip etmek zorundayız.